Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 35. maddesi uyarınca “Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.”
Bu hükme göre limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacaklarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya hisseleri oranında doğrudan sorumlu olmaları öngörülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 573. ve müteakip maddelerinde limited şirketlerin kuruluşu düzenlenmiş, kanunun 587. maddesinde tescil ve ilan edilecek hususlar arasında; ortakların kimliği, temsil yetkisinin kullanılma şekli yer almış, 589. maddesinde şirket sözleşmesinde yapılan her değişikliğin ilk sözleşmede olduğu gibi tescil ve ilan edileceği, 594. maddesinde de pay defterinin tutulacağı, bu deftere, ortakların adlarının, her ortağın sahip olduğu esas sermaye pay sayısının, esas sermaye paylarının devirleri ve geçişleri itibari değerlerinin, grupları ve esas sermaye payları üzerindeki intifa ve rehin haklarının, sahiplerinin adlarının ve adreslerinin bu deftere kaydedileceği, vuku bulan ödemelerin, payların devir ve intikali ve bu hususlarla ilgili değişikliklerin kaydedileceği hususları hükme bağlanmıştır.
Aynı kanunun 595. maddesinde ortaklık payının devri düzenlenmiş ve madde hükmüne göre ortaklık payının/esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılacağı ve tarafların imzalarının noterce onaylanacağı, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu ve devrin bu onayla geçerli olacağı, başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde söz konusu devre onay vermiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, limited şirketlerde ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayı, bu onayın bulunmadığı halde üç aylık sürenin geçmesi ile hüküm ifade etmektedir. Bu durumda ortaklık payının devredildiği tarih olarak noter tasdikli devir sözleşmesi tarihinin esas alınması gerekmektedir.
Diğer yandan, ortaklık payının noter tasdikli devir sözleşmesi ile devredilmesine rağmen devrin genel kurul tarafından reddedilmesi halinde ortaklık payı devredilmemiş sayılacak ve ortağın ortaklık sıfatı devam edecek.
Dolayısıyla limited şirket ortaklarının kimliği ve şirketteki sermaye hisselerine ilişkin bilgiler, şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilen ana sözleşmesinde, bu sözleşmede yapılan değişikliklerde, pay devrinin tescil ve ilan edilmemiş olduğu hallerde ise Türk Ticaret Kanunu’nun 594. maddesine göre tutulan pay defterinde ya da devrin genel kurul tarafından onaylanmış veya onaylanmış sayılması halinde noter tasdikli devir sözleşmesinde yer almaktadır.
Diğer yandan bilindiği üzere 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Aynı tarihte eşanlı “6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun” ile de Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun hükümlerinin yürürlüğe girmesi ve uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Yapılan bu düzenlemelerin birlikte dikkate alınması halinde, amme alacağının ödenmesinden Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 35. maddesi çerçevesinde sorumluluğu bulunan ortakların tespitinde amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği tarihte yürürlükte bulunan ilgili kanun hükümleri dikkate alınacak. Bu bağlamda da aynı şekilde ortaklık payının devri ile ilgili olarak da payın devredildiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümleri geçerli olacak. Dolayısıyla limited şirketlerde kamu borcu sorumluluğu bu düzenlemelere göre belirlenecek.
Bilindiği üzere Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 623. maddesi gereği olarak, “Şirketin yönetim ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenir.“ Şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. En azından bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerekmektedir.
Ayrıca şirketin müdürlerinden biri bir tüzel kişi olduğu takdirde, bu kişi bu görevi tüzel kişi adına yerine getirecek bir gerçek kişiyi belirler.
Müdürler, kanunla veya şirket sözleşmesi ile genel kurula bırakılmamış bulunan yönetime ilişkin tüm konularda karar almaya ve bu kararları yürütmeye yetkilidir.
(Kaynak: İto Gazetesi | 28.09.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.