Türkiye ‘de hepimiz çocukluğumuzdan beri korkak yetiştirildik. Öğrenci olduğumuz dönemlerde ailelerimiz o derneğe üye olma aman siyasi partilerde yer alma önce okulunu bitir söylemleri sayesinde bugünlere kadar geldik. Şu anda geldiğimiz noktanın ana sebebi örgütlü olamamamızdır. Bizim seçimle meclise getirdiğimiz vekillerimiz bizim de onayımızı almadan yıllardır süre gelen haklarımızı elimizden alıyorlar.
Bugün Türkiye ‘de hükümetin karşısında hak aramak için tepkisini ortaya koyabilecek örgütlü olarak hareket edebilen tek grup Sendikalardır. Hükümet malumunuz üzere işveren temsilcisidir. Eğer böyle olmasaydı ülkemizde vergilerin büyük bir kısmını çalışanlar emekçiler vermesine rağmen teşviklerden işverenler faydalanmazdı. Emekliler , çalışanlar ülkemizin gelirinden daha fazla pay alırdı. Sözü uzatmak değil niyetim yaklaşık beş yıldır gündeme gelen sonra tepkiler alınca tekrar gündemden kaldırılan Kıdem Tazminatına değinmek istiyorum.
Nedense 1936 yılından beri işçinin çalışanın hakkı olan kıdem tazminatı şu anda işvereni ve hükümeti sıkıntıya sokuyormuş. Nasıl sıkıntıya girdiklerini anlamakta doğrusu zorluk çekiyorum.Bugüne kadar hiçbir hükümet sıkıntıya girmedi bugünkü iktidar giriyor. Amaç sayelerinde ülkemizde satacak kurum kalmadı seçim öncesi paraya ihtiyaçları var en kolay hazırda duran para nerde Kıdem Tazminatında ve sahipsiz. Neden sahipsiz? Çünkü örgütlü olarak gördüğümüz Sendikaların başındakilerde İşveren veya Hükümet temsilcisi sözüm ona anlaşmıyorlar. Hiç kimseyi kandırmasınlar. Şu anki Sendikalar kapı aralığından hükümete işverenlere göz kırpıp arkalarındaki işçileri satıyorlar.
Yoksa daha ilk Kıdem tazminatı fona devir olacak ve kıdem tazminatı her yıl için bir ay hesaplanırken bu yarıya düşürülecek diye telaffuz edilirken ayaklanırlardı. Ama hiçbir Sendika Başkanı koltuğunu kaybetmek istemiyor. Kıdem Tazminatı günlerdir gündemimizde bulunuyor.
Kıdem Tazminatını hak edebilmenin bazı koşulları var.Bugün için 1475 sayılı ve 4857 sayılı kanun gereğince çalışanlar ;
*Çalışan ölürse yakınları,
*İşveren tarafından haksız yere işten çıkarılırsa,
*Askere gitmek için işten ayrılırsa
*Kadın çalışan evlendikten sonra bir yıl içinde işi bırakırsa,
*Çalışan haklı bir sebeple işi bırakırsa,
*15 yıl 3600 günü dolan kişi emeklilik yaşını evde beklemek isterse,
*Emekli olmak için işi bırakırsa ,
işveren kıdem tazminatını ödemek zorundadır.
Eğer Kıdem tazminatı konuşulduğu ve komisyonda görüşüldüğü gibi Fona devir olursa ;
*Emeklilik halinde,
*En az 10 yıl fonda kıdem tazminatı birikirse biriken tutarın yarısı isteği halinde çalışana,
*Çalışanın ölümü halinde ,yakınlarına kıdem tazminatındaki toplu parası ödenecektir.
Ayrıca diğer önemli bir konuda şu anda her çalıştığımız hizmet yılı için 30 günlük ücret ödenirken bunun yarıya düşürülmesidir. Ayrıca kıdem tazminatı için ödenecek parada her türlü maddi menfaatler hesaplanarak brüt gelire eklenmektedir. Kıdem tazminatı fona devir olursa sadece çalışanın brüt ücreti üzerinden Kıdem Tazminatı Fonuna para ödeneceğinden çalışanların kıdem tazminatına esas ücretleri de düşecektir.
Kıdem Tazminatı fonu içinde 3 farklı tercih hazırladıklarını söylüyorlar.Açıkçası tercihlerin ne olduğunu bile duymak istemiyorum.
Bakın Ticaret Odası Başkanlarından biri bugün bir açıklama yaptı. Açıklamasında ‘’ KIDEM TAZMİNATININ KAYITDIŞINI ARTTIRDIĞINI, BİRTAKIM HAK KAYIPLARINA YOL AÇTIĞINI ,İŞ BARIŞINI ZORA SOKTUĞUNU ,ÖZEL SEKTÖRÜN REKABET GÜCÜNÜ AZALTTIĞINI , KIDEM TAZMİNATININ ÇALIŞAN KESİM İÇİN GELİR VE İŞ GÜVENCESİ OLDUĞUNU ANCAK FİRMALARIN ÖDEME SIKINTISI YAŞAMASI YÜZÜNDEN YARGIDA AÇILMIŞ 326.537 DAVANIN OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
İşte ben tam bu noktada aklımı kaybediyorum. Türkiye ‘de şu anda bile çalışan işvereninden hakkı olan kıdem tazminatını dava ile almak için uğraşırken yarın öbür gün fonda bulunan parasını almak için devlete mi dava açacak? Kaldı ki 10 yıl fondaki paranı alamayacaksın diyor.10 yılda bu hükümet bu parayı yerse biz çalışanlarda tıpkı Konut Edindirme de olduğu gibi taksit taksit parayı öderse ne yapacağız? Sonra nedir bu işverenin bu çaresizliği ? Maaş ödeyemiyor.10 çalışanın 6 sı asgari ücretle çalışıyor. Kıdem Tazminatı ödeyemiyor. Yarın öbür gün vergi de ödemez. Kıdem Tazminatı Fonu ile açıkları kapattık der çıkarlar.Bakana milletvekillerine sorsan son on yılda zenginleştik.
Bakın hak verilmez alınır.Türkiye ‘ de çalışanların hakları gasp ediliyor.1936 yılından beri var olan Kıdem Tazminatı kaldırılıyor.10 milyon çalışan ve onların ailelerinin hakları çalınıyor. Sendika Başkanları koltuklarınızdan lütfen artık kalkın. Siz de biliyorsunuz ki isterseniz KIDEM TAZMİNATI FONU tasarısını tarihe gömersiniz. Ayağa kalkın ve örgütlü olmanın verdiği gücü tüm dünyaya gösterin. Ancak böyle olursa Sarı Sendikacılık yapmadığınıza inanacağız.
Sakın işverenlerde bugüne kadar çalışanların kıdem tazminatı tutarını fona nasıl yatıracağız diye düşünmesin. Ben naçizane büyük firmaların bundan sonra kıdem tazminatı primi yatıracaklarını ama öncesi için hükümetin işverenleri zorlamayacağını düşünüyorum.Küçük ölçekli firmalar öder büyük ölçekler önce vadeye yayılır sonra da af çıkar ve silinir.
(Kaynak: Alitezel.com | 12.11.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.