Vergi incelemesi, mükelleflerin ödemesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla yapılan bir denetim türüdür.
İncelemeye yetkili olanlar gerek görürse inceleme, işletmeye dâhil iktisadi kıymetlerin fiili envanterinin yapılmasına ve beyannamelerde gösterilmesi gereken unsurların tetkikine kadar genişletilebilir. İnceleme görevi daha çok vergi müfettişleri tarafından yapılır. Daha önce bu köşede belirttiğim üzere vergi müfettişliği 2 yıl önce çıkarılan bir KHK ile ihdas edilen bir kadro. Bu kadroya kaynaklık eden birimler daha önce Maliye Bakanlığı içerisinde farklı birimlerde çalışan denetim elemanları idi. Vergi Denetim Kurulu altında birleştirilen bu birimlerde çalışanlar tek unvanla vergi müfettişliği adını aldı.
Yukarıda da belirttiğim üzere vergi incelemesi mükellefler için çok yıkıcı etkileri olabilen, devam ederken de büyük psikolojik sıkıntılara sebep olabilen bir süreçtir. Bu yüzden incelemelerin objektif gerekçelere bağlanması ve sürecin dikkatli yürütülmesi gerekir. Mükellefler çok sık vergi incelemesi geçirmediği için bu süreçle ilgili bilgi sahibi olmamaları normaldir. Ancak vergi incelemesi yapmak üzere yetiştirilen vergi müfettişlerinin bu açıdan çok iyi eğitim almaları şart. İşlerini yaparken, muhatap oldukları mükelleflerin ekmek kapılarına kilit vurabilecek kadar ağır sonuçlar çıkarabilecek yetki ve imkâna sahip vergi müfettişlerinin inceleme öncesi, esnası ve sonrasında nasıl davranacakları konusunda çok iyi eğitilmeleri gerekir. İnceleme esnasında uyulacak usul ve esaslar Vergi Usul Kanunu’nda çok ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş olsa da maalesef bu kuralların uygulanmasının garantisi bulunmuyor. O yüzden inceleme elemanlarının bu konuda çok iyi eğitilmesi, takip edilmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan incelemeye alınan mükelleflerin de muhakkak profesyonel meslek mensuplarından destek almaları gerektiğinin altını çizeyim.
VDK kurulmadan önce bahsettiğim dört birim, yılda bir belki iki defa sınav açarak makul sayıda inceleme elemanı adayını kadroya dâhil ediyordu. Ciddi sınavlarla alınan bu adaylar zorlu mevzuat, hal, hareket ve tavır eğitimlerinden geçiriliyor, yeterlik sınavını geçtikten sonra da asil kadroya atanıyorlardı. Yıllarca verimli incelemeler yapan meslek mensupları yeri ve zamanı geldikçe, yurtdışında eğitim alıyor ve sonrasında bürokraside idareci olarak hizmet vermeye devam ediyordu.
Binalar yetersiz
Son zamanlarda idarede, artan kayıt dışılığı vergi incelemeleri ile azaltma düşüncesi hâkim olmaya başladı. Bu düşünceye paralel olarak benim gibi meslekten gelen kişilerin bile takip etmekte zorlandığı vergi müfettişliği sınavları ilan edilir oldu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek periyodik olarak vergi müfettişliği sınavı açacaklarını kamuoyuna açıklıyor. Hem de her sınavda bin 500-2 bin kişi olacak şekilde kadrolar açılarak. Bu yıl açıklanan sınavlar tamamlanırsa 5 bine yakın yeni inceleme elemanı alınmış olacak. Piyasada bu sayıda iktisadi ve idari bilimler fakültesi mezunları olmadığı düşüncesinden midir bilmiyorum, artık açılan sınavlara mühendis ve öğretmenlik fakülte mezunları da girebiliyor. Eski meslektaşlarımla yaptığım görüşmelerde mevcut müfettişlerin bile doğru dürüst çalışma ortamının olmadığı anlatılıyor. Birçok ilde bir masada iki müfettiş çalışıyormuş. Alınan yeni müfettiş yardımcılarının kısa sürede eğitimden geçirilmesi ve yukarıda bahsettiğim nitelikleri haiz olması hiç de kolay olmayacak. Üstelik artık alınan adayların bazıları muhasebe ve hukuk eğitimi almayan mühendis ve öğretmenlerden oluşacak. Çok değil bir iki yıl sonra vergi incelemelerinden şikâyetlerin çığ gibi büyüyeceğini düşünüyorum. Çünkü bu kadar geniş ve kalabalık bir kurumda niteliksiz elemanların da çokça yer alacağını tahmin etmek zor değil.
Yazımın başında da belirttiğim üzere vergi incelemesi hassas bir konu. Yapılan her tarhiyat mükellefler üzerinde önemli etkiler doğurur. Küçük ölçeğe sahip mükelleflerin bir inceleme ile kepenk kapatmaları işten değil. Büyük mükellefler nezdinde de hukuksuz davranış ve tarhiyatlar olumsuz tesir meydana getirir. Mükellefler incelemelerde kendilerine özensiz davranıldığı, zorlama yorumlarla tarhiyat yapıldığı kanaatine sahip olurlarsa piyasadan çekilmeye veya sektör/alan/ülke değiştirmeye karar verebilirler. Hele ki yabancı şirketlerin belirsizlik olan ülkelerde hizmet vermek istemeyeceklerini unutmamak gerekir. Böyle bir ülke imajının gelişmemesi ve kazanılan itibarın devam etmesi için bu konuda yapılacak uygulamalarda titiz davranılması gerekiyor.
Devletin bütçe finansmanında en önemli kalemi oluşturan vergi gelirlerini artırmak için inceleme oranını artırma kararı anlaşılabilir. Ancak bu oranı artırmanın yegâne yönteminin inceleme elemanı sayısını artırmak olmadığının bilinmesi gerekir. Kaldı ki çözüm inceleme elemanı sayısını artırmak olarak tercih edilmişse bile kadroları bir anda doldurma yoluna gidilmemeliydi. Her yıl açılacak sınavlarla belli sayıda eleman alınarak eğitimde ve insan kaynakları kalitesinde belli bir seviye korunabilirdi. Mühendislik ve öğretmenlik fakültelerinden gelecek müfettiş adayları da dikkate alınarak üniversitelerden muhasebe ve hukuk alanında yüksek lisans imkânı sağlanmalı, özellikle mükelleflere yönelik davranış açısından hassasiyetin altı çizilmelidir. Daha önce sınırlı olan yurtdışında eğitim alma imkânı genişletilerek devam ettirilmeli. Bu ve buna benzer tedbir alınırsa Kurul’un başarısı artacaktır. Aksi takdirde gün geçtikçe kamuoyunda mağduriyet şikâyetleri artacak, mükellefler ve mali müşavirler büyük sıkıntılar yaşayacaktır.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 27.08.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.