Çarşamba günü Sosyal Güvenliğin Duayeni İki Uzmanı gündemin trend konusu olan ‘’KIDEM TAZMİNATI FONU’’tasarısını tartıştı.
Taraflar arasındaki tartışma her zaman ki gibi hararetli geçti.
Yıllardır fon türküsü söylense de bir türlü hayata geçirilmemiştir.
1475/14.Maddesinde Kıdem Tazminatı alma şartları belirlenmiştir.
1.İşveren tarafından İşten çıkarılma, (İşveren tarafından bu Kanunun 25 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında),
2. İşçi tarafından haklı sebepler işten çıkma,(İşçi tarafından bu Kanunun 24 üncü maddesi uyarınca),
3. Askere gitme (Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla),
4. Emeklilik anında (Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla),
5.Emekli olmadan işten çıkma (506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle) yani 15 yıl ve 3600 günü tamamlayarak istifa etme,
6-Kadın işçinin evlenmesi (kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi)
7-Ölüm (İşçinin ölümü sebebiyle)
halleridir.
Kıdem Tazminatı hak edişinde ilk önceleri 15 günlük ücreti tutarında ödenmiş, işçi sınıfının ve sendikaların haklı mücadelesi ödeme miktarı 30 gün olarak kararlaştırılmış günümüze kadar gelmiştir.
Kıdem tazminatı işçinin bir yıllık çalışmasına karşılık 30 gün olup, yıllık kazancına göre oranladığımızda 8,33 güne denk gelmektedir.
Bugünlerde dayatmaya çalışılan fonun ise elimize ulaşmış bir taslağı bile bulunmuyor.
Araştırma yapmak isteyenler Türk-İş ,Hak-İş ve DİSK mevcut sitelerine, İşveren Sendikaları ,Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve diğer sivil toplum kuruluşlarının da sitelerine giriş yaptıkları zaman fon ile ilgili elle tutulan bir taslak metine ulaşamıyoruz.
ÇSGB tarafından hazırlanmış fon ile ilgili bir taslak varsa bunun varlığından da bilgimiz yok. Sadece basına yansıyan bilgiler ışığında değerlendirmeler yapıyoruz. Fon taslağı sadece belli kişiler tarafından biliniyorsa bunun da altında yatan nedenleri araştırmak gerekir.
Resul Kurt üstadın akademik Doktor unvanı ile bilimsel değerlendirmeler yapmaya kalksa da Türkiye gerçeğini görmek de gerekiyor.
Pamukkale Üniversitesinin Kıdem Tazminatı ile ilgili yaptığı araştırmalar ve sempozyum bir kitapta toplanmıştır.
Denizli İlinde kıdem tazminat ödeme olguları değerlendirilmiştir.
Bu değerlendirmeler ışığında sonuç bildirisi yayınlanmıştır.
Kıdem Tazminatı ödemelerinin taksitle, mal takası ile ,işverenlerin işçisine iş kurma amacıyla sermaye desteği gibi ödeme şekilleri ile kıdem tazminatı ödemeleri yapıldığı görülmüştür.
Fon için zemin oluşturulmasında genelde taşeron sisteminde çalışanların hak kayıpları yaşadıklarını ,bununda Kamu da ihale kanundaki kıdem tazminatı maliyetinin ele alınmamasından kaynaklandığını ,dava ile kıdem tazminatı kazanımları da vurgulanmıştır.
NEDEN KIDEM TAZMİNATI GARANTİ FONU GÜNDEME ALINMIYOR
Şu anda fon ile taşeron işçiler güvence altına alınmak isteniyorsa bunun da çaresi var.
Tezel üstadın söylediği gibi neden Kıdem Tazminatı Garanti Fonun üzerinde durulmuyor da, ısrarla fon üzerinde duruluyor.
İşçileri, çalışanları bu kadar çok düşünüyorsanız, çalışanların kıdem tazminatlarını tam olarak almaları ise o zaman“Kıdem Tazminatı Garanti Fonu” kurun.
Fonlar aslında iktidarlar için ucuz kredi kaynağıdır.
Bu fonun aslında kimler tarafından nasıl yönetileceği belirsizlik taşıyor. Fonların akıbeti belli olduğu için finans uzmanı olmaya da gerek yok.
Kısaca konuyla ilgili bilgi kirlilikleri de yaratılıyor.
İş Mahkemelerinde dava sürecini azaltılacağı söylense de çalışma hayatında sorunlar bitmez.
İşveren açısından Kıdem Tazminatı güçlü bir silahtır.
Fon ile işçinin kıdem tazminatı bir gün çalışsa bile garanti altına alınsa da ,kıdem tazminatı alma hakları daraltılıyor.
Asıl kafaların karıştığı nokta neden kapalı kapılar ardından taslak elden ele dolaşıyor.
DİSK dahil ,bir çok sendika taslağı görmediğini söylüyor.
Fon gelirse Gazetecinin kıdem tazminatı da değişiyor.
Emekli çalışanların kıdem tazminatı alma hakları var iken ,fonda bu haktan bahsedilmiyor.
Bunu da görmezlikten gelmeyelim;
İşveren örgütü istemiyor,
İşçi örgütü istemiyor,
Bu fon neden ısrarla çalışanlara parıltılı paketlerde sunuluyor?
15 yıl 3600 ile Kıdem Tazminatı yazısı alınır iken ,fonda bu kavram artık altından kalkınmayacak bir hal alıyor.
Kıdem Tazminatında Tavan uygulaması ise SGK Prime Esas Tavanına göre %3-%4-%5 çekilerek tavana yaklaştırılıyor.
Bu durumda % 3 olursa 10 günlük, % 4 olursa 14 günlük, % 5 olursa 18 günlük ücret kadar kıdem tazminatı alabileceğiz.
Gazetecilerde tavan uygulaması ile karşı karşıya kalıyor.
Aslında Kıdem Tazminatı işverenler için ucuz kredi olarak görülür.
Çünkü sermayesini artıran bir unsurdur.
Fon yönetiminde devlet eli olduğu zaman nemalandırılmasında sorun yaşanır.
Kıdem tazminatı fonu kurulması ise yapılabilecek bir işlemdir ama bu fonu idare edeceklerin de dikkatle seçilmeleri gerekir. MEYAK, TTF ve KEY gibi Fonların akıbeti uğrarsa olan yine çalışana olur.
Burada çalışanın hayalleri de fon ile başka bir bahara kalıyor.
Kanımca Kıdem Tazminatı Tenceresini ısıtmadan önce bu konun bir kez daha gözden geçirilmesi ,geçmişteki fonların zararları da göz önüne alınarak hazırlık yapılmalı konunun taraflarının görüşleri alınarak taslak düzenlenmelidir.
İşçinin 30 gün ücret hakkı korunmalı,
Askerlik ve Evlilik nedeni ile kıdem tazminatı ödenmeli,
Birikimin neması belli bir miktarı ödenmelidir.
Ana paranın değerlendirilmesinde işçi, işveren ,bağımsız finans yöneticilerinin ,kamu ,özel banka yönetimlerinin ,borsa yetkililerinden ,akademik anlamda öğretim görevlilerinden oluşan bir komisyon ile değerlendirilmeli yılda en az iki defa fon hakkında bilgi verilmelidir.
Fon kaynak olarak devlet tarafından kullanılmamalıdır.
Geçtiğimiz akşam ki tartışmada bilgi kirliği ile bu fonun anlaşılmadığını ,kıdem tazminatı garanti fonun gündeme getirilmediğini ortada net bir taslak hali olmadan kafaların bulandığını gördük.
Her ne kadar Dr. Resul Kurt Akademik tavrını ortaya koyar iken ,halkın sosyal güvenlik uzmanı Ali Tezel de espri ile sünnetçi tavrını sergilemiş.
Emeğin ve emekçinin kazanımı olan kıdem tazminatı hakkını 30 gününün budanmasına da Sn. Tezel müsaade etmemiştir.
Tezel ve Kurt ikilisinin tartışması hafızalarımıza kazınmış , ilerleyen yıllarda akademik platformlarda Kıdem Tazminatı Fon tartışması ile karşı karşıya kaldıklarında Dr. Resul Kurt Bey için Sermayenin Sosyal Güvenlik Uzmanı olduğunu ,Ali Tezel Bey’in Halkın Sosyal Güvenlik Uzmanı olduğu izleyenlerin hafızalarında yer bulacaktır.
Dr. Resul Kurt elinden bırakmadığı pahalı kalemi ile Kıdem Tazminatı fonunu savunur iken tarafını işverenden (sermayeden) yana koymuş, Ali Tezel ise elinde 1 liralık kalem ile emeğin yanında yer alarak , çalışanların haklarını korumayan bir fon olduğu müddetçe böyle bir fonu desteklemeyeceğini belirtmiştir.
Tezel ve Kurt her ne kadar hararetle tartışsalar bile SS ve GSSK rehber kaynak kitaplarda bir çok esere birlikte imza atmışlardır.
Tartışmanın tek ortak noktası ise 1475/14.Maddesine dayanarak avantaj ve dezavantajların değerlendirilmesi olmuştur.
Merak edenler bu güzel tartışmayı İnternet üzerinden izleyebilir yada Ali Tezel facebook ziyaret edebilir.
(Kaynak: Alitezel.com | 29.11.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.