Gelir Vergisi Kanunu tasarısını incelemeye devam ediyoruz. İnceledikçe de tasarının temel felsefesinin “daha çok beyan, daha çok vergi” olduğunu fark ediyoruz. Son haftalarda, ‘tasarı’nın yasallaşması halinde yeni vergi sürprizleri ile karşılaşılacağına dikkatleri çekmeye çalıştık. İşte yeni bir örnek daha.
Tasarı ile mevcut Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen beyan esası büyük ölçüde değişiyor. Örneğin, mevcut uygulamada tek işverenden alınan ve stopaj yoluyla vergilendirilmiş olan ücretler için beyan söz konusu değil.
Tasarının 66. maddesinin 4 numaralı fıkrası uyarınca, tam mükellef gerçek kişilerce elde edilen gayrimenkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlar, 31. madde kapsamındaki serbest meslek kazançları veya ücretlerden, gelir unsurları itibarıyla herhangi birinin, 188 bin lirayı aşması halinde, başka hiçbir hüküm dikkate alınmaksızın yıllık beyanname verilmesi gerekiyor.
Bu da tek işverenden alınmış olsa dahi yıllık tutarı 188 bin lirayı aşan stopaj yapılmış ücretlerin beyan edilmesi anlamına geliyor.
Bilindiği üzere, ücretler üzerinden artan oranlı tarifeye göre vergi kesintisi yapılıyor. Yıllık beyanname verilmesi halinde de yine artan oranlı tarifeye göre vergi hesaplanacak, hesaplanan bu vergiden yıl içinde yapılan kesinti mahsup edilecek, dolayısıyla ücretlerin tek başına beyan edilmesi ilave bir vergi doğurmayacak. Peki vergi sürprizi nerede?
Ücretlerin yanında, beyana tabi herhangi bir gelirin elde edilmesi durumunda, bu gelirler yüksek oranda vergilendirilmiş olacak. İşte sürpriz de burada.
Örneğin, vergi kesintisine tabi tutulmuş ve tek işverenden alınan 200 bin lira ücret geliri yanında 10 bin lira konut kira geliri olan bir mükellefi ele alalım.
Mevcut Gelir Vergisi Kanunu uyarınca, ücret geliri beyan edilmeyecek, sadece konut kira geliri beyan edilecektir. Artan oranlı tarife uyarınca yüzde 15 oranında vergi hesaplanacaktır.
Tasarının yasalaşması halinde ise, ücret geliri de beyan edilecek ve toplam beyan tutarı kira geliri ile birlikte 210 bin lira olacaktır. Hesaplanan vergiden, ücretler üzerinden yıl içinde yapılan vergi kesintisi mahsup edilecektir. Yukarıda açıkladığımız üzere, ücretler nedeniyle ilave vergi çıkmayacaktır. Ancak kira geliri, artan oranlı tarife uyarınca, yüzde 35 oranında vergilendirilmiş olacaktır.
Zaten tek işverenden alınmış ve vergi kesintisine tabi tutulmuş ücretlerin beyan ettirilmesinin sebebi de budur. Ücret dışındaki gelirlerden daha yüksek vergi almak.
Daha önce, kira gelirlerinde götürü giderin sınırlandırılmasını, eğitim ve sağlık harcamaları indiriminin azaltılmasını ve fikir ve sanat eseri üretenlere uygulanan istisnanın daraltılmasını eleştirmiştik. Bu düzenlemeler gibi, tek işverenden alınan ve ücret gelirlerinin de beyan ettirilmesi mükellefler üzerindeki vergi yükünün artırılması anlamına gelmektedir. Oysa ki temel amaç vergi yükünü artırmak değil, vergiyi tabana yaymak olmalıdır.
‘İş Güvenliği’ne ara çözüm
6331 sayılı kanunla birlikte her işyeri için iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli çalıştırma dönemi de başladı. Anımsanacağı üzere, sadece 50’den az çalışanı olan işyerleri için bu zorunluluk bir süre ertelendi.
Zorunluluk, 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1 Temmuz 2016 tarihinden, 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için de 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerli olacak.
Yasaya, olumlu olmasına rağmen gereksiz tartışmalara girilmesi ve uygulamada özellikle A grubu uzman sayısı yetersiz olmasından dolayı çok tepki gelmişti. Bu, tehlikeli ve çok tehlikeli işletmeler için çok ağır maliyetler doğuracak ücretler talep edildiğinden dolayı sıkıntı yaratmıştı.
TBMM’de kabul edilen 6495 sayılı kanunla iş güvenliği uzmanlığında yaşanan sıkıntılar ve sorunlar büyük ölçüde çözülüyor. Buna göre öncelikle bakanlık, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanlara, üst sınıflarda iş güvenliği uzmanlığı belgesi alabilmeleri için bir yıl içinde en fazla iki sınav düzenlemeye yetkili kılındı.
Yine, bakanlıkça yetkilendirilmiş iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanlar da iş güvenliği uzmanı olabilecek. Bu çerçevede çalışma hayatı ve işyeri denetimi yapan teknik ve sosyal iş müfettişleri ile SGK müfettişleri de iş güvenliği uzmanı olacak.
Engelli emekliliğinde yaş aranmaz
Özür oranı yüzde 48 olan, indirim belgesi bulunan engelli yakınım, 1995 yılı sigortalısı ve 4015 gün prim ödemesi var. Ne zaman emekli olabilir? Hüseyin Avcı
Engelliler için işe giriş tarihi ve engellilik oranına bakılarak emeklilik koşulları belirlenir. Yaş şartı aranmaz. 1995’te çalışmaya başlayan III. Derece vergi indiriminden yararlanan engelliler, 17 yıl sigortalılık süresi ve 3920 prim gün sayısı ile emekli olur.
(Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi | 25.07.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.