BASINDAN YAZILAR
SMMM Ülkü AKSAKAL - Şirket ortaklarının ve çalışanlarının suçlarından doğan tazminatlar - MuhasebeTR

SMMM Ülkü AKSAKAL - Şirket ortaklarının ve çalışanlarının suçlarından doğan tazminatlar

Bu yazımızda işletme sahiplerinin, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi-manevi tazminatların, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre kazancın tespitinde gider olarak kabul edilip edilmeyeceği sorunu değerlendirilecektir.

1 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinde "Kurum kazancının tespitinde aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilmez" denildikten sonra (g) bendinde "Sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderleri"nin indiriminin kabul edilmeyeceği hükmüne yer verilmiştir.

Madde hükmünden anlaşılacağı üzere şirket ortakları, yöneticileri ve personelinin suçlarından kaynaklanan ve şirket tarafından ödenen maddi ve manevi tazminatların kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır. Bu tür tazminatlar işle ilgili olarak ve işin yapılması esnasında doğmuş bulansa ve yargı kararına dayalı olarak ödense dahi, kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır.

5422 sayılı eski Kurumlar Vergisi Kanunu'nun, kurum kazancının tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderleri belirleyen 15. Maddesinde bu yönde bir düzenleme yoktu. Sadece 15. maddenin (6) numaralı bendinde "Bu kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler." in indiriminin kabul edilmeyeceği belirtilmişti.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer alan düzenlemeye benzer bir düzenleme Gelir Vergisi Kanunu'nun 41.maddesinde yer almış olup, bu madde de "Aşağıda yazılı ödemelerin gider olarak indirilmesi kabul olunmaz" denildikten sonra, "Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat sayılmaz.)" denilmek suretiyle, işletme sahibinin suçlarından doğan tazminatların kazancın tespitinde gider olarak indirilemeyeceği belirtilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu'nun 41. maddesinde yer alan bu düzenleme ve 40. maddesinde "indirimi kabul edilen giderler"i belirleyen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, işletme sahibinin şahsi kusuruna bağlı olmayan, ancak istihdam ettiği personelinin kusurundan kaynaklanan ve bu nedenle sorumlu sayılarak ödemek zorunda kalacağı tazminatları, ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapabileceği sonucu çıkmaktadır. Öteden beri uygulamaya yön veren yargı kararları da bu doğrultudadır. Örneğin işletmede çalışan şoförün trafik kazası yaparak ölüme sebep olması ve bu yüzden kusuru bulunmadığını ispatlayan işletme sahibinin, istihdam edenlerin kusursuz mesuliyeti gereği ödemek zorunda kalacağı tazminat tutarı, Gelir Vergisi Kanunu'na göre kazancın tespitinde gider olarak kabul edilecektir.

Dikkat edilecek olursa Gelir Vergisi Kanunu'nun 41.maddesinde yer alan düzenleme, sadece işletme sahibinin suçlarından doğan tazminat giderlerini kapsamakta olup, yönetici ve personelinin suçlarından doğan ancak işletme sahibine atfedilemeyen suçlardan doğan tazminatları kapsamamaktadır. 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer alan düzenleme ise hem kurumun kendi suçlarından, hem de kurum ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve manevi tazminatları kapsamaktadır. Yani Gelir Vergisi Kanunu'na göre kazancı tespit edilen bir işletmede, çalışanlarının suçlarından doğan ve işletme tarafından ödenmesi gereken maddi ve manevi tazminat giderleri, ticari kazancın tespitinde gider olarak kabul edilirken, aynı tazminat Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre kazancı tespit edilen bir şirkette gider olarak kabul edilmemektedir.

5422 sayılı eski Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer almayan bu düzenleme ve 13. maddesinde yer alan "Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır" hükmü gereği eski Kurumlar Vergisi Kanunu'nun yürürlükte olduğu yıllarda, şirket sahipleri dışındaki kişilerin (örneğin şirket çalışanlarının) kusurlarından kaynaklanan ve mahkemelerce şirket tarafından ödenmesine karar verilen tazminatların şirket tarafından kazacın tespitinde gider yazılması mümkün bulunmaktaydı. Yeni düzenleme ile bu tür bir tazminat ödemek zorunda kalabilecek işletmeler için ödeyecekleri tazminatları indirim konusu yapma imkanı ortadan kaldırılmıştır.

Gelir Vergisi Kanunu'ndaki "teşebbüs sahibi" ifadesinin şirketlerde ortaklar ve ortaklar dışındaki yöneticileri de kapsadığı, dolayısı ile eski Kurumlar Vergisi Kanunu'nda da bu yönde bir düzenleme vardı, şeklinde bir yorum kabul edilebilir olsa bile, özellikle şirket personelinin suçları nedeniyle şirket tarafından ödenen tazminatların, diğer şartları da taşıması halinde gider olarak kabul edilmemesi şeklinde yapılan yeni düzenleme ile, kurum kazançlarının tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderlerin kapsamı genişletilmiş bulunmaktadır.

Sonuç olarak, 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre, sadece şirketin, ortaklarının ve yöneticilerinin değil, bunların yanı sıra çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve manevi tazminatlar da işle ilgili ve işin yapılmasına bağlı olarak doğmuş olsa bile, kurum kazancının tespitinde indirimi kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmak zorundadır.  

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 01.06.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM