Maaşımız Yavaş, Tüketimimiz Hızlı Büyüdü / Erdoğan Süzer

 Türkiye ekonomisi son çeyrekte yüzde 4,4 ilk 9 ayda da yüzde 4 oranında büyüdü. Sürpriz olmazsa 2013'ü yüzde 4'lük bir büyümeyle kapatacağız. Bu yıl, geçen yıla oranla daha hızlı büyümemizi sağlayan iki gelişme oldu. Birincisi iç talepteki ciddi canlanma, yani tüketim artışı, ikincisi de dış talebin olumsuz etkisinin azalması, yani kapanan ihracat kapılarının kısmen açılması...

Gelirimizden hızlı tükettik

TÜİK verileri gösteriyor ki, hane halkının tüketimi büyümeyi ayakta tutan en önemli unsurların başında geliyor. Geçen yıl hane halkının yurtiçi tüketiminde sürekli daralma görülmüş, yıl yüzde eksi 0,6'yla kapanmıştı. Bu yıl ise tüketim 9 ayda yüzde 4,7'ye yükseldi. Üstelik tüketim ilk çeyrekten itibaren sürekli artış gösterdi, ikinci çeyrekte yüzde 5,6'lara kadar ulaştı.

Hane halkının yani vatandaşların tüketimi böylesine hızlı artarken maaş ve ücretlerde nasıl bir artış oldu dersiniz? Tahmin edileceği üzere, tüketimdeki büyümenin epeyce altında kalan bir ücret büyümesi yaşadık. Bu yılın ilk 9 ayında tüketimimiz yüzde 4,7 büyürken ücret ve maaşlarımızdaki büyüme yüzde 3,8'de kaldı. Özellikle ikinci çeyrekte yüzde 5,6'yla tüketim çılgınlığımız zirveye çıkarken maaş ve ücretlerdeki büyüme yüzde 3,5'te kaldı.

TÜİK BDDK'yı destekliyor ancak

Bu veriler, ayağımızı yorganın epeyce dışına uzattığımızı, gelir düzeyiyle tüketim arasındaki bağı ciddi biçimde zorladığımızı söylüyor. Demek ki, gelirimiz tüketim hızımıza yetişmeyince banka kredilerine, kredi kartlarına, eşten dosttan bulduğumuz paralara yüklenmiş, harcadıkça harcamışız. Üstelik bu savurganlığı maaşımızdaki cılız artışa aldırmadan yapmışız.

TÜİK verileri BDDK'nın iç tüketimi frenlemeye yönelik önlemleri almakta ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. BDDK, hem tüketici kredileri hem de kredi kartlarına getirdiği sınırlamalarla vatandaşı tüketimden bir nebze olsun soğutmayı hedefliyor. Ancak, önlemlerin içeriğine ilişkin bazı kuşkular var. Tüketim kısıtlanmasına karar verilen sektörlerin teknik ve objektif olarak belirlenip belirlenmediği sorgulanıyor. Sorgulayanlar ise işadamlarından başkası değil.

Neden bu sektörler seçildi?

İşadamlarının üretimi düşürecek düzeyde masa başında alınan kararlarla tüketime müdahale edilmesine sıcak bakmaları zaten beklenemez. Ancak konuştuğumuz işadamları, önlemlere karşı değiller. Sadece bu ürünlerin hangi kıstaslar baz alınarak seçildiğini öğrenmek istiyorlar.

BDDK'nın tüketimini frenlemeye karar verdiği ürünler arasında beyaz eşya, elektronik eşya, otomotiv ve mobilya başı çekiyor. Bu ürünlerin tüketiminin frenlenmesi, doğal olarak üretiminin de kısılmasını beraberinde getirecek. Her ne kadar bazıları ithal kaynaklı girdilerle üretilse de sonuçta üretim ve istihdam etkisinin olacağı biliniyor.

BDDK'nın "İnce eledik, sık dokuduk," "Sektörleri tek tek analiz ettik" şeklindeki açıklamalarının iş dünyasını yeterince tatmin etmediği anlaşılıyor. İşadamları, cirolarını düşürecek, kârlarını azaltacak, belki de küçülmek zorunda bırakacak BDDK önlemlerinin niçin kendi sektörlerine isabet ettiğinin kanıtlarıyla açıklanmasını bekliyor. TÜİK, açıkladığı büyüme verileriyle BDDK'nın önlem almaktaki haklılığını kanıtladı. Şimdi sıra BDDK'nın o ürünleri önlem sepetine niçin aldığını anlatmasına, dahası ikna etmesine geldi.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 11.12.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.