Şu anda gündemde olan Başbakanımızın da sık sık söylemlerde bulunduğu kadınların en az 3 çocuk sahibi olması için doğum öncesi ve doğum sonrası izin sürelerinin artırılması kadınlara verilmiş bir hak değildir. Kadınların hakkı böyle korunacak ise hiç korunmasın daha iyidir. Şu an bulunan hükümetin kadınların yararına gibi gösterdiği istihdam ve eğitim modelleri kadını iş hayatından uzaklaştırmaya çalışmaktan başka bir şey değildir.
2012 yılı Devlet istatistik Kurumunun sayımına göre 74 milyon nüfusun %49 u kadındır. Nüfusun yarısının kadın olmasına rağmen Millet meclisinde bulunan 550 milletvekilinin sadece 78 ‘i kadındır. Bunun 45 tanesi de Hükümetin söylemlerini diğer deyişle erkek milletvekillerinin fikirlerini ve doğrularını temsil etmektedir. Ülkemizde kayıtlı çalışan 23 milyon kişinin sadece 7 milyonu kadındır. Kadın nüfusunun 2/3 aktif çalışabilecek yaş grubundadır. Millet meclisinde sadece 1 kadın Bakan bulunmaktadır.2.924 Belediye başkanının sadece 26 sı kadındır. 34.210 muhtardan 65 i kadındır. Büyükelçi sayımız 185 iken bunun sadece 21 ‘i kadındır.Müsteşarlar arasında hiç kadın bulunmuyor. Kısacası Kadın Erkek eşitliğinde Türkiye Dünya sıralamasında 134 ülke arasında 126.sırada bulunuyor.
Peki durum böyleyken kadın nüfusun 1/3 çalışıyor iken ayrıca ülkemiz de aslında izin cenneti iken neden hala kadınlar için bu süreler yani aktif çalışma hayatından uzak kalma süresi artırılmaya çalışılmaktadır.
Ülkenin toplam nüfusunun cinsiyet ayrımı yapmaksızın iş yaşamına ,emeklilik hayatına ait bir sürü çözülmesi gereken sorunları varken neden doğum öncesi ve sonrası izin süreleri bu kadar önemli hale getirilmektedir?
Bakın tasarının içeriği ile ilgili açıklamalar yapılmaya başlandı. Kadınlar için doğum öncesi ve sonrası kesinlikle önemli bir süredir. İzin süresi de en az bir yıl olmalıdır. Kadın ve bebeğin birlikte geçirecekleri bu sürenin olumlu katkıları yadsınamaz. Ama diğer yandan ülkemizde kadın erkek tüm işverenler için şu an olan doğum öncesi 8 hafta doğum sonrası 8 hafta izin bile rahatsız etmektedir.İşverenlerin çoğu hamilelik haberini çalışandan aldıktan sonra kadın çalışanı işten çıkarmak için bahaneler yaratmaya başlamaktadır. Kadın şu an bulunan doğum öncesi ve sonrası izinleri bile tam kullanamamaktadır. Şimdi hazırlanan bu yasa tasarısı ile 16 hafta olan doğum izni süresi 18 haftaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bu 18 hafta doğum izni bittikten sonra ilk çocuk sonrası 6 aya kadar yarı zamanlı esnek çalışma modeli uygulanmaya başlanacaktır. Yani işveren 18 hafta doğum izni ardından yarı zamanlı esnek çalışma ile 6 ay daha çalışandan tam olarak verim alamayacaktır.
Doğum izni biten kadını en geç iki ay içinde eski konumuna veya benzeri konumda istihdam edecektir deniyor. Bunların hiç biri fiili olarak uygulanabilecek maddeler değildir. Nerden bulacaksınız böyle babacan tavırlı işveren gerçek hayatta böyle bir şey ne yazık ki yok. İşveren doğum ve izni bahane etmeden bir çok seyi bahane ederek çalışanı iki yazılı uyarı ile tazminatsız işten çıkarabiliyor biliyorsunuz.
Hiçbir işveren bu kadar süre kadın çalışanı beklemez. Bu sebeple baştan işe alırken kadın ise çocuğu yok ise işsizler cenneti olan ülkemizde erkek çalışanı tercih eder.
Kadın çalışanı işe almaması için yeni yasa tasarısında bir madde daha var ki sırf bu madde bile kadınları eve hapsetmeye yeter. Kadınlar hamileliğin 24.haftasından ve doğumdan sonraki bir yıl boyunca başka bir yere tayin edilemeyecek. Çok merak ediyorum bu yasa tasarısını hazırlayanlar başka bir ülkede mi yaşıyorlar? Kadınlar doğum sonrası süt izinlerini bu ülkede işveren istemezse kullanamıyorlar.İşveren sizi başka bir yerde görevlendirecek siz de itiraz edip nereye başvuracaksınız? Mahkemeye mi? Sizinle mi uğraşacak işveren işyerlerinde evcilik mi oynuyoruz? İşveren bırakın 3 hamilelik dönemini bir hamilelik dönemini bile ülkemizde bu şartlarda kadın çalışan ile geçirmez.
Bakın bize sorular geliyor. Kadınlar değil eşleri yazıyor. Eşimi doğum sonrası işten çıkardılar ne yapalım nasıl hakkımızı arayalım? Türkiye de avukat mahkeme masrafları dahil bir işçinin açacağı basit bir davada bile cebinden ilk gün çıkacak para 750 TL dir.Dava sonunda işe dönebilir mi? Fiilen imkansız. İşveren kendisini mahkemeye vermiş kişiyi çalıştırır mı? Tabii ki de hayır. İşveren kadın çalıştırmaz bu yasa tasarısı onaylanırsa ya fiilen uygulanmaz ya da kadın çalışan sayısı yıllar içinde azalır.
Peki bu kadar yazdım .Çözüm ne derseniz? Devlet kadınların olduğu her yede mahalle aralarında bile çocuk bakım evleri açmalıdır. Kadının doğum sonrası asıl problemi çocuğumu nereye bırakacağım? Hükümet baba Suriyeliler için açtığı yardım musluğunu bir kerede kendi vatandaşı için açmalıdır. Anne dediği tüm seçimlerde propaganda malzemesi yaptığı ama hep geride tuttuğu kadınlara maddi manevi fiili uygulanabilir destek vermelidir.
Kuluçka makinası haline getirilmeye çalışılan kadınlarımızda, seçim meydanlarında alkışlamadan önce neyi alkışladıklarını uzun vadeli düşünmeleri gerekir. Bugün doğum izninin 18 haftaya çıkarılması sevimli gibi gelebilir. Ama ileri de kız çocuklarının çalışma hayatına kabul edilmediği bir ülkede çocuklarını çalışmak zorunda bırakacaklarını unutmamaları gerekir. Nerden mi biliyorum? Hem kadınım, hem anneyim hem de her şeyi alkışlamam. Sağlıcakla kalın
(Kaynak: Alitezel.com | 25.10.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.