Konu hakkındaki düzenlemenin, yani 17.01.2012 tarih ve 6270 sayılı 'Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 1'inci maddesiyle değiştirilen 5434 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89'uncu maddesinin ikinci fıkrasındaki '... 25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak ...' ibaresi ve dördüncü fıkrasındaki, '... 1475 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren geçmiş hizmet süreleri ve...' ibaresinin Anayasa'ya aykırılığı öne sürülerek açılan davayı inceleyerek sonuçlandırmış ve gerekçeli Anayasa Mahkemesi Kararı (E: 2012/33, K: 2012/174, KT: 08.11.2012) da Anayasa Mahkemesi Başkanlığı tarafından Resmî Gazete'nin 21.09.2013 tarih ve 28772 sayılı nüshasında yayınlanmıştır. Bu karara göre, istifa eden devlet memurlarına emekli ikramiyesi verilmesini 1475 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesi koşullarına bağlayan düzenlenenin Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verilmiştir.
Ve bu karara göre, farklı sosyal güvenlik kuruluşlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlardan, kamuda geçen görevinden;
- Evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde isteği ile ayrılan kadın,
- Muvazzaf askerlik görevi nedeniyle isteği ile ayrılan erkek,
- 8.9.1999 tarihinden önce çalışmaya başlayıp, bu tarihten sonra 15 yıl sigortalılık süresine ve 3600 prim ödeme gün sayısına sahipken ayrılan,
- 8.9.1999 tarihinden sonra çalışmaya başlayıp 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim ödeme gün sayısına sahipken veya sadece 7000 prim ödeme gün sayısına sahipken ayrılan,
- Emekli, malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanarak ya da toptan ödeme yapılarak ayrılan, sigortalılara emekli ikramiyesi ödenebilmesi mümkün hâle gelmiştir. Ancak sözü edilen kişilere, kamuda geçen çalışmalarına karşılık emekli ikramiyesi ödenebilmesi, bu kapsamdaki çalışmalarının 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartına bağlanmıştır.
Anılan maddenin dördüncü fıkrasının dava konusu edilen bölümüyle de ikinci fıkra hükmüne bağlı olarak, farklı sosyal güvenlik kuruluşlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ödenecek emekli ikramiyesinin hesabında, kamuda geçen çalışma sürelerinden, 1475 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona eren kısmının dikkate alınmaması öngörülmektedir.
Dava konusu kuralla, farklı sosyal güvenlik kuruluşlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik kuruluşlarından emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara, kamuda geçen çalışmaları için emekli ikramiyesi ödenmesine imkân sağlanmıştır. Ancak, bu kapsamdakilere kamuda geçen çalışmaları için emekli ikramiyesi ödenebilmesi için hizmet akdiyle çalışanlar için öngörülen kıdem tazminatına hak kazanma koşullarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Böylece, hizmet akdiyle çalışanlar için öngörülen kıdem tazminatı ödenme koşulları, kural kapsamındaki kişilerin kamuda geçen çalışmaları için emekli ikramiyesi ödenmesi bakımından geçerli kılınmıştır.
Farklı sosyal güvenlik kuruluşlarındaki hizmet süreleri birleştirilerek Emekli Sandığı dışındaki sosyal güvenlik kuruluşlarından emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlar için kamuda geçen görevlerinden; evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde isteği ile ayrılan kadın sigortalılara, muvazzaf askerlik görevi nedeniyle isteği ile ayrılan erkek sigortalılara, 8.9.1999 tarihinden önce çalışmaya başlayıp, bu tarihten sonra 15 yıl sigortalılık süresine ve 3600 prim ödeme gün sayısına sahipken ayrılan sigortalılara, 8.9.1999 tarihinden sonra çalışmaya başlayıp 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim ödeme gün sayısına sahipken veya sadece 7000 prim ödeme gün sayısına sahipken ayrılan sigortalılara ve emekli, malullük, vazife malullüğü aylığı bağlanarak veya toptan ödeme yapılarak ayrılan sigortalılara emekli ikramiyesi ödenebilmesi ilk kez dava konusu kurallar ile mümkün hâle gelmiştir.
Bu karar sonucu uygulamada memurun istifa etmesi durumunda, '1-İstifa tarihinin 8 Eylül 1999 yılından sonra olması, 2- İstifa edilen tarihte toplamda en az 5400 gün prim ödenmiş olması (yani SSK, BAĞ-KUR, EMEKLİ SANDIĞI hizmetleri toplamının 5400 prim ödeme günü olması), 3-İstifa edilen tarihte son 2520 prim ödeme günün fazla olan kısmının Emekli Sandığı kapsamında geçmiş olması, yani memurun istifa sonrası bir daha sigorta ile ilişkilendirilmese de Emekli Sandığı şartlarından emekli olabilecek durumda olması (yani 5400 prim ödeme günü olup son 7 yıllık primlerinin yarıdan fazlasının Emekli Sandığı kapsamında geçmiş olanlar, 61 yaşında 5400 prim ödeme günüyle emekli olabilmektedir), 4-Emekli olunması' şartlarını taşıyanlar, emekli olduktan sonra emekli ikramiyesi alabilecektir.
(Kaynak: Yeni Şafak | 23.09.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.