Hafta başında işçi ve işveren tarafı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik'in başkanlığında toplandı. Masada taşeron işçiler, esnek çalışma modelleri ve kıdem tazminatı fonu vardı. Tabii en fazla merak edilen kıdem tazminatı konusunda anlaşma sağlanıp sağlanmayacağıydı. Anlaşma sağlanamadı ancak umutlar da tükenmemiş olacak ki taraflar önümüzdeki günlerde tekrar bir araya gelecekler.
Kıdem tazminatı konusunda gelinen son noktaya bakıldığında, fon sistemi olarak Güney Kore'de halen uygulanmakta olan modelin benimsendiği görülüyor. Kore modelini özetlersek:
- 2005 yılına kadar bizdeki kıdem tazminatı sistemi uygulanıyordu.
- 2005 yılında yapılan reformla bireysel hesaplarda takip edilen fon sistemine geçildi.
- Fonların yönetimi özel şirketler tarafından sağlanıyor.
- Fona geçilmekle birlikte eski uygulama yürürlükten kaldırılmadı.
- Çalışanlar ve işveren anlaşırsa, fon sistemine değil eski uygulamaya tabi olabiliyorlar.
- Eski sistemde bizdeki gibi her bir yıla bir aylık ücret ödeniyordu.
- Şu an fon sistemine geçenlerin oranı %30 civarında.
Görüldüğü üzere Kore modelinin en önemli özelliği, yeni sisteme geçişin zorunlu olmaması. Yaşanan yoğun tartışmalardan sonra bizde de bu modele yaklaşıldığını görüyoruz.
İş güvencesine çözüm
Öte yandan mevcut uygulamada kıdem tazminatı çalışanlar açısından iş güvencesi sağlarken, işveren açısından da kalifiye elemanı elinde tutmasını sağlıyor. Kıdemi yüksek işçiyi işveren -tazminat maliyeti sebebiyle- hemen gözden çıkaramıyor. Aynı şekilde kalifiye ve tecrübeli işçi, istifa etmesi halinde tazminat alamayacağını düşünerek aynı işyerinde çalışmaya devam ediyor. Oysa fon sistemi hem işçinin işten çıkarılmasını hem de işçi için iş değiştirmeyi kolaylaştırıyor. En azından şu ana kadar ifade edilen buydu. İşte işçi ve işveren kesiminin itiraz ettiği bu dezavantajı kaldırmak için:
- Haksız yere işten çıkarılan işçiye işveren tarafından fona yapılan ödeme haricinde belirli bir tazminat ödenmesi.
- Haklı neden olmadan istifa eden işçinin fon hesabından, işverene belirli tutarın iade edilmesi
sağlanabilir. Nitekim şu an fon sistemini uygulayan Brezilya'da bu yöntem kullanılıyor. Böylece fon uygulamasının getireceği tereddütler de bir ölçüde aşılmış olur.
Basın çalışanı emeklilikte eşittir
Soru: Sadettin Bey, ben 01.08.1999 tarihinde işe başladım. Basın çalışanı olarak 212 Sayılı Kanun kapsamında ödenen sigortam var. Yaşım henüz 32'dir. Hizmet yılım beş yıl sonra dolacak. Prim günüm de fazlasıyla dolmuş olacak. Bana söylendiği kadarıyla basın çalışanı olduğum için emeklilikte hizmet süremi ve prim günümü doldurunca yaşı beklemeden emekli olabiliyormuşum. Bunun doğruluk payını öğrenmek istiyorum. Dilek Ö.
Cevap: Değerli okurum, basın çalışanları çalışma ilişkileri açısından Basın İş Kanunu'na tabidir. Bu yönüyle diğer işçilerden farklı hükümlere tabidirler. Fakat sosyal güvenlik bakımından bütün çalışanlar hakkında aynı şartlar uygulanır. Sadece çalışma koşulları sebebiyle prim günlerine ilave gün eklenir ve yaştan indirim yapılır. İşe giriş tarihinize göre 56 yaşınızda emekli olacaksınız. Fakat basın çalışmalarınızın miktarına göre bu yaştan indirim yapılacaktır.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 15.11.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.