Gelir Vergisi Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Alt Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak. Bu tasarının görüşülmeye başlanılması ile beyan sürelerinin yeniden düzenlenmesi de doğal olarak gündeme gelecektir. Bu konuyu biz daha önce de gündeme getirmiştik. Ama bir kez daha gündeme getirmekte yarar görüyoruz.
Halen yürürlükteki beyan süreleri Gelir İdaresi’nin tüm vergi daireleri itibarıyla web tabanlı sisteme geçmesinden önce düzenlenmişti. Onun için de beyan süresi ile ödeme süresi arasına üç günlük (gelir kurumlar vergisi beyannamelerinde 5 günlük) bir zaman konulmuştu. Oysa bugün gelinen noktada artık Gelir İdaresi tüm vergi daireleri itibarıyla web tabanlı sisteme geçmiş bulunuyor. Şu anda internetten verilen bir beyanname onaylandığı anda bankacılık sistemine de düşüyor. Bankacılık sisteminden ödemesi anında yapılabiliyor. O nedenle artık beyan ve ödeme süreleri arasındaki bu 3 veya 5 günlük farkların bulunması ihtiyacı ortadan kalkmıştır.
Şu anda beyan ve ödeme süreleri arasına sadece bir günlük fark konulması yeterli hale gelmiştir. Bu bir günlük farkın olmasına da normalde ihtiyaç yok. Ancak, bunun nedeni sadece son gün beyanname gönderen meslek mensubunun bunu iş sahibine bildirmesi ve iş sahibinin de vergi ödemesini yapabilmesi için bir günlük süre yeterli olacaktır.
Bu yapıldığında idarenin beyanname uzatma ihtiyacı da olmayacak. Mevzuattaki sistem kendi içerisinde mücbir sebep halleri de dahil daha sağlıklı bir şekilde işleyecektir. Meslek mensubu da böyle bir ek süre beklentisi olmaksızın beyannameleri hazırlama yoluna gitmeye çalışacaktır.
Gelir ve kurumlar vergisi beyan süreleri öne çekilmemeli
Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’nda bir önemli konu da geçici vergide son dönemin kaldırılmasıdır. Bu son derece olumlu bir adımdır. Ancak son geçici vergi beyannamesinin kaldırılıp, yerine gelir ve kurumlar vergisini beyan sürelerinin birer ay öne çekilmesi ise üzerinde tekrar düşünülmesi gereken bir konudur. Benim düşüncem, gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilme süresinin birer ay öne çekilmesi mevcut alışkanlıklar da dikkate alındığında, ciddi zorluk yaratacaktır. Bu nedenle konunun tekrar değerlendirilmesinde yarar bulunmaktadır.
Elbette son geçici vergi beyanının kaldırılması şubat ayında bütçe gelirleri anlamında bir boşluk doğurabilecektir. Bunu önlemek için önerebileceğimiz çözüm, ilk üç geçici vergi beyanının ortalamasına göre son geçici vergi ödemesinin yapılması olabilecektir. Bu akla ‘götürü vergileme mi yapılacak’ gibi bir soru getirebilir. Ancak geçici vergi adı üzerinde geçici olduğu için bir götürü vergileme eleştirisi haklı olmayacaktır. Sonuçta yıllık beyanname üzerinden şayet fazla ödenmiş geçici vergi durumu söz konusu ise bunun mahsup ve iadesi imkanı zaten bulunmaktadır. Amaç buradaki beyan külfetinin ortadan kaldırılmasıdır. Yoksa kamunun gelir dengesine zarar verilmesi değildir. O zaman da burada herhangi bir sorun olması söz konusu olamaz.
(Kaynak: İto Gazetesi | 14.09.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.