Vergi alacakları ile diğer kamu alacaklarının tecil edilerek taksitlendirmek suretiyle tahsili ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı'nca mayıs ayı içinde iki ayrı düzenleme yapıldı. 11 Mayıs tarihli Tahsilat İç Genelgesi ile tecil ve taksitlendirme usulleri konusunda düzenlenme yapılmıştır. Ayrıca vergi daireleri itibariyle tecil sınırları yeniden belirlenmiştir. 18 Mayıs'ta yayınlanan 443 seri nolu Tahsilat Genel Tebliği ise 30.12.2006 tarihinde yürürlüğe göre 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun'un "Finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaların başlıklı 3. maddesinin 3'üncü fıkrasındaki düzenleme ile ilgilidir. Anılan tebliğle bankalar ile diğer mali kuruluşların ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası AŞ'nin alacakları için Türkiye Bankalar Birliği tarafından hazırlanan Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında düzenlenen finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalayan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ), Maliye Bakanlığı'na bağlı vergi dairelerine olan ve takibe alınmış borçlarının tecili usul ve esasları düzenlenmiştir.
Birinci düzenleme vergilerini ödemekte güçlük çeken tüm vergi mükelleflerini ilgilendirmektedir. İkinci düzenleme ise sadece 5569 sayılı kanunun imkanlardan yararlanacaklarla sınırlıdır.
Zor durum ve mükelleflerin vergi borçlarının tecili
Bilindiği gibi Amme Alacakları Tahsil Usulu Hakkında Kanun'un 48'nci maddesinde esasları düzenlenen tecil, genel olarak vergi borcu ve diğer kamu borçlarının vadesinin ertelenmesini, yeni bir ödeme planına bağlanmasıdır. Vadesi gelen verginin ödenmesi mükellefin ekonomik faaliyetlerini önemli ölçüde engelleyip zor durum yaratacaksa mükellef tarafından yeni bir ödeme planına bağlanması istenebilir.
Çok zor durum
Kamu borcunun vadesinde ödenmesi veya haciz uygulaması yada hacz olunmuş malların paraya çevrilmesi, borçluyu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazıyla istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla alacaklı idare veya yetkili kılacağı makamlarca tecil olunabilir. 249 nolu Tahsilat Genel Tebliği'nde çok zor durum özetle, amme alacağının vadesinde ödenmesi veya haczin uygulanması yada hacz olunmuş malların paraya çevrilmesi halinde borçlunun vergiyi doğuran ticari, sınai veya zirai faaliyetinin devamına imkan kalmaması veya bu faaliyetlerinin ağır şekilde sekteye uğraması olarak belirtilmiştir. Tecil talebinin kabulü için, çok zor durum şartının gerçekleşmesinin kamu alacağının tahsiline bağlı olması gerekir.
Tecil Şartları
Borçlunun yazılı talepte bulunması
Tecil yapılması borçlunun dilekçe ile yazılı talepte bulunmasına bağlıdır. Tecil dilekçesinin bağlı olunan vergi dairesine verilmesi gerekir. Borç, tutarı itibariyle vergi dairesinin yetkisini aşarsa aşan istekler vergi idaresi başkanlığına iletilir.
Dilekçede, borcun nevi ve miktarı ve tecil nedenleri belirtilir. Ayrıca teklif edilen tecil süresi, taksit tutarı ve vadeleri gösterilir.
Çok zor durumun açıklanması
Tecil yapılması için, borcun vadesinde ödenmesi veya haczin uygulanması yada hacz olunmuş malların paraya çevrilmesi borçluyu çok zor duruma düşürecek olmalıdır. Çok zor durumun kamu alacağının tahsiline bağlı olarak doğup doğmayacağının tespiti bir ölçüde takdire bağlıdır. Ancak idare bu konuda bazı ölçüler tespit edip geliştirmiştir.
Geçmiş yıllarda çok zor durumun söz konusu olup olmadığını tespit için vergi inceleme elemanlarına borçlunun defter ve kayıtları üzerinden inceleme yaptırma yoluna gidilmiştir. Ancak 1985'ten itibaren "Erteleme ve Taksitlendirme Talep Değerlendirme Formu" geliştirilmiştir. Bu form borçlu tarafından doğruluğu beyan ve taahhüt edilmek suretiyle doldurulmaktadır. idare değerlendirmeyi bu forma göre yapmaktadır. İnceleme elemanlarının incelemesi ancak gerekli görülürse gündeme gelmektedir. Değerlendirme muhasebe tekniklerine göre mali bünye analizleriyle sonuçlandırılmaktadır.
Teminat gösterilmesi
Tecil yapılması için üçüncü şart, borçlunun tecilini istediği borç için teminat göstermesidir. Tecil isteği, daha önce haciz uygulanmış bir borçla ilgili ise hacz edilmiş mallar teminat yerine geçecektir.
Borcun tecilinde teminat gösterilememesi halinde şahsi kefil gösterilmesi de mümkündür. Ancak idare şahsi kefaleti kabul edip etmemekte serbesttir.
Tecil faizi ve süre
Kamu alacağı faiz alınarak taksite bağlanır. Gecikme faizi veya gecikme zammından daha düşük oranlarda belirlenen tecil faizi kamu alacağının tecilli sayıldığı tarihten itibaren ödenecek taksit miktarlarına günlük olarak uygulanır. Halen uygulanmakta olan tecil faiz oranı aylık yüzde 2'dir.
Tecil en fazla iki yıl süre ile yapılabilir. Sürenin başlangıcı normal ödeme vade tarihidir. Bu nedenle normal ödeme vadesinin dolmasından sonra yapılan tecil taleplerinde ilk iki yıllık süreden kalan süre itibariyle tecil yapılmaktadır. İki yıllık sürenin dolmasından sonra genellikle tecil talebi kabul edilmemektedir.
Tecil ve taksitlendirmeye yetkili idarenin uygulamaları
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın son iç genelgesine göre tecil- taksitlendirmede aşağıdaki hususlar göz önünde tutulmaktadır.
1- Vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklar, yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde, tecil müracaat tarihinden itibaren azami 18 aylık süre aşılmayacak şekilde tecile, bağımsız vergi daireleri ve bağlı vergi dairelerinin yapacakları tecillerde 18 ayı aşmamak koşuluyla verebilecekleri azami süreyi belirlemeye yetkili kılınmıştır.
2- Katma değer vergisi, geçici vergi, özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi, motorlu taşıtlar vergisi ve motorlu taşıtlar vergisine ait gecikme zammı, harçlar (İkmalen tarhiyata dayanan tapu harçları hariç) fonlar, ecrimisil, trafik para cezası, eğitime katkı payı ve eğitime katkı payına ait gecikme zammı ile ekonomik kayıpları gidermek ve istikrarı sağlamak amacıyla muhtelif kanunlarla ihdas edilen ek vergilerden olan alacaklar tecil edilmeyecektir.
3- Tutar itibarıyla her il için tanınan tecil ve taksitlendirme yetkisini aşan talepler; mükellefin eksiksiz olarak doldurması gereken "Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve Değerlendirme Formu" ile birlikte tecili talep edilen borcun ayrı ayrı nev'i, vadeleri, tutarı ve gerekli görülen diğer bilgilere de yer verilmek suretiyle en geç 5 gün içinde gelir idaresi başkanlığına gönderilecektir.
4- 313 Seri No'lu Tahsilat Genel Tebliği'nde de açıklandığı üzere, tecil talebinde bulunan mükelleflere bu talepleri karara bağlanıp kendilerine kesin tebligat yapılıncaya kadar önerdikleri taksitlerin muntazaman ödenmesi gerektiği özellikle hatırlatılacaktır.
Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi İmzalayan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler'de tecil imkanı
Yukarıda belirtilen 5569 sayılı kanuna göre, bankalar ve diğer mali kuruluşlarla finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış olan KOBİ'lerin 31.10.2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan Maliye Bakanlığı'na bağlı vergi daireleri ile sosyal güvenlik kurumlarına olan ve takibe alınan borçları, ilgililerin sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde başvurmaları halinde teminat aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebilir. Bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış olan hacizler, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılır.
Kanunda KOBİ'ler, donuk veya şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş kredi borçlarının ilk açılış tarihi ile 31.10.2006 tarihi arasındaki dönemde, ikiyüzelli kişiden az çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı yada bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirası'nı aşmayan işletmeler olarak tanımlanmıştır.
Tecil şartları
Yararlanacak kişi ve kuruluşlar
Yukarıda belirtildiği gibi kanunun getirdiği tecil-taksitlendirme imkanlardan bankalar veya diğer mali kuruluşlara olan borçları dolayısıyla yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayanlar yararlanabilecektir.
Kanunda belirtilen Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları'nı imzalamayanlar (bankalar ve diğer mali kurumlar) tarafından yapılacak sözleşme ve işlemler için 5569 sayılı kanun hükümlerinin uygulanmayacağı belirtildiğinden söz konusu bankalara borçlu olan KOBİ'lerin vergi borçlarının tecili bu kanun çerçevesinde mümkün olmayacaktır. Ancak önceki bölümdeki açıklamalar çerçevesinde genel esaslara göre tecil mümkündür.
Ayrıca, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış kobilerin, kanunun 3'üncü maddesinin 3'üncü fıkrası kapsamındaki borçları dışında, üçüncü şahıslara olan kefaletlerinden, ortaklıklarından, kanuni temsilci sıfatlarından kaynaklanan borçları ile mirasçı sıfatlarından doğan borçları içinde bu kanuna göre tecil imkanları yoktur.
Tecil süresi, teminat, faiz oranı
5569 sayılı kanunun 3'üncü madde 3'üncü fıkrasında, madde kapsamında alınan borçların, teminat aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebileceği belirtilmiştir.
Buna göre, anılan fıkra kapsamında yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde;
1-Teminat aranmayacaktır.
2-Başvuru tarihini izleyen aydan itibaren (bu tarih dahil) azami;
- 10.000.- YTL'ye kadar olan borçlara 12 ay,
- 10.000. - YTL ile 50.000.-YTL arasında borçlara 16 ay,
- 50.000.- YTL ve üzeri borçlara 22 ay,
Süre ile tecil yapılabilecektir. Ancak, borçlu tarafından daha kısa süreli tecil talep edilmesi halinde talep edilen süre dikkate alınacaktır.
3-Tecil kapsamına alınan borçlar, belirlenen sürelere göre aylık eşit taksitler halinde ve faiz ödemesi yapılacak şekilde yapılandırılacaktır.
4-Verilecek sürelerin hesabında her bir vergi dairesine yapılacak başvuru ve her başvuru dilekçesi ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Başvuru dilekçesinde tutar belirtilmemesi halinde borçlunun başvuru yaptığı daireye olan tüm borçları dikkate alınacaktır.
5-Bu kanun uyarınca yapılacak tecillerde, başvuru tarihi itibarıyla uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi hesaplanacaktır.
Kanuni faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 1'inci maddesine göre belirlenmektedir.
Anılan madde hükmünün Bakanlar Kurulu'na verdiği yetkiye istinaden bu oran; 19.12.2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık yüzde 9 olarak belirlenmiştir.
Kanuni faiz oranında değişiklik yapılmadığı sürece, 5569 sayılı kanunun 3'üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası çerçevesinde yapılacak tecillerde uygulanacak tecil faizi oranı yıllık yüzde 9 olacaktır. Ancak, taksitlendirme süresi içerisinde kanuni faiz oranının düşmesi halinde bu değişiklik dikkate alınacak, yükselmesi halinde ise başvuru tarihindeki kanuni faiz oranına göre işlem yapılacaktır.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 31.05.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.