5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile “kontrol edilen yabancı kurum” kavramı ilk kez vergi sistemimize girmiştir. Bilindiği üzere bazı ülkeler, diğer ülkeler aleyhine fon ve yatırımları çekmek için zararlı vergi rekabetine yol açan uygulamalara yer vermekte, söz konusu ülkelerde genellikle kar dağıtımı zorunluluğu olmadığı için de bu durum vergi planlaması ve vergi ertelemesi için uygun ortam yaratmaktadır. Bu düzenleme ile belli şartlar altında yurt dışı iştiraklere yatırım yapan mükelleflerin yurt dışı iştirak kârları, fiilen dağıtılmasa bile vergi uygulamaları açısından dağıtılmış kabul edilerek, bu iştiraklerin kazançlarının Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulması amaçlanmıştır.
Gerekli üç şart
Buna göre, tam mükellef kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az yüzde 50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kurum kazançları aşağıdaki belirtilen üç şartın birlikte gerçekleşmesi halinde Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
- İştirakin toplam gayrisafi hasılatının yüzde 25 veya fazlasının faaliyet ile orantılı sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşması,
- Yurt dışındaki iştirakin ticarî bilânço kârı üzerinden yüzde 10’dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
- Yurt dışında kurulu iştirakin ilgili yıldaki toplam gayrisafi hasılatının 100.000 YTL karşılığı yabancı parayı geçmesi.
Yukarıda belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde, yurt dışında kurulu iştirakin elde etmiş olduğu kâr, yurt dışı iştirakin hesap döneminin kapandığı ayı içeren hesap dönemi itibarıyla tam mükellef kurumların, kurumlar vergisi matrahına hisseleri oranında dahil edilecektir. Kontrol edilen yabancı kurumun bulunduğu ülkede ödediği vergilerin Türkiye’de hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün olup, Türkiye’de vergilenmiş kazancın yurt dışındaki kurum tarafından sonradan dağıtılması durumunda, elde edilen kâr paylarının vergilenmemiş kısmı kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.
En yüksek oran
Kontrol oranı olarak, ilgili hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte sahip olunan en yüksek oran dikkate alınacaktır. Yurt dışı iştirake ilişkin iştirak payının (sermaye, kar payı veya oy kullanma hakkının) tamamının, yurt dışı iştirakin hesap döneminin kapanmasından önce herhangi bir tarihte muvazaa olmaksızın satılması halinde, ilgili yurt dışı iştirak hakkında bu madde hükümleri uygulanmayacaktır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nde, maddede sözü edilen “doğrudan veya dolaylı” ve “ayrı ayrı ya da birlikte” ifadeleri ile yurt dışındaki iştirakin ortaklık paylarının grup şirketleri veya gerçek kişiler arasında paylaştırılıp, maddede belirtilen kontrol oranının altına kalınarak kapsam dışına çıkılmasının engellendiği belirtilmiştir. Bu anlamda, yapılan düzenleme ve Tebliğ’deki bu ifade yerindedir. Ancak, “doğrudan veya dolaylı” ve “ayrı ayrı ya da birlikte” yüzde 50 oranı aranırken, grup şirketleri veya gerçek kişilerin birbirleriyle ilişkili kişi olmaları gerektiğini düşünüyoruz.
Düzenlemenin lâfzî yorumundan hareket edildiğinde, böyle bir ilişkinin arandığını ileri sürmek mümkün değildir. Nitekim, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nin konuya ilişkin olarak verilen örneklerinde, iştirak oranı ayrı ayrı yüzde 50 oranının altında olan tam mükellef gerçek kişi ve kurumların toplamda yüzde 50’yi bulması ve diğer koşulların da gerçekleşmesi halinde düzenlemenin kapsamına girdikleri, bunun için aralarında ayrıca bir ilişki aranmadığı görülmektedir. Her ne kadar düzenlemenin lafzında yoksa da, düzenlemenin ruhu açısından böyle bir ilişkinin aranması gerektiği kanaatindeyiz. Zira birbiriyle hiçbir ilişkisi olmayan tam mükellef gerçek kişi ve kurumların yurt dışında kurulu bir şirkete yüzde 50’nin altında bir oranla iştirak etmelerinden dolayı bu düzenlemenin kapsamına alınmalarının düzenlemenin ruhuyla bağdaşmayacağı inancındayız.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 08.05.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.