BASINDAN YAZILAR
YMM Dr. Ahmet KAVAK - Kurumlar vergisi mükelleflerinin yatırım indirimi istisnası uygulamas% - MuhasebeTR

YMM Dr. Ahmet KAVAK - Kurumlar vergisi mükelleflerinin yatırım indirimi istisnası uygulamas%

Yatırım indirimi istisnasının uygulanması mükellefin ihtiyarına bırakılmış olduğu noktasından hareketle, Gelir Vergisi Kanunu'nun (GVK) geçici 69. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak, kurumlar vergisi mükellefleri;

a) 31.12.2005 tarihi itibariyle mevcut olup, 2005 yılı kazançlarından indiremedikleri yatırım indirimi istisnası tutarlarını,

b) 24.04.2004 tarihinden önce yapılan müracaatlara dayanılarak alınan yatırım teşvik belgelerine istinaden 01.01.2006 tarihinden sonra gerçekleştirilen yatırımlar nedeniyle bu belge kapsamında hesaplanan yatırım indirimi tutarlarını,

c) GVK'nın mülga 19. maddesi uyarınca 01.01.2006 tarihinden önce başlanılmış olup iktisadi ve teknik bakımından bütünlük arz edip bu tarihten sonra yapılan yatırımlar nedeniyle hesaplanan yatırım indirimi tutarlarını,

2006,2007 ve 2008 yılı kazançlarından indirmeleri mümkün bulunmaktadır.

Kazancın mevcut olmasına rağmen mükellefin yatırım indirimi istisnasını uygulamaması durumunda, dönem kazancı ile sınırlı olmak üzere yararlanılmayan yatırım indirimi istisna tutarını sonraki dönemlerin kazançlarından indirilmesi mümkün olmayacaktır.

Yatırım indirimi istisnasından yararlanan kurumlar vergisi mükellefleri, indirim ve istisnadan arta kalan kurum kazançları üzerinden % 30 oranında kurumlar vergisi ödemek zorunda oldukları gibi, GVK'nın mülga Ek.1-Ek.6 maddeleri uyarınca yatırım teşvik belgesine dayalı olarak yapılan yatırımlar nedeniyle yararlanılan yatırım indirimi istisnası üzerinden GVK'nın geçici 61. maddesi uyarınca % 19,8 oranında gelir vergisi kesintisi yapmaları ve vergi dairesine ödemeleri de gerekmektedir.

Mükellefler 2006 yılının geçici vergi dönemlerinde yatırım indirimi istisnasından yararlanmadıkları halde kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi sırasında bu istisnadan yararlanmaları mümkün olduğu gibi, bunun tersi durumunda, yani geçici vergi dönemlerinde yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükellefler, kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi sırasında, bu istisnanın uygulamasından vazgeçmeleri de mümkündür. Bu durumda geçici vergi beyanlarının mükellefçe düzeltilmesi gerekirse de, mükellefin bunu yapmaması halinde, vergi idaresince, geçici vergi beyanlarında yersiz indirilen yatırım indirimi istisnası tutarları üzerinden hesaplanan geçici vergi ikmalen ve vergi ziyaı cezası uygulanmak suretiyle tarh edilecektir.

Bilindiği üzere, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından çıkarılan "5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküler/3"te; mükelleflerin 2006 yılının ikinci geçici vergi dönemi beyannamesinin verileceği 14.08.2006 tarihine kadar, 2006 yılı kurum kazançlarının vergilendirilmesinde yatırım indirimi istisnası uygulamasından yararlanıp yararlanmayacakları yönünde tercihlerini yapmaları gerektiği ve bu tercihlerinden vazgeçmelerinin ise söz konusu olmadığı belirtilmiştir.

Öncelikli olarak yukarıda değindiğimiz çerçevede yatırım indirimi istisnasından yararlanıp yararlanmamak mükellefin ihtiyarına bırakılmış olup, yıllardan beri bu böyle uygulana gelmiş ve uygulama sürecinde vergi idaresinin de buna herhangi bir tarzda müdahalesi de olmamıştır. Kaldı ki bu ihtiyariliğin kullanılmasını belli bir zaman süresinde karara bağlanmasını zorunlu kılan bir yasal düzeleme olmadığı gibi, Maliye Bakanlığına da böyle bir belirleme yetkisinin verilmiş olduğu kanaatinde de değildir. GVK.nun geçici 69. maddesinin son fıkrasında Maliye Bakanlığına verilen yetki ise, bu ihtiyariliğin belirli bir süre içinde mükellefinden istenmesini ve bu karardan dönülemeyeceği yönünde belirleme yapma yetkisini asla kapsamaz. Diğer taraftan sirküler çıkarılarak her hangi bir yasal yetkinin kullanılmış olması mükellefler açısında ne derecede bağlayıcı olur. Zira, Resmi Gazete'de yayımlanmayan bir konu hakkında mükelleflerin bilgi sahibi olmaları mümkün olmadığından, Resmi Gazete'de yayımlanmayan sirkülerin bağlayıcı hiçbir hukuki niteliğinin de olması mümkün değildir. Hal böyle olmasına rağmen Maliye Bakanlığı, GVK'nın geçici 69. maddesinin son fıkrasında yer alan yetkiyi bu yönde kullanılmış olması, mükelleflerin verilen sürede tercihlerini hangi yönde yapmış olurlarsa olsunlar veya hiç tercihte bulunmamış olsalar bile yatırım indirimi istisnası uygulamasından kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi sırasında yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda yararlanabilirler veya yararlanmaktan vazgeçebilirler.

Kurumlara yapılan ödemelerden GVK'nın 94. ve geçici 67. maddesi uyarınca

yapılan vergi kesintileri mahsup edilebilir mi?

Bu ayın 25. günü akşamına kadar verilecek kurumlar vergisi beyannamesi, 21.06.2006 tarihinde yayımlanan ve 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) uyarınca verilen ilk beyanname olması nedeniyle bir kısım belirsizlikleri ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sanırım bunlardan bir tanesi 01.01.2006 tarihinden, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun yayımlandığı 21.06.2006 tarihine kadar kurumlara yapılan ve GVK'nın 94. maddesi uyarınca kesilmiş gelir vergisinin, verilen kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesinin mümkün olup olmadığıdır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesinde tam mükellefiyete tabi kurumlara yapılan ödemelerden yapılacak kurumlar vergisi kesintisi, 30. maddesinde ise, dar mükellefiyete tabi kurumlara yapılan ödemelerden yapılacak kurumlar vergisi kesintisi düzenlenmiş ayrıca geçici 1. maddesinde ise, GVK'nın geçici 67. maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar üzerinden, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. ve 30. maddelerine göre ayrıca kesinti yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak GVK'nın 94. maddesine göre vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlardan, KVK'ya göre ayrıca kesinti yapılmayacağına ilişkin bir düzenleme ne yazık ki yeni yasada yer almamaktadır. Bu da şunu göstermektedir ki, yasa her ne kadar 21.06.2006 tarihinde yayınlanmış ise de yürürlük tarihinin geriye doğru 01.01.2006 olarak belirtilmiş olması nedeniyle, kurumlara 01.01.2006-21.06.2006 tarihleri arasında yapılmış olan ve KVK'nın 15. maddesinde sayılan ödemelerden kurumlar vergisi kesintisi yapılmasını zorunlu kılmıştır. Tabii ki bu hukuken mümkün olmayacaktır. Zira belirtilen tarihler arasında uygulanan mevcut GVK'nın 94. maddesi uyarınca yapılan kesinti ile yetinilecektir ve bu kesintinin adı da gelir vergisi kesintisi olacaktır.

Hemen belirtelim ki GVK'nın 94. maddesine dayanılarak yukarıdaki tarihler arasında kurumlardan yapılan gelir vergisi kesintisi, 2006 yılı kurumlar vergisi beyannamesine dayanarak hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecek mi?

5520 sayılı yasanın 33. maddesinde yurtdışında ödenen vergilerin mahsubu ile 34. maddesinde yurtiçinde kesinti yoluyla ödenen kurumlar vergisinin ve geçici 1. maddesinde ise, GVK'nın geçici 67. maddesine göre kesilen gelir vergisini mahsubu konusunda hüküm yer almış olmasına rağmen, GVK'nın 94. maddesi kapsamında kurumlar vergisi mükelleflerinden kesilen gelir vergisinin mahsubuna ilişkin her hangi bir düzenleme mevcut değildir. O halde 01.01.2006-21.06.2006 tarihleri arasında kurumlara yapılan ödemeler nedeniyle GVK'nın 94. maddesine göre yapılan gelir vergisi kesintisi mahsup edilemeyecek midir? Tabii ki yasa koyucunun amacı bu olmaması gerekir. Diğer taraftan kesintinin o zaman diliminde mevcut düzenlemelere göre yapılmış ve o zaman ki mevzuata göre de kesintilerin mahsubu söz konusu olduğundan ve yasaların mükellef aleyhine hükümlerinin geriye doğru yürürlüğünün mümkün olmadığı gerçekleri yanı sıra, aksi uygulamanı mükerrer vergilemeye neden olacağından hiçbir tartışmaya meydan verilmeksizin bu vergiler kesintiye tabi kazanç ve iradın kurumlar vergisi beyannamesine dahil edilmiş olması koşulu ile hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.

İkincisi husus ise, tahakkuk yolu ile 2005 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde 31.12.2005 tarihi itibariyle hesaplanan ve brüt tutarı beyan edilen vadeli mevduat faiz gelirinden, vadenin 2006 yılında dolması nedeniyle kesilen gelir vergisinin 2005 yılında beyan edilen gelire isabet kısmının 2006 yılına ilişkin olarak verilen kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilir mi?

Bu konuda yasaları incelediğimizde özetle, yıllık kurumlar vergisi beyannamesine dahil edilen kazanç ve iratlardan yıl içinde kesilen vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir. Vadeli mevduatın 31.12.2005 tarihi itibariyle hesaplanıp 2005 yılı beyanına dahil edilen ve vergisi, vadenin dolduğu 2006 yılında kesilen, faiz geliri 2006 yılı beyannamesine dahil edilmeyeceğinden (ki bu tutar 2005 yılında beyan edilmiş olduğundan 2006 yılı beyanına dahil edilmesi de söz konusu olmayacaktır) bu tutara isabet eden vergi kesintisinin mahsubu yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Ancak bu uygulama haksız ve mükerrer vergilemeye neden olacak olması nedeniyle bu dönem için acilen vergi idaresinin bu konuda yasal bir düzenleme yapana kadar, genel hukuk ilkeleri doğrultusunda belirtilen kesintinin mahsubuna olanak sağlaması gerekmektedir. Hemen ifade edelim ki idarenin bu konuda herhangi bir düzenleme yapma yetkisi olmadığından, derhal yasa bir düzenleme gidilmesi yerinde olacaktır.

Kurum kazancından zarardan önce yatırım indirimi istisnasının düşülmesi sorun

yaratır mı?

Bilindiği üzere mali zararların doğdukları yılı izleyen beş vergilendirme dönemine ilişkin kurum kazancından indirilmesine yasalarımız olanak sağlamış olup, zararın beş yıldan daha ileriki yıllara taşınması ve kazançtan indirilmesi mümkün değildir.

Diğer taraftan yatırım indirimi istisna uygulamasında, GVK'nın geçici 69'uncu maddesinin ihdasına kadar herhangi bir süre kısıtlaması söz konusu olmadığından o dönemlerde, mükellefin lehine olarak kurum kazancından önce mali zararlar daha sonra yatırım indirimi istisnası uygulaması yapılmaktaydı. GVK'nın geçici 69. maddesinde hüküm altına alındığı üzere, yatırım indirimi istisna uygulamasına üç yıllık (2006, 2007 ve 2008) bir süre sınırlaması getirilmiştir.

Bu durumda kurumlar vergisi mükellefleri kurum kazançlarından önce yatırım indirimi istisnasını düşmeleri ve daha sonra mali zararlarını kazançtan indirmelerine yasal bir engel olup olmadığını araştırdığımızda, yukarıda açıklanan uygulama dışında, buna engel bir yasal düzenlemenin bulunmadığı ve bu tarz uygulamanın da aynı şekilde mükellefin lehine oluşu nedeniyle, idarenin her hangi bir yaptırımı ile karşılaşılma ihtimalinin de söz konusu olmadığı kanaatine varılmıştır.

Dolayısıyla 2006 yılı kurum kazançlarının beyanı sırasında mali zarardan önce yatırım indirimi istisnasının uygulanmasına yasal bir engel bulunmadığı görüşünü yenileyerek, mükelleflerin bu yöndeki tercihlerini beyanname verme sırasında yapmaları gerekmektedir. Ancak elektronik ortamda verilecek kurumlar vergisi beyannamesinin formülasyonu bu şekilde yapılacak beyana uygun olmadığından idarenin bu konudaki görüşünü açıklaması ve belirtilen formülasyonun değiştirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde zarar öncesi yatırım indirimi istisnası uygulaması yapılan beyannamelerin elektronik ortamda verilmesi mümkün olmayacaktır. Beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olanların buna riayet etmemeleri yani beyannamelerini elden ya da posta vasıtasıyla vermeleri halinde Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasının kesilmesine neden olacaktır.

Belirtilen formülasyon değişikliği yapılamadığında mükelleflerin yatırım indirimi uygulamasını zarar öncesinde indirmeleri ve zararlarını da beyannamede ayrıca göstermeleri gereği göz önünde bulundurmak ve özel usulsüzlük cezasına katlanmak suretiyle beyannamelerini elden ya da posta vasıtasıyla iadeli taahhütlü olarak vermeleri mümkün olabilecektir. Bilgisayar ortamına geçmeyen vergi dairelerine ve müstakil vergi dairesi olmayan ilçelerdeki mal müdürlüklerine verilen beyannameler, elektronik ortamda verilmesi zorunlu olmadığından, bu tür vergi dairelerine elden ya da posta vasıtasıyla beyanname verilmesinde özel usulsüzlük cezasının kesilmesi söz konusu olmayacaktır.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 18.04.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM