Gelir İdaresi’nce verilen özelgelerden seçilmiş bazılarının özetine zaman zaman bu köşede yer vermeye çalışıyorum. Son zamanlarda yayımlanan yüzlerce özelge arasından seçtiğim bazılarının kısa özetleri aşağıda yer almaktadır.
Finansal kiralama yoluyla alınan makine ve teçhizat için indirimli kurumlar vergisi uygulaması
(30.07.2013 tarih ve 453 sayılı özelge)
Yatırım teşvik belgesine bağlanan yatırımlara ilişkin olarak finansal kiralama yoluyla iktisap edilen yatırım malları dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanılması mümkündür. Ancak, yatırıma katkı tutarının belirlenmesinde, finansal kiralama yoluyla temin edilen makine ve teçhizat için sadece ilgili dönemde ödenmiş kira tutarları dikkate alınarak indirimli kurumlar vergisi uygulamasından faydalanılabilecek, izleyen dönemlerde ödenecek kira tutarları üzerinden ise ödemenin yapıldığı dönemlerde yatırıma katkı tutarı hesaplanıp indirimli kurumlar vergisinden yararlanılacaktır.
Geçmiş dönemlere ilişkin asgari geçim indiriminin hesaplanıp hesaplanmayacağı
(29.07.2013 tarih ve 114 sayılı özelge)
Ücretlilerin, asgari geçim indiriminden yararlanabilmek için "Aile Durumu Bildirimi" ile işverenlerine bildirimde bulunmaları zorunludur. Zamanında formu vermeyen personelin, sonradan bildirimde bulunması durumunda geçmiş dönemlere ilişkin asgari geçim indiriminden yararlanmaları mümkün değildir. Asgari geçim indiriminden, bildirimde bulunulan tarihten itibaren yararlanılabilir.
6111 sayılı Af Kanunu uygulamasında oluşan fonun ortaklara dağıtılması halinde vergi uygulaması
(05.08.2013 tarih ve 1178 sayılı özelge)
İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia için 6111 sayılı Af Kanunu’ndan yararlanılması halinde oluşan karşılık sermayenin unsuru kabul edilmektedir. Bu nedenle söz konusu tutarın ortaklara dağıtılması halinde vergi kesintisi yapılmayacaktır.
Öte yandan, ilgili kanundan yararlanan şirketin hissesine sahip olan şirkete karşılık hesabından yapılacak ödemeler sermayenin iadesi olarak değerlendirecek olup kurum kazancına ilave edilmeyecektir.
Derneğe ödenen giriş ve üyelik aidatının kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilip indirilemeyeceği
(21.08.2013 tarih ve 891 sayılı özelge)
Ticari kazanç elde edilmesi için kanunen zorunlu olması koşuluyla, derneğe üyelik için ödenen giriş bedeli ile aidatların kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Fark işçilik tutarının kurum kazancının tespitinde gider olarak kaydedilip edilemeyeceği
(05.08.2013 tarih ve 79 sayılı özelge)
İşverenin eksik işçilik bildiriminde bulunması dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan ve kesinleşen prim ödemeleri, işverenin işçisine yaptırdığı hizmetin karşılığı olarak fiilen ödediği ücret dolayısıyla yapılan bir prim ödemesi olmayıp Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yer alan bir düzenlemeden kaynaklanmaktadır.
Bu çerçevede, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, fiilen bu kuruma ödendiği tarihte gider olarak dikkate alınabilecek olup, bu şekilde hesaplanan sigorta primleri nedeniyle söz konusu kuruma ödenen para cezaları ile gecikme zamları ve faizlerin ise kurum kazancından indirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Yabancı müşterilerin talepleri doğrultusunda spor kulüplerinden kiralanacak localar için yapılan ödemelerin gider yazılıp yazılamayacağı
(20.08.2013 tarih ve 130 sayılı özelge)
Yurt dışı müşterilerinin talepleri doğrultusunda stat locaları kiralanması nedeniyle ödenecek kira bedelleri, kurum kazancının elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel gider olarak kabul edilemeyeceğinden, söz konusu ödemeler, safi kurum kazancının tespitinde gider olarak değerlendirilemeyecektir.
İndirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanmak için YMM raporu ibrazının zorunlu olup olmadığı
(21.08.2013 tarih ve 89 sayılı özelge)
İndirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabilmek için yeminli mali müşavir raporu ibraz zorunluluğu bulunmamaktadır.
Yurt dışındaki ana firma tarafından Türkiye'deki firmanın faaliyetinin kesintiye uğramaması amacıyla aktarılan bedellerin vergi karşısındaki durumu
(12.02.2013 tarih ve 21 sayılı özelge)
Firmanın bağlı bulunduğu yurt dışı mukimi ana firmadan karşılıksız olarak kullanacağı nakdi desteğin, mahiyeti itibariyle gelir olarak kabul edilmesi ve elde edilen bu gelirin, içinde bulunduğu takvim yılının kurum kazancı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ödenen söz konusu bedeller, Türkiye'de ifa edilen hizmetlerin karşılığı olduğundan, KDV Kanunu’nun 1/1. maddesine göre katma değer vergisine tabidir.
İşyeri kira ödemelerinde banka dekontunun tevsik edici belge olarak kullanılıp kullanılmayacağı
(16.05.2013 tarih ve 89 sayılı özelge)
Yasal zorunluluk kapsamında tahsilat ve ödemelerin banka veya PTT Genel Müdürlüğü aracılığıyla yapılması suretiyle tevsik edilmesi, bu zorunluluğu ortaya çıkaran işlemin mükellefler bakımından Vergi Usul Kanunu’nda sayılan belgelerle tevsik zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Banka veya PTT Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgeler işlemi (hizmeti) değil buna ilişkin tahsilat ve ödemeyi tevsik etmektedir. İşleme ilişkin olarak borçlanılan tutarın kiraya verenin mükellef olması halinde düzenleyeceği fatura, mükellef olmaması halinde ise düzenlenecek gider pusulası ile tevsiki zorunlu bulunmaktadır.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 02.10.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.