Seçim geliyor
Kıdeme fon gelmez
13 milyon emekçinin son kalesi olan kıdem tazminatının KALDIRILIP yerine fon uygulaması gelmesi yıllardır sermaye çevreleri tarafından istenir ama seçimler dönemine giriyoruz FON yasası çıkmaz…
İşverenler aslında kıdem tazminatının tamamen kaldırılmasını talep ediyorlar bunu örgütleriyle de yüksek sesle dile getirip, uluslar arası sermayenin güçlü örgütleriyle (OECD, İMF, Dünya Bankası gibi) ülkemize baskı da yaptırıyorlar. Örgütsüz olan işçiler ise buna karşın yüksek ses çıkaramıyorlar. İşçi ile işveren arasında sorun olan kıdem tazminatı meselesine devlet ise müdahil olup, kıdem tazminatını kaldıralım diyerek işvereni memnun eder görünürken, yerine kıdem tazminatı fonu getirelim diye işçilere de şirin görünmek istiyor ama asıl amacı işçi-işveren arasında borç alacak ilişkisi yaratan devasa kıdem tazminatını fon kurarak kendi cebinde toplamaktır. Zira artık özelleştirilecek yer kalmadı ve devlete bedava maliyeti olan para lazım.
****Kıdem tazminatı işçinin sonraya bırakılmış alacağıdır…
TİSK gibi bir işveren örgütü kıdem tazminatı yükünün işverenlerin sırtında çok yük oluşturduğunu ve bazı küçük ve orta ölçekli işletmeler için sermayelerin sıfırlanması riski ile karşı karşıya geleceklerini iddia ederek, kıdem tazminatının tamamen kaldırılmasını fon bile kurulmamasını istemektedirler. Ancak, kıdem tazminatına yüklenen anlamlardan birisi de “Ücretin sonraya bırakılmış hali” olmasıdır. Öyleyse, şirketlere yük olarak gösterilen kıdem tazminatları gerçek anlamda, işverenin sonraya bıraktığı ücrettir ve işçiden işverenine borçtur. Bu nedenle yük ise tıpkı bankadan alınan kredi gibidir. İşverenler bankalarda kredi aldıklarında ve kredi borçları da arttığında, “ borçlarımız çok arttı, kredi baskısı yaşıyoruz, bankaları kapatın” diyemiyorlarsa, benzer şekilde kıdem tazminatları birikti bunu kaldırın dememeleri gerekir.
***BAKAN ISRARCI OLMAYIZ DİYOR
Kıdem tazminatının KALDIRILIP yerine fon uygulaması konusunda sosyal taraflar olan işçi ve işveren örgütleri ve devlet oturup tekrar konuşacak ama bu konuda uzlaşma çıkma şansı yok. Bakan Faruk ÇELİK’de uzlaşma çıkmazsa biz hükümet olarak ısrarcı olmayacağız diyor. O zaman Kıdeme fon gelmez ve çalışanlar için hayırlı olur. İlla fon getireceğiz diyorlarsa taşaron işçileri için getirilebilir.
***Fonu devlet kullanacak
İşverenlere, mevcut vergi ve prim ödemeleri dışında yeni bir ödeme daha getirecek ve halen kendilerince kullanılan (özel) fonun devlet tarafından kullanılması sonucunu getirecek“Kıdem Tazminatı Fonu” çok işçi çalıştıran işverenler ile az işçi çalıştıranlar işverenlerin taraf olduğu ve devletinde yeni bir kaynak gözüyle bakarak talepkar olduğu bir DEV FON’u ortaya çıkaracaktır. Kıdem tazminatı fonunu da devlet 10 yıl boyunca tepe tepe kullanacaktır. Zira fondan 10 yıldan önce para çıkış olmayacak ve 10 yıl sonra başımızda hangi hükümet olursa olsun, bize diyeceği geçmiş hükümetler fonu yemiş, PARA YOK.
Yavuz Semerci’ye duyurulur: Gazetemizin üçüncü sayfasının güzel !!! yazarı Yavuz SEMERCİ geçen günkü kıdem ile ilgili yazısında gazetecilerin kendileri istifa etseler de kıdem tazminatı alma hakları olduğunu yazdı ama bu doğru değil. Gazetecilerin o hakkı epey yıllar önce kaldırıldı.(bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı E: 1996/9-914, K: 1997/170, T: 12.03.1997)
Tüp bebek şartları
Biz tüp bebek yapmak istiyoruz. Hangi şartlar var yazabilir misiniz? İsmi saklı
Sayın okurum, tüp bebek sahibi olabilmeniz için;
a) Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi olabileceğinin, bünyesinde Sağlık Bakanlığınca Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezi olarak ruhsatlandırılmış merkez bulunan, üçüncü basamak sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben mümkün görülmesi,
b)Kadının, 23 yaşından büyük, 39 yaşından küçük olması,
c) Son üç yıl içinde 3 (üç) siklus boyunca yapılan klasik ovulasyon indüksiyonu ve gerektiği hallerde IUI tedavisine rağmen hastanın gebe kalamadığının Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından belgelenmesi,
d) Uygulamanın, Kurum ile sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusunda yapılmış olması,
e) En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması veya eşinin bu şartları taşıyor olması gerekmektedir
(Kaynak: Alitezel.com | 21.11.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.