Bugünkü yazımızda, geçenlerde değindiğimiz bir konuya, hem tam zamanı olduğu için hem de bu konuda çok sayıda okurumuzdan görüş ve soru geldiği için tekrar değineceğiz. İrdeleyeceğimiz konu, 2007 yılı ilk dönem geçici vergi beyannamesini vermek, ayın on dördüne kadar zorunlu mu? Bu sürede beyanname verilmezse, acaba idare bir yaptırım uygulayabilir mi?
Bilindiği gibi, Gelir Vergisi mükelleflerinden gerçek usulde vergilendirilen ticari (basit usuldekiler hariç) ve mesleki kazanç sahipleri ile Kurumlar Vergisi mükellefleri, Gelir Vergisi Kanunu'nun 120. maddesine göre vergi ödemekle yükümlü tutulmuşlardır.
Geçici vergi yasa hükmüne göre altışar aylık dönemler halinde ödenmek durumundadır. Ancak Bakanlar Kurulu, anılan maddenin ikinci fıkrasının kendisine tanıdığı yetkiyi 2000/1514 sayılı kararname ile kullanarak, geçici vergi ödeme dönemlerini üçer aylık dönemler olarak belirlemiştir.
Geçici verginin beyanname süresi ise anılan yasa maddesinde (fıkra 3), altı aylık dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamı olarak belirlenmiştir. Verginin üçer aylık dönemler itibariyle ödenmesi, kanunda öngörülmediğinden, üçer aylık dönemlerin beyannamelerinin ne zaman verileceği de kanunda yoktur. Ancak kanun, maddenin ikinci fıkrasında bakanlar kuruluna, geçici vergi dönemlerini üçer aylık dönemler olarak belirlemesi halinde, beyan süresini de üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın on beşinci günü akşamı olarak belirleme yetkisi tanımıştır. Nitekim anılan bakanlar kurulu kararı da bu yönde belirleme yapmıştır.
Geçmişte 120. maddeyi değiştiren 5305 sayılı kanunla, Bakanlar Kurulu'nun beyan dönemini belirleme yetkisi on günle sınırlanınca, beyanname verme süresi, dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamı olarak uygulanmaya başlamıştır. Burada her ne kadar yeni bir bakanlar kurulu kararı oluşturulmadıysa da önceki bakanlar kurulu kararındaki sürenin, yasanın belirlediği sınırı aşamayacağı görüşü ile doğrudan yasa düzenlemesi, yasanın lafzına aykırı olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Geçen günlerde yürürlüğe giren 5615 sayılı kanunla ise Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesinde bazı ibare değişiklikleri yapılmıştır. Bu değişikliklerle 2. fıkrada bakanlar kuruluna tanınan beyanname verme süresini “üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın on dördüncü günü akşamına kadar” belirleme yetkisi, “onuncu günü akşamına” kadar şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca 3. fıkradaki altışar aylık dönemler halinde geçici vergi ödenmesi durumuna ilişkin olarak belirlenen ve “altı aylık dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü akşamına kadar” şeklindeki beyanname verme süresi de “on dördüncü günü akşamına kadar” şeklinde değiştirilmiştir.
Eski bakanlar kurulu kararının, kanunla revize edilmiş şeklindeki sürenin, yine kanunla uzatılması söz konusu olamaz. Bu nedenle şu anda üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi ödenen haller için beyanname verme süresini düzenleyen bir bakanlar kurulu kararına ihtiyaç vardır.
Bu arada, Gelir İdaresi Başkanlığı 63 no’lu Gelir Vergisi Sirküleri ile geçici vergi beyan sürelerine ilişkin bir açıklama yaptı. Sirkülerde, “geçici vergi beyannamelerinin, ilgili üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın on dördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve on yedinci günün akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir” denildi.
Sirkülerde, “5615 sayılı kanunla yapılan değişiklik ile geçici vergi beyannamesinin verilme süresi yeniden düzenlenmiştir” denilmiştir. Ancak bu ifade, altı aylık döneme göre verilecek beyannameler için doğru, üçer aylık döneme göre verilecekler için yanlıştır. Çünkü üçer aylık dönemler için kanunda olmayan bir sürenin yeniden düzenlenmesi mümkün değildir.
Öte yandan, 2000/1514 sayılı kararnamede yazılı sürenin, 5305 sayılı kanuna göre sınırlandırılarak uygulamasından sonra artık Gelir İdaresi'nin bakanlar kurulunun iradesi olmaksızın bu süreyi yeniden “onuncu günü akşamından” “on dördüncü günü akşamına kadar” şeklinde revize etmesine hukuken olanak yoktur. Böyle bir yorum ve revize belki, anılan kararnamenin yayımından bu güne kadar araya 5305 sayılı kanun girmeseydi, yapılabilirdi. 5305 sayılı kanundan ve uygulamadan sonra böyle bir yorum yine yapılırsa, sonuç itibariyle bakanlar kuruluna ait bir yetki kullanılmış olunur. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın, bakanlar kurulu yerine geçerek kendiliğinden karar alması mümkün değildir.
Halen geçici vergi dönemleri, 2000/1514 sayılı bakanlar kurulu kararı uyarınca üçer aylık dönemlerdir. Ancak, bu dönemler için beyanname verme süresi, kanunda yoktur. Kanunda belirlenen sınırlara göre çıkartılmış bir bakanlar kurulu kararı da yoktur. O halde ilgili mükellefler üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi matrahlarını hesaplayacaklar, ancak beyanname verme süresi olmadığından beyan etmeyebileceklerdir. Kısaca, bakanlar kurulu kararı olmadıkça, beyanname de olmayacaktır. Bu sonuç sadece bu dönem için değil, bundan sonraki dönemler için de geçerlidir.
Zaten Resmi Gazete’de dahi yayımlanmayan ve mükelleflere ilanen duyurulmayan, sanal hukuk metni sirkülerler ile mükellefler için bağlayıcı hukuk normları konulması, süreler ihdas edilmesi hukuken mümkün değildir. Danıştay 7. Dairesi, geçmişte sirkülerlerle ilgili bir kararında, bu hususu açıkça vurgulamıştır.
Bu durumda, mayıs ayında geçici vergi beyannamesi vermeyen mükelleflere hiçbir yaptırım uygulanamaz. Uygulanırsa, bence, yargıdan döner.
Her zaman söylediğimiz gibi, hukuk metinleri çalakalem yazılacak metinler değildir. Ciddiyet ister.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 10.05.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.