'İşçiye ücretini teri kurumadan verme' hakkındaki hadis ile konulan ilkenin anlamı, toplumsal dokumuzu biçimlemiş olmalıdır. Ancak uygulamada bu ilkeye bağlılık hakkında yeterince titizliğin sağlandığı maalesef söylenememektedir. Bu nedenle konu hakkındaki bazı sorunların genel çerçevesini belirleyen nitelikte, aşağıdaki soruları tespit edebiliyoruz: İşçi, ücretini aylık olarak zamana göre alıyorsa, ücretin ödenme günü, bir aylık çalışma süresi tamamlandıktan sonraki ikinci ayda, işverenin ilan ettiği veya iş sözleşmesinde belirtilen gün müdür? Yani ücreti ödeme günü, bir aylık çalışma süresinin sonunda, ikinci ayın birinci günü müdür; yoksa iş sözleşmesinde belirtilmiş olan bir gün müdür? İşveren, ücreti ödeme gününü bir aylık çalışma süresi sonunda, ikinci ayın 20'nci gününe kadar geçen süre içerisindeki bir gün olarak ilan edebilir mi? Ücretten sosyal sigorta primleri, vergi (GV, DV) gibi kesintilerin doğru olarak hesaplanabilmesi için işverene sağlanan bir süre, var mı? Örneğin hak edişi izleyen ayın ilk 10 günü içerisinde tahakkuk zamanı oluşturulması vb bir düzenleme ihtiyacı karşılanabilmiş midir? Elbette bu soruları çoğaltmak mümkündür.
4857 sayılı İş Kanunu'nda 'ücretin en geç ayda bir ödeneceği' (m.32) düzenlenmiştir. Ayrıca ücretin ödeme gününde ödenmemesi ve bunun üzerinden 20 gün geçmesi halinde işçinin iş görme borcunu ifadan kaçınabileceği (m.34) de düzenlenmiştir. Buna göre, ücret ayda bir ödenecektir, ancak hak edişten itibaren ne kadar sürede, yani kaç gün sonra ödenmesi gerektiği yasada açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Uygulamada ekseriyetle her işverence öngörülen bir ödeme günü vardır. İşverenin belirlediği ve her zaman uyguladığı bu ödeme günü, işçinin ücret alacağının muacceliyetini karşıladığı söylenebilir mi? Ücretin ödeme gününü 20 gün geçtiği halde ödenmemesi, işçiye işi ifadan kaçınma hakkı veriyor, ancak iş sözleşmesini haklı nedenle (İşK.m.24/II) fesih imkânı da veriyor mu? Örneğin yol parasında indirim gibi yan haklarda azaltmaya gidilmesi akdi fesih imkânı verir mi?
Örneğin Ekim ayında 31 gün çalışan işçinin ücretinin ödeme günü, işçinin iş görme borcunun o ay itibariyle sona erdiği 31 Ekim gününü izleyen 1 Kasım günüdür. Yani 1 Kasım itibariyle ücret alacağı muacceldir. Ekim ayında hak edilen ücret ise en geç 20 Kasımda ödenmelidir. Ücretin ödeme zamanı, iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleriyle düzenlenebilir. Böyle bir düzenleme yoksa kanun hükmü uygulanarak, hak edilen ayın ücreti, en geç izleyen ayın 20'nci gününde ödenmelidir. En geç 20'nci günde ücretin ödenmemesi işçiye iki hak daha sağlamaktadır: 1) İşçi, İşK.m.24/II-e hükmü gereğince iş sözleşmesini hak etmişse kıdem tazminatını vb işlemiş haklarını işverenden talep ederek, haklı nedenle feshedebilir. Ve bu işçi, hak kazanmışsa, İŞKUR'dan işsizlik ödeneğini de isteyebilir. 2) İşçi, iş görme borcunu bireysel olarak ya da topluca yerine getirmeyebilir. Bu davranış, yasal ya da yasadışı grev niteliği taşımaz. Zira işveren temerrüde düşmüştür. Ancak işçi, iş görmekten kaçınma hakkını kötüniyetli olarak kullanmamalıdır. Örneğin temel ücreti ödendiği halde yol yardımının ödenmemesi, işçiye bu hakkı vermemektedir. Çünkü genel anlamda ücret, işçinin çalışması karşılığı aldığı temel-kök ücrettir. Geniş anlamda ücret ise temel ücretin yanında işverenin işçiye sağladığı örneğin ikramiye, yemek, yol yardımı gibi eklentileri de içerir.
İşverenin ücret ödeme borcu, işçinin iş görme borcunun karşılığı olan asli bir borçtur. Ücretin en geç ayda bir ödeneceğine ilişkin İşK.m.32/4 hükmü, emredici nitelikte olup, aksi kararlaştırılamaz. İşK.m.32/4'ün ikinci cümlesine göre, bu süre, iş sözleşmeleri ya da toplu iş sözleşmeleriyle bir haftaya kadar indirilebilirse de uzatılamaz. İş sözleşmesinin sona ermesi durumunda da işçinin ücreti ile sözleşme ve yasadan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur (m.32/5). Her karşılıklı borç doğuran sözleşmede olduğu gibi, iş sözleşmesi gereği işçi, gördüğü işin karşılığı olarak ücrete hak kazanır. İşveren de görülen işin karşılığı olarak işçinin ücretini zamanında ve eksiksiz ödemek zorundadır.
İşverenin ücret ödeme borcunu yerine getirmemesi, işvereni borçlu temerrüdüne düşüren bir durumdur. Konusu para olan borçlarda temerrütle birlikte faiz de istenebilir. İşK.m.34'teki 'Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır' hükmünde geçen 'gününde' kavramı da işçinin ücretinin 'en geç ayda bir' ödeneceğine ilişkin m.32/4'deki, uygulanması hep sorun içeren ve çoğunlukla da uygulanamayan kesin süreyi belirtmektedir. Bu nedenle 'Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir* bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir'(m.34) hükmüne bakılarak işverenin temerrüdünün yirmi günlük erteleme süresinden sonra başlayacağı görüşünü tercih etmek istiyorum. Makul bir yasal süre düzenlemesini gerektiren tahakkuk gerçeklerine uygun olmamakla birlikte, bilhassa iş teftişlerinde temerrüt tarihi ve faiz başlangıcının ilk ödeme günü (m.32/4) olduğu görüşünün baskısı oluşmaktadır. Bu doğrultuda uygulama yapılması, tahakkuk sürecinin öngördüğü süreyi haksız olarak işverenin elinden almaktadır. Bu itibarla ücret ve eklerinin ödeme gününden başlayarak 'yirmi gün' sonra 'muaccel' olacağını kabul etmek uygun olacaktır.
İşverene ücretin hak edilmesini puantaj kontrolü vb yöntemlerle inceleyip denetleme ve belirlenen hak edişe uygun tahakkuk yapabilme yetkisini kullanabilme süresi sağlanmadan işçilerin ücretlerini geç ödeme gerekçesiyle ceza (İPC vb) ve gecikme faizi yaptırımlarını (müeyyidelerini) uygulamak hakkaniyete uymayan olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bu olumsuzluğun önlenmesi gerekmektedir.
__________
*Mücbir (zorunlu) sebepler; deprem, su baskını, yangın, toprak kayması, kasırga, savaş durumu, hatta genel grev gibi önceden tahmini ve önlenmesi mümkün olmayan, çoğunlukla doğal afet türü olaylardır
(Kaynak: Yeni Şafak | 23.12.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.