Günün sözü :
"Samandan kuyruğu olan ateşe yaklaşmaz."
Latin Amerika Atasözü
Sorunlar & Çözümler
Değerli Dünya okurları, bugün sizlerle ve Mali İdaredeki değerli idareci arkadaşlarımızla uygulamada karşılaştığımız bazı konuları ve bu konulardaki görüşlerimizi paylaşmak istiyorum.
Değerli Dünya okurları, halen zaman zaman vergi dairelerinin verilen dilekçeleri almadıkları yönünde şikayetler almaktayız. Belki İdari görevlerdeki arkadaşlarımız iş yüklerini düşünerek bu yola başvuruyorlar, belki de dinlediğimizde hak da vereceğimiz başka gerekçeleri de olabilir, ancak, yaptıkları yasal olarak suç teşkil etmektedir.
Dilekçe Anayasal bir hak, İdare için de bu dilekçeleri kabul bir görevdir. Dolayısıyla İdaredeki arkadaşlarımızdan ricamız zaman zaman bu konuda görevli / sorumlu arkadaşlarımıza bu konuları hatırlatmaları, hiçbir gerekçe ile dilekçeleri geri çevirmemeleridir.
2.Gümrük İdaresinde bir yanlış uygulama
Gümrük İdaresinin çeşitli kademelerinde yanlış bilindiğini düşündüğüm bir konuyu paylaşmak istiyorum. Şayet açılan dava neticesinde mükellef daha önce ödediği gümrük vergisini iade almaya hak kazanmışsa normalde mahkeme kararının gereğinin bir ay içinde yerine getirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde mahkeme kararını yerine getirmeyenler şahsi olarak suç işlemiş duruma düşüyorlar.
Oysa uygulamada mahkeme kararı çerçevesinde iade talep eden şirketlere temyize başvurulduğu, sonucuna göre iade işlemi yapılacağı bildiriliyor.
Tamamen hukuka aykırı bu uygulamanın bir genel yazı ile tüm Gümrük İdaresine tamim edilmek suretiyle düzeltilmesini talep ediyoruz.
3.Yürütmeyi durdurma kararının anlamı vergi İdaresince yanlış biliniyor
Daha önce ödeme yapılan bir konuda yürütmeyi durdurma kararı alınmışsa,
Vergi İdaresi varsa takibini durduruyor, ancak daha önce yürütmesi durdurulan işlemle tahsil edilen bir tutar varsa iade etmeye yanaşmıyor.
Bu durum da tamamen yasaya ve içtihatlara aykırıdır.
Şayet yürütmeyi durdurma kararı verilmişse Vergi İdaresinin yürütmenin durdurulduğu işlemle ilgili daha önce tahsil ettiği tutarları iade ederek işlem tesisi gerekmektedir.
4.Sektörel İncelemeler
Mali İdarenin sektörel inceleme yaklaşımının son derece yerinde ve hakkaniyete uygun olduğunu düşünüyoruz. Ancak geçmişte de bu tür iyi niyetli incelemeler başlatılmış daha sonra bir türlü tüm sektör kavranamamıştı.
İnşallah bu kez gerçekten sektörlerin tüm oyuncuları incelenir.
Aksi takdirde haksız rekabete yol açılabilmekte, inceleme dışı kalmış şirketlerden hareketle dedikodu mahiyetinde yorumlar yapılabilmektedir.
5.Türkiye'deki vergi inceleme sistemi ( Hasbelkader / Keyfe keder ) eğişiyor mu?
Sektörel İnceleme konusunda verilen beyanatları okuyunca Türkiye'de bu zamana kadar uygulanan vergi inceleme sistemine; "Hasbelkader, keyfe keder" değinmeden edemeyeceğiz.
Mevcut incelemeler ne konuları ne de sektörleri kavrayabilmektedir. Daha ziyade büyük şirketlere odaklı, standardı belli olmayan, "kısıtlı" (tam olmadığı da raporların başında adeta itiraf edilen) incelemeler yürütülmektedir.
Bu inceleme sisteminin değişiyor olduğunun işaretlerini görüyor olmaktan memnuniyet duyduğumuzu ifade etme gereği hissettik.
6.Tarhiyat öncesi uzlaşmaları neden tavsiye etmiyoruz?
Değerli Dünya okurları, ben önüme gelen olaylarda tarhiyat öncesi uzlaşmayı özellikle tavsiye etmiyorum. Bu görüşümü inceleme elemanı arkadaşlarımla da tüm açıklığı ile paylaştığım için aynı rahatlıkla görüşlerimi sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Tarhiyat öncesi uzlaşma komisyonu bildiğiniz gibi, incelemeyi yürüten inceleme elemanlarının bağlı bulunduğu birimden üç vergi inceleme elemanından oluşmakta. Genelde karşılaştığımız tavır da : "Biz raporu tartışmayız. Vergi aslına da dokunmayız. Cezadan şu kadar ineriz. Uzlaşıyor musunuz?" şeklinde olmakta. Dolayısıyla mükellef açısından bakıldığında, böylesi katı bir yaklaşımla karşılaşıldığında aslında uzlaşılabilecek konularda adeta yargıya iteklenmektedir.
Tabii ki arkadaşlarımızın kaygılarını anlıyor ve kısmen de hak veriyoruz. Bizbizeyiz. Kimse, uzlaşılmayınca neden uzlaşmadın demiyor ama uzlaşıldığında hele de anaparadan da indirim yapılmışsa muhtemelen en azından açıklama yapmak gereği duyarız endişesine kapılıyorlar.
Öte yandan da mükellefler açısından bakıldığında haklı olduğuna inandığı kimi konuların dikkate alındığını görse belki o da yargıya gidip yaklaşık üç sene belirsizlik sıkıntısı yaşamaktansa uzlaşacak.
Bu yaklaşım ağırlıklı olduğundan ben de tarhiyat öncesi uzlaşmayı bir türlü tavsiye edemiyor, ancak en rahat inceleme yapan arkadaşlarımıza derdimizi anlatabiliriz, keşke farklı davranılabilse diyoruz.
7.Uzlaşmalarda yaşanan sorunlar
Tarhiyat öncesi uzlaşmada da benzeri sorunlar yaşanmıyor değil. Ancak özellikle daha kıdemli ve yüksek dereceli idarecilerle daha kolay uzlaşma yapılabildiğine şahit oluyoruz.
Yapılan tarhiyata karşı dava açıldığında yargıda kazanma ihtimalinin çok yüksek olması nedeniyle; "Yüksek indirim yapılırsa uzlaşırız, yoksa uzlaşmayız. Büyük bir ihtimalle de teklifimiz kabul edilmez davaya gideriz "diye girdiğim uzlaşmalardan uzlaşarak çıktığımız çok olmuştur.
Bunun tek nedeni de neye itiraz ettiğimizi dinleyen, yargıya gidildiğinde konunun idare lehine sonuçlanabilme ihtimalini tartan, kendilerine güvenli idareciler olmuştur. Çoğu zaman bu yaklaşım nedeniyle mükellef hiç düşünmediği bedelleri ödemeye razı olarak uzlaşmıştır.
Değerli arkadaşlar, lütfen uzlaşma için gelen mükelleflerin argümanlarını dikkatlice dinleyin. Emin olun siz bir adım atarsanız mükellef de yargıya gitme yerine, hiç düşünmediği bedelleri ödemeye rıza gösterecektir.
8.Demoklesin Kılıcı: İhtiyati tahakkuk / ihtiyati haciz
İlgili kanunda ( 6183 ) uzun yıllardır duran ve şu sıralar daha yoğun kullanılmaya başlanan bir müesseseyi tartışmaya açmak istiyorum.
İnceleme raporu daha size tebliğ edilmeden İdare kendi içinde alacağı bir kararla hesaplanan tarhiyat, ceza ve gecikme faizi tutarını güvence altına alacak bir teminat talep edebilir. Teminat gösterilemezse haciz yoluyla da teminat zorla alınabilir.
Bu durum, işletmeler için büyük mali yükler yaratabilmekte, şayet teminat gösterilecek varlık yok, teminat mektubu da sunulamıyorsa, vergi idaresi şirketin mal ve alacaklarına haciz koymak suretiyle şirketi çok zor bir durumda bırakabilmektedir. Bu teminat da yargılama sonuna kadar çözülmeden bekletilebilmektedir.
Ne yazık ki uygulama için standart bir yaklaşım da (iyi ki yok standart yaklaşım diye herkese yapılsın demek istemiyoruz ) mevcut değil. Dolayısıyla kime denk gelirse bu uygulamadan o şirket etkileniyor.
Bu, etki yarattığı mali külfetler veya hacizler nedeniyle şirketler için yıkım da olabilmektedir. Bu konuda hakkaniyete uygun, vergi idaresine taktir yetkisi de veren, öteden beri mükellefiyetlerini eksiksiz yerine getiren ve bundan sonra da getireceği konusunda şüphe yaratabilecek bir işlem ya da eylemi bulunmayan, tarhiyat konusu hapis cezası da gerektiren bir fiil olmayan şirketlere farklı, daha hakkaniyete uygun davranabilme imkanı verebilecek yasal zemin yaratılmalıdır.
9.Vergi inceleme tutanağı imzalarken dikkat !
Değerli mükellefler, şayet inceleniyorsanız mutlaka ve mutlaka inceleme elemanlarının karşısına müşavirinizle birlikte gidin. Müşaviriniz tarafından gözden geçirilip onaylanmamış hiçbir belgeyi imzalamayın.
10.Dilekçe alırken vatandaşın kullanabileceği lehe olan her şey hatırlatılmalı
Geçenlerde yaşadığımız bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Mükellef, vergi dairesine pişmanlıkla muhtasar beyannamesini bir gün gecikerek vermiş. Elektronik beyannamede ilgili yeri (pişmanlıkla verdiğine ilişkin kutucuk) işaretleyemediğini anlayınca düzeltmeye çalıştıysa da elektronik ortamda düzeltememiş. Koşarak hazırladığı pişmanlık dilekçesini de aynı gün vergi dairesine vermiş. Akabinde de vergi dairesi şirkete ceza kesmiş.
Değerli okurlar bu tür durumlarda söylenecek söz bitiyor.
Benim İdareden ricam, bu tür durumlar için uygulamada kendi çalışanlarına prosedürel bir zorunluluk yaratmasıdır. Diğer bir ifade ile vergi dairesi mükellefe bir işlem yaparken kullanabileceği bir hak varken kullandırmadan işlem yapmayı düşünememeli. Ya da işin sadece usulünden hareketle, neyi nasıl düzelteceğini bilmemenin de getirdiği bir telaşla yapılan bu tür uygulamalar müsamaha edilmemelidir.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 04.05.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.