Değerli DÜNYA okurları, 02.10.2013 tarihli “Vergi Portalı”nda, Recep Bıyık’ın “Seçilmiş Gelir İdaresi Özelgeleri” başlıklı yazısında seçilmiş muktezalar arasında Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı’nca verilmiş bir muktezaya yer vermiştik. Gerek bu yazı sonrası, gerekse Prof. Dr. Şükrü Kızılot aynı muktezadan Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde bahsedince çok sayıda soru aldık. Bu nedenle bu yazımızda bu konuyu işlemek elzem oldu.
Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı muktezası ne diyor?
Muktezada, “Kira ödemelerinde banka dekontu tek başına yeterli değil, kiraya veren mükellef ise fatura, mükellef değilse gider pusulası düzenlenmek zorundadır.” denilmektedir.
Uygulama nasıldı?
Bugüne değin, şayet kiraya veren bir mükellef ise, yani gayrimenkul bir işletmeye kayıtlı ise kira ödemesi fatura ile tevsik edilmekte, kiraya veren bir gerçek kişi ise kira kontratı ve paranın banka yoluyla havalesi ve havale makbuzunun muhafazası yeterli görülmekteydi.
Neden gider pusulası düzenlenmez?
Gider pusulası Vergi Usul Kanununun 234. maddesinde düzenlenmiş bir belgedir. Bu belge, ilgili maddede çok açıkça belirtildiği üzere, ticari işletmeler tarafından, “Vergiden Muaf Esnafa” yaptırılan “İŞ” veya onlardan satın alınan “Emtia” için tanzim edilirler. Dolayısıyla, şahsi gayrimenkulünü kiraya veren “vergiden muaf esnaf” sayılamayacağından, kiraya verme işlemi de, “yaptırılan iş” veya “Emtia” olmadığından, kira ödemesinin tevsikinde gider pusulası düzenlenmesi zorunluluğundan bahsedilemez.
Kiraya veren vergiden muaf esnaf olabilir mi?
Vergiden muaf esnaf Gelir Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde tanımlanmıştır. 9. maddede sayılan hiçbir iş uzaktan ya da yakından şahsi gayrimenkulü kiraya verme ile ilgili değildir. Kira geliri Gelir Vergisi Kanunu sistematiğinde gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır. GVK 9. maddede düzenlenen faaliyetler ticari ve mesleki faaliyetler olup, gayrimenkul sermaye iratları bu madde kapsamında düzenlenmemiştir.
Kira ödemesi neye göre nasıl tevsik edilecek?
Vergi Usul Kanunu’nun “Diğer vesikalar” başlıklı 242. maddesinde, ticari işletmelerin, kanunda özel olarak düzenlenenler “dışında kalan ve bir hüküm ifade eden veya icabında bir hakkın ispatına delil olarak kullanılabilen mukavelename, taahhütname, kefaletname, mahkeme ilamları gibi hukuki vesikalarla ihbarname, karar örnekleri, vergi makbuzları gibi vergi evrakını bir dosyada muhafaza etmeye mecbur” oldukları belirtilmiştir.
Bütün bu açıklamalar bugüne kadar yapılan uygulamanın doğru olduğunu, bahse konu muktezanın yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla kiraya veren ticari bir işletme ise mutlaka fatura alın, şahıs ise (gayrimenkul bir ticaret şirketine kayıtlı değilse) ödemeyi banka havalesi ile yapıp makbuzunu ve kira kontratını tevsik edici belge olarak muhafaza edin. Herhangi bir cezalı işleme muhatap olursanız da dava açılmasını tavsiye ediyorum.
Mali İdare’nin gereksiz ihtilaflar ve kargaşaya yol açmamak için bahse konu muktezayı düzeltmesinde fayda var.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 23.10.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.