Katma Değer Vergisi, yansıtılan ve indirim mekanizması ile yüklenilen verginin giderildiği bir yapıya sahiptir. Mali idare bazen bu genel işleyişi sınırlandıran düzenlemeler yapar. Bu durumda da vergi ile ilgili normal işleyiş bozulduğu için farklı yansımalar olur. Bu sınırlamalara en bariz örnek, binek otomobillerin alımında yüklenilen KDV’ye indirim imkanı verilmemesidir. Genel olarak düzenlenen bu sınırlamanın istisnası satın aldıkları binek otomobilleri kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek olan mükelleflerdir. Bu mükellefler satın aldıkları binek otomobiller nedeniyle yüklendikleri veya daha açık deyimiyle ödedikleri KDV’yi elde ettikleri gelirler nedeniyle hesaplanan KDV’lerinden indirebilirler. Aslında genel olarak bütün mükellefler için olması gereken durum yasadaki yetki kullanılarak Bakanlar Kurulu Kararı ile sınırlandığı için sadece bu mükellefler bakımından normal düzene uygun işlemektedir.
Üç farklı durum söz konusu
Öteden beri gelen uygulama ile binek otomobillerin ilk satın alınmasında veya ithalinde genel oranda yüzde 18 KDV uygulanmaktadır. Ancak binek otomobillerin ikinci satışında ise farklı KDV oranı söz konusudur. Şayet ikinci el otomobili vergi mükellefi olmayan bir kişi satıyorsa, normal KDV uygulaması çerçevesinde herhangi bir KDV yoktur.
İkinci el otomobil satışını yapan bir vergi mükellefi şahıs veya şirket ise o zaman satışta yüzde 1 KDV uygulanmaktadır. Oysa yukarıda da belirttiğimiz gibi bu mükellefler satın alırken yüzde 18 KDV ödemişlerdi. Ödedikleri bu KDV’yi indirim konusu da yapamamış ancak gider yazabilmişlerdi. Uygulamada bu da oturmuş bir durum ve herhangi bir sorun söz konusu değil.
Karışıklık nerede?
İkinci el otomobil satışını yapan, bu otomobilleri işleten bir şirket ise satın aldığında ödediği KDV’yi indirim hakkı bulunduğu halde, satarken uygulanan vergi oranı 2008 öncesi yıllarda yine yüzde 1 idi. 2007 yılında özellikle oto alım satımı ile uğraşan şirketlerin bir de finansal kiralama şirketi kurmak suretiyle, yeni araçları önce finansal kiralama şirketine fatura edip, buradan üçüncü kişilere satmak suretiyle yüzde 17’lik bir KDV avantajı sağlama yoluna gitmeye başladıkları görüldü. Bu kötüye kullanımı önlemek üzere 30 Aralık 2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan bir kararname ile satışlarında yüzde 18 KDV oranı uygulanması başlatıldı.
Belli ki bu değişiklik üzerine araç kiralama şirketleri mağdur olduklarını ifade etmişler ve idare de bunu haklı bularak 6 Nisan 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan bir karar ile bu şirketlerin satın aldıkları ve 2007 sonu itibarıyla envanterlerinde bulunan binek otomobillerin 2 yıl geçtikten sonraki satışlarında yine yüzde 1 KDV oranı uygulanmasını öngörmüştür. Bu düzenleme esasen geçici yapılmış bir düzenlemedir. Ancak yazım dikkatli okunmadığı takdirde kalıcı bir istisna getiriyor gibi algılanıyor. O nedenle de benim bu konuyu değerlendirdiğim bir makalemde de böyle algılanmış. Bunda ben idareden ayrılmadan önce konuya çözüm ararken iki yıllık bir sınırlamanın yeterli olacağı yönünde oluşturmuş olduğumuz görüşün de etkisi oldu. Ama şu anki uygulama oto kiralama şirketlerinin 2008 ve sonrası yıllarda satın aldıkları araçların satışında da genel oranın uygulanması şeklindedir. Bu şirketler 2008 öncesi satın aldıkları bir aracı bugün dahi satıyor olsalar uygulanacak KDV oranı ise yüzde 1’dir.
(Kaynak: İto Gazetesi | 30.11.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.