Binanın bulunduğu yere, yaşına, deprem bölgesine bakılmaksızın, “riskli” olarak tespit edilen bütün binalar Kanun hükümlerinden faydalanabiliyor. Bu gibi konutu olanlar öncelikle lisanslı bir kuruluşa başvurarak, konutunun riskli olup olmadığını inceletip, tescil ettirecek.
İnşaat sektörü, ekonominin motoru mahiyetini taşıyan bir sektördür. İnsanların konut talebi sürekli devam ettiğinden inşaatların nitelik ve niceliği sürekli artıyor. İnşaatlarla ilgili yaşanan talebin fazlalığını gören Maliye de bu gibi işlem hacmi ve kârlılığı yüksek alanlarda daha fazla vergi almanın yolunu arıyor. Özellikle 150 m2 altında büyüklükte olan konut satışlarında uygulanan yüzde 1’lik KDV uygulaması birçok usulsüzlüğe sebep oluyordu. Bilindiği gibi yakın zamanda konut satışında uygulanacak KDV oranında değişikliğe gidildi. Artık büyükşehirlerde yapı ruhsatı yeni alınan ve net alanı 150 m2’ye kadar konutların satışında yapı ruhsatının alındığı tarihte, üzerine yapıldığı arsanın 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesine istinaden tespit edilen arsa birim m2 vergi değeri; 499 TL’ye kadar olan yerde inşa edilen konutların tesliminde KDV yüzde 1 olarak uygulanacak. 500 Türk Lirası ile bin Türk Lirası arasında olan konutların tesliminde yüzde 8, bin Türk Lirası ve üzerinde olan konutların tesliminde ise yüzde 18 vergi oranı uygulanacak.
Ancak Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerlerde yapılan inşaatlarda üretilen 150 m2 altındaki konutların satışında KDV oranı yüzde 1 olarak uygulanacak.
Rezerv yapı alanı, riskli alan ve riskli yapı kavramlarının neyi ifade ettiği söz konusu Kanun’da açıklanmış. Buna göre; rezerv yapı alanı; Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdare’nin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen alanları,
Riskli alan; zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılan alanı,
Riskli yapı ise; riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapıyı ifade ediyor.
Bu alanlarda yapılacak inşaatlarda vergi avantajı sadece bununla da kalmıyor. Ayrıca, Kanun uyarınca yapılacak olan işlem, sözleşme, devir ve tesciller ile uygulamalar;
Noter harcı,
Tapu harcı,
Belediyelerce alınan harçlar,
Damga Vergisi,
Veraset ve İntikal Vergisi,
Döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden ve
Banka ve sigorta muameleleri vergisinden muaf tutuluyor.
Binanın bulunduğu yere, yaşına, deprem bölgesine bakılmaksızın, “riskli” olarak tespit edilen bütün binalar Kanun hükümlerinden faydalanabiliyor. Bu gibi konutu olanlar öncelikle lisanslı bir kuruluşa başvurarak, konutunun riskli olup olmadığını inceletip tescil ettirecek. Lisanslı kuruluş, ‘bu bina risklidir ve yıkılmalıdır’ derse, raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü’ne gönderecek. Rapor burada uygun bulunursa onaylanıp Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne gönderilecek. Onaydan geçen binanın, riskli olduğuna dair hem tapuya şerh düşülecek hem de binadaki tüm konut sahiplerine ‘risk’ bildirimi yapılacak. Bu bildirimin ardından o binadaki hak sahiplerinin üçte ikisinin oluruyla binanın yıkımına karar verilebilecek. Yıkımın ardından arsanın satılması ya da yeni bina yapılması kararı alınabilecek. Bu karara uymayan olursa, onların hakkı için açık artırma usulüyle satış yapılacak. Diğer malikler almak istemezse, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı o kişilerin haklarını alacak.
Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında veya riskli binalarda yaşayan kişilere talepleri doğrultusunda 18 aya kadar kira yardımı yapılıyor. Bankalardan kullanılacak kredilerde de faiz desteği sağlanıyor. Bu avantajlarda anlaşma ile tahliye edilen, yıktırılan veya kamulaştırılan binaların; malikleri, kiracıları ve sınırlı ayni hak sahibi olarak bu binaları kullananlar faydalanabilir.
Bankalardan bağımsız bölüm başına en fazla 100.000 TL kredi kullanılabilir. Kredi geri ödemeleri, 2 yıl anapara geri ödemesiz ve 10 yıl vadeli olarak gerçekleşecek. Birden fazla konutu yıkılan bir kişinin alacağı kredi toplamı 500.000 TL’yi geçemez.
Kanun’a göre, riskli binaların sicilinde bulunan aynî ve şahsî haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh (meselâ ipotek hakkı), riskli bina yıktırıldıktan sonra hisseler üzerinde devam edecektir. Bu yüzden, üzerinde ipotek olması riskli binanın yıktırılmasına engel teşkil etmez.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 29.10.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.