BASINDAN YAZILAR
Vergi Affı, Varlık Barışına İlgiyi Katlardı / Yusuf Keleş - MuhasebeTR

Vergi Affı, Varlık Barışına İlgiyi Katlardı / Yusuf Keleş

 Varlık Barışı Kanunu ile ilgili geçtiğimiz hafta Maliye Bakanı tarafından yapılan açıklamada 50 milyar TL civarındaki matrahın beyan edildiği ifade edildi.

 

 

Hatırlanacağı üzere normalde varlık barışı için beyan ve bildirim süresinin sonu 31 Temmuz 2013 olarak belirlenmişti. Ancak Bakanlar Kurulu, sürenin uzatılması ile ilgili kendilerine verilen yetkiyi kullanarak son bildirim gününü 31 Ekim 2013 tarihine kadar uzattı. Buna göre gerçek veya tüzel kişilerce, 15 Nisan 2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurtdışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar, 31 Ekim 2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, bankalara veya aracı kurumlara bildirilebilecek ya da vergi dairelerine beyan edilebilecek. Beyan ve bildirim süresinin uzamasıyla, varlıkların değeri üzerinden hesaplanan verginin ödenmesi ve varlıkların Türkiye’ye getirilmesi için belirlenmiş olan süreler de otomatik olarak uzuyor.

     Kanun kapsamında başvuruların yüksekliği aslında gerçekleri yansıtmıyor. Çünkü yapılan başvuruların yüzde 95’inden fazlası bankalar vasıtasıyla yapıldı. Beyan edilen rakamların fiktif olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çevremden edindiğim izlenime göre vergisel anlamda sıkıntı yaşayan bazı mükellefler yurtdışında varlıkları yoksa bile aracı kişilere komisyon ödeyerek beyanda bulunmuş. Yurtiçinde bulunan varlıkların beyan kapsamında yer almaması çantalarla yurtdışına paraların taşınmasına sebep oldu. Üstelik bu beyanın üçte birini tek bir kişinin beyan ettiği söyleniyor. 19 milyar TL’yi aşan beyanı ile bu kişi Türkiye’deki en zengin üç kişinin toplam servetinden daha fazla tutarı varlık kanunu kapsamında beyan etmiş durumda. Hatırlanacağı üzere önceki beyan döneminde de benzer şekilde yüksek beyanlarda bulunulmuş ve son ana kadar beyan edilen tutarın vergisinin ödenip ödenmeyeceği, varlığın Türkiye’ye getirilip getirilmeyeceği merakla beklenmişti. Ancak süre sona erdiğinde beyan edilen tutarın gerçek olmadığı ortaya çıkmıştı. Ülkeye getirilmeyecek hatta belki de hiç var olmayan varlıkların neden beyan edildiği gerçekten bir muamma. Benim aklıma isminden bahsettirmek isteyen kişilerin şöhret olma merakı geliyor. Ne de olsa beyan edilen varlığın ülkeye getirilmemesinin müeyyidesi yok. Belki beyan edilen tutarın vergisi aranabilir denilecek ama ödeme kabiliyeti olmayan kişilerden bunu tahsil edilmesi de çok zor.

    Varlık barışı ile ilgili söylentilerin ilk çıktığı günlerden beri sadece yurtdışındaki varlıklara yönelik çıkarılacağı söylenen kanunun kamuoyu beklentisini karşılamayacağını söylemiştim. Halen maliyeye borcu bulunan mükellefler için de bir kolaylık sağlanmalıydı. Yaklaşık 60 milyar civarındaki tahsil edilemeyen alacaklar bu sayede tahsil edilebilirdi. Böylece hem insanlar vergi aslını geçen faizler ödemekten kurtulmuş olacak hem de Hazine’ye ilave kaynak sağlanacaktı. Vergi mahkemelerindeki dosyaların erimesi, mükelleflerle yaşanan ihtilafların son bulması için de bir fırsat tanınmış olurdu. Hatta matrah artırımına giden mükelleflerin incelemeden muaf tutulmasıyla mevcut incelenecek mükellefler listesi tasfiye edilebilecekti. Bu sayede basit incelemelerle uğraşmaktan kurtulan müfettişler daha verimli incelemelere zaman ayırabilecek, vergi kayıp ve kaçağı ile daha etkili mücadele edilmiş olacaktı.

    Vergi afları mükelleflerin kendilerini toparlamalarını, geçmişlerini temizlemelerini ve vergi anlamında devletle barışmalarını sağlar. Birikmiş borçların ödenmesi veya matrah artırımı gibi uygulamalar sayesinde ödenen peşin vergiler de bütçeyi düzeltici etki yapar. Vergisini zamanında ödeyenlerin aflara tepkisi de yersiz. Çünkü af sayesinde elde edilecek gelir, yeni vergi veya zamların getirilmesini engellemiş olur. Okurlarımdan bu yönde birçok e-mail alıyorum. Varlık barışı kanununun kapsamında bu yönde yapılacak bir değişiklik hem ülkemiz hem de mükellefler için faydalı olacaktır.

Bildirilen matrahlar için inceleme yok

Varlık barışı kısaca, yurtdışında bulunan bazı varlıkların bildirimi ve belli sürelerde Türkiye’ye getirilmesi olarak tanımlanabilir. Yurtdışında bulunan gayrimenkuller de bu yasa kapsamına giriyor. Bildirilen bu varlıkların değeri üzerinden yasada belirtilen oranda vergi ödenmesi durumunda, bu varlıklara ilişkin olarak hiçbir surette vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmaması öngörülmüştü. Vergi mükellefi olsun olmasın tüm gerçek ve tüzel kişiler varsa yurtdışında olan varlıkları ile ilgili kanun hükmünden faydalanabilir. Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları da kendi isimlerine kayıtlı olan varlıkları beyan edebilir. Şirket adına bildirimde bulunulan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi halinde, bu varlıklara ilişkin olarak şirketin kanun hükümlerinden faydalanması mümkün.

    Kanaat verici belge tabiri kanunda; devlet tarafından veya devlet güvencesinde tutulan kayıt ve siciller ile yurtdışındaki banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri malî kurumlar, posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt ve belgeleri, Vergi Usul Kanunu’nda sayılan belgeler ile yabancı ülkelerin yetkili makamları tarafından verilen belgeleri ifade ediyor.

    Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak. Ancak farklı sebeplerle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 2013 yılından önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan edilen tutarlar mahsup edilecek. Mahsup işleminin yapılabilmesi için varlık barışı kapsamında beyan edilen matrahlar üzerinden yüzde 2 oranında hesaplanan verginin vadesinde ödenmiş olması gerekiyor. İndirimi reddedilen Katma Değer Vergisi’ne ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olarak dikkate alınacak. İndirimi reddedilen vergiye ilişkin bedel tespit edilemiyorsa, mahsup edilecek matrah tutarı, % 18 Katma Değer Vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanacak.

 

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 13.08.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM