Katma Değer Vergisi’nin çalışma prensibi üretimden nihai tüketiciye kadar her aşamanın vergiye tabi tutulmasının, adı üzerinde eklenen değerin vergilenmesinin sağlanmasıdır. Bütün aşamalarda vergi oranı aynı olduğunda çok sorun yaratmayan işleyişin bizdeki temel istisnası varış ülkesinde vergileme prensibi nedeniyle ihracat teslimleridir. Bu gibi vergiye tabi olmayan satış aşamaları bulunduğunda indirim hakkı kalmayan mükellefin yüklendiği vergi yükünün arındırılması için iade mekanizması sisteme dahil edilmiştir.
Sistem, mal ve hizmetlere farklı vergi oranı uygulanması veya teslim aşamalarına göre aynı ürünün farklı oranda vergiye tabi tutulması gibi durumlarda biraz sıkıntılı işleyişe neden olabilmektedir. Bu sıkıntı aynı malın teslim şekli veya aşamalarına göre farklı oranda vergiye tabi tutulmasında şayet;
* Sonraki aşamalarda daha düşük vergi oranı uygulanıyorsa iade mekanizmasının geç işlemesi veya benzer nedenlerle vergi yükü üzerinde kalan mükellefler bakımından ciddi finansman sorunu yaratabilmektedir.
* Başlangıç aşamasında düşük, daha sonraki aşamalarda yüksek vergi oranı uygulanan durumlarda ise önceki aşamada önemli ölçüde ödenecek vergisi çıkan mükellefin, bu vergiyi ödememek için naylon fatura kullanmak veya gereksiz alım ya da rantabl olmayan yatırım kararlarıyla bir süre sonra finansal sıkıntıya girmesine neden olabilmektedir.
Neden farklı oran?
Bu şekilde sıkıntılara neden olan farklı oran uygulaması kaldırılamaz mı, diye bir soru akla gelecektir. Ancak KDV’nin genel olarak uygulandığı AB ülkelerinde üç farklı oran söz konusudur. Bunun temel nedeni, özellikle tarımsal üretimi teşvik ve kayıt altına alınmasına katkı ile sosyal ve kültürel amaçlı desteklerdir. Böylece daha az gelirli kesimlerin yoğun olarak yararlandığı mal ve hizmetlerin düşük oranda vergiye tabi tutulması suretiyle devletin bu konularda teşvik sağlamasıdır.
Zaman içerisinde bu farklı oran uygulamaları gelişim gösteren veya ülke için stratejik önemi nedeniyle desteklenmesi gereken sektörlere de yaygınlaştırılmak suretiyle bir hayli geniş kapsama ulaşmaktadır. Türkiye indirimli oranların en yaygın olarak uygulandığı bir ülke konumundadır.
Farklı oran uygulamaları, bazen farklı oran talebi ile idarelerin karşısına gelen sektörler üzerinde ya iade mekanizmasındaki tıkanıklıklar veya uygulamada kötüye kullanımlar nedeniyle ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Bu nedenle bir süre uygulama sonrasında aynı sektörlerce bu farklılıkların giderilmesi talebi ile de karşılaşılmaktadır.
Son kararname
Son kararname ile 2 Aralık tarihinden geçerli olmak üzere;
* Kümes hayvanlarının teslimindeki KDV oranı yüzde 1’den yüzde 8’e çıkarılmıştır. Böylece kümes hayvanları ve bunların etleri aynı oranda KDV’ye tabi tutulmak suretiyle yukarıda belirttiğimiz sıkıntılı durumlara son verilmesi hedeflenmiştir.
* Elektronik ortamda satışı yapılan gazete, dergi ve kitaplar da yüzde 18’den yüzde 8 KDV oranına indirilmek suretiyle bu alandaki gelişmeye de destek sağlanmaya çalışılmıştır.
* Bazı elektrik enerjisi üretiminde kullanılan bazı makinaların finansal kiralama yoluyla teslimi yüzde 1’den yüzde 18’e çıkarılırken, özellikle tekstil ve konfeksiyon alanında kullanılan bazılarının teslimlerinin yüzde 1’lik orana dahil edilmesi suretiyle de yine sektörlere yönelik desteğin daraltılması veya genişletilmesi amaçlanmıştır.
(Kaynak: İto Gazetesi | 07.12.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.