Geçtiğimiz hafta Kale Seramik Grubu’nun davetlisi olarak İtalya’ya gittim. Grubun, İtalya’da gerçekleştirdiği büyük yatırım hamlesini gördüm.
Türk firmalarının uluslararası arenada kendisini ispatlamış markaları almalarının önemini hepimiz biliyoruz. Kale grubu da seramik sektörünün kalbi olan İtalya’da büyük bir markayı 30 milyon Euro karşılığında satın aldı. Bologna’da kurulu Fincuoghi tesislerinde üretilen Edilcuoghi ve Edilgress markalarını artık bir Türk firması satacak.
1957 yılında Çanakkale Seramik Fabrikaları AŞ ile temelleri atılan Kale Grubu, Türkiye’de seramik sektörünün kuruluşuna öncülük etmiş bir marka. Zaman içerisinde makine ve yedek parça imalatı, savunma, kimya, elektrik malzemeleri, enerji, bilişim, nakliye, turizm ve gıda sektörlerinde yatırımlar yaparak büyüyen Kale Grubu, bugün 5.580 çalışanı, 1300’e yakın tedarikçisi, 250’yi aşkın münhasır bayisi, 500 kayıtlı bayi ve tali bayi dahil 15 bin satış noktası ile çok büyük bir aile olmuş durumda. Grup, 2013’ün ilk çeyreğinde 120 ülkeye 65 milyon dolarlık ihracat yaptı. 33 yıl önce savunma sanayiine ara mamul üretmek üzere giren firma, Osman Okyay liderliğinde ve Vahit Erdem gibi alanında zirve sayılacak yöneticiler sayesinde günümüzde tamamlanmış ürünler satacak seviyeye gelmiş durumda.
Seramik sektörü hayatın her alanına giren ürünlerin üretildiği bir sektör. Uzay teknolojisi, savunma sanayii gibi birçok alanda kullanılan ürünlerin çeşitlendirilmesi ve üstün kalitede üretilmesi çok önemli. Öncelikle çalıştığı, birikim ve tecrübe sahibi olduğu bir sektörde dünyanın en büyük pazarlarına girme cesaretini gösteren Kale Grubu’nu tebrik etmek gerekir. Grubun bu açılımı Anadolu’dan dünyaya açılmak isteyen işadamlarına da örnek olacak nitelikte. Konvansiyonel sektörlerde uzmanlaşan firmaların aynı sektörde derinleşmeleri gerekir. Çünkü mevcut kalıplar geliştirilerek daha fazla katma değer üretilebilir. Farklı bir sektöre girip başarılı olmak ise buna göre çok daha zor. Kurulu düzeni olan bir şirketi satın almak oldukça mantıklı. Böylece yeni bir pazara sıfırdan açılmanın sayılamayacak kadar çok handikabı bu sayede aşılmış oluyor. Üretime hazır yapısı, müşteri kitlesi, pazara yakınlığı ve çalışma izni gibi birçok resmi prosedürü aşılmış olarak doğrudan üretime geçmek büyük bir avantaj. 40 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere toplam 80 bin metrekarelik üretim yeri olan, tam otomasyona sahip bir fabrika alınmış ve dört ay sonra üretime başlanmış. 2013 yılında toplam 25 milyon Euro ciro hedefleniyor. Hammaddenin önemli bir kısmı Türkiye’den gidiyor. Burada geliştirilen model ve tasarımlar zaten çok zengin olan Türkiye Ar-Ge’sine de dahil ediliyor.
Kale Grubu CEO’su Zeynep Bodur Okyay İstanbul’da İtalyan Lisesi’ni bitirdikten sonra İTÜ ve Harvard gibi dünyaca ünlü üniversitelerde öğrenim görmüş. Eğitimini tamamladıktan sonra işin mutfağına girmiş. Hemen her kademede çalıştıktan sonra şirketler grubunun başına geçmiş. Aldığı eğitim, yabancı dil avantajı ve ufkunun açıklığı sayesinde İtalyanların bile cesurca bir iş olarak nitelendirdiği bu alım hamlesini yapmış. Bölge insanından çok sayıda teşekkür aldıklarını söyleyen Zeynep Hanım, 20 ay önce fabrikayı aldıklarında Türkiye’yi anlatmak zorunda kaldığını söylüyor. Turquality uygulamasının sanayiciler için büyük bir fırsat oluşturduğunu, kısa vadeli başarı ve büyümeden çok uzun vadeli büyümenin önemli olduğunu, bunun da ekonomik ve siyasi istikrarda yattığını söyleyen Okyay, meslek liseleri, meslek içi eğitim ve Ar-Ge’de yatırım yapmak gerektiğini söylüyor. Yine görüşmelerimizde sık sık; ülkemizde özellikle enerjinin çok pahalıya alındığı ve dolaylı vergilerin yüksek olduğu dile getirildi.
Kale Grubu Başkan Yardımcısı İhsan Karagöz, İtalya’ya girmelerinde Avrupa’nın krizde olmasının etkili olduğunu söylüyor. İtalya, krizde de olsa en büyük pazar olma özelliği taşıyan Avrupa’ya yakın olma, tanınmış markalara sahip olma ve ürün çeşitliliği açısından oldukça avantajlı bir ülke. İtalya, ürettiği seramiklerin yüzde 75’ini dünyaya ihracat ediyor ve bundan da 2012 yılında 5 milyar Euro gelir elde etmiş. Ucuz Uzakdoğu ürünlerine karşı da antidamping uygulaması var İtalya’da. Gördüğüm kadarıyla İtalya’da AVM kültürü çok yerleşmemiş. Küçük çaplı esnaf ve bizim tarihimizde de yer alan lonca türü yapılanma halen devam ediyor. Bununla beraber tekstilden mobilyaya, seramikten ayakkabıya kadar birçok alanda dünyaca ünlü markalara sahip. İtalya’da yılın her dönemi hemen her sektörle ilgili fuarlar yapılıyor. Böylesine büyük bir pazarda boy gösteren firmaları görünce gerçekten göğsümüz kabarıyor.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 11.06.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.