Bu konuda pek çok kez yazılıp üzerinde konuşulmuştur. Aşağıda vereceğim bilgiler sizleri biraz karamsarlığa itebilir ancak yine de bunları not etmekte fayda görüyorum.
Vergi Usul Kanunu ve Maliye Bakanlığı sirküleri diyor ki
VUK mükerrer 298. maddesi ile hemen hemen aynı şekilde ifadesini bulan konu, Maliye Bakanlığı'nın 24 Mart 2005 tarihinde yayınladığı 17 no'lu VUK sirkülerinde açık şekilde izah edilmiştir; "ÖÖ 2003 yılı hesap dönemine ait düzeltme öncesi geçmiş yıl ve/veya cari dönem ticari zararının bulunması ve düzeltme sonrasında geçmiş yıl kârı oluşması halinde, söz konusu geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde vergiye tabi olacaktır. Düzeltme sonucu bulunan geçmiş yıl kârının kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilmesi mümkün olup, bu işlem kâr dağıtımı sayılmayacaktır."
Bu ifadelerden anlaşılan, enflasyon düzeltmesi nedeniyle kâr sermayeye ilave dışında kullanılırsa "kurumlar vergisi"ne tabi tutulur. Ortaklara bu kaynaktan bir dağıtım söz konusu olursa da temettü stopajına tabi olacağı da doğal bir sonuç olacaktır.
Bir mukteza
Enflasyon düzeltmesi ile ilgili verilen bir muktezada (B.07.GİB.4.34.19.02/VUK-1/muk-298-04/07/2006*5007) VUK'nın ilgili geçici 25, mükerrer 298. maddeleri ile VUK 328 ve 338 no'lu tebliğlere atıfta bulunularak deniyor ki; "Ö.. şirketinizin tasfiyeye girmeden önce öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarını sermayeye ilave etmeleri durumunda, bu işlemler kâr dağıtımı sayılmayacağından herhangi bir süre tahdidi olmaksızın vergiye de tabi tutulmayacaktır."
Muktezada ayrıca, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının sermayeye eklenmeden tasfiyeye girilmesi durumunda, bu farkların başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi olarak değerlendirilmesi ve vergiye tabi tutulmasının söz konusu olacağı yazılmaktadır.
Yukarıda ilk paragraftaki ifadede "kâr dağıtımı" sayılmaması durumundan bahsedilerek "vergiye tabi olmayacağı" sonucuna ulaşıldığı anlaşılmaktadır. İkinci paragrafta da kanundaki (VUK) ifade kullanılarak "vergiye tabi tutulması" durumundan bahsedilmektedir.
Burada bir karmaşa mevcuttur. Zira, ilkinde temettü stopajı yoktur diyor, ikincisinde vergilenir (kurumlar vergisi) diyor.
Yargı kârarları
Örnek olayda bir şirket, enflasyon düzeltmesi nedeniyle oluşan kârını dağıtıma tabi tutmuş ve yukârıda izah edilen kanun ve sirküler hükümleri çerçevesinde vergilendirmiştir (kurumlar vergisi ve temettü stopajı). Ancak ihtirazi kayıtla verilen beyannamelerini müteakip konu yargıya intikal etmiştir. Ankara 1. Vergi ve 3. Vergi mahkemeleri konuyu ayrı ayrı değerlendirmiş ancak 1. Vergi Mahkemesi "geçici vergiye tabi olmaması gerektiği" (yani kurumlar vergisine tabi olmaması gerektiği), 3. Vergi Mahkemesi de "dağıtılması durumunda vergilendirilmesinde isabetsizlik olmadığı" (yani vergilendirilmesi gerektiği, ama kurumlar vergisi mi temettü stopajı mı açık değil) sonuçlarına varmıştır.
Görüldüğü üzere mevzuatta açık olduğu düşünülen bu konudaki bir mukteza ve takiben yargı kararları uygulamada halen sıkıntıların olduğunu açıkça göstermektedir. Bu konuda beklemede olan okuyucularımızın karar vermeden önce yargıda devam edecek olan sürecin sonucunu beklemelerini öneririm.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 06.06.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.