Ben, bugün yine konuma uygun yazacağım. Ama şu birkaç cümleyi de yazmak istiyorum. Türkiye, olağanüstülüklere sürüklenemez ve sürüklenememeli. Normalliği yaşama direnci, bizim insanımızın içselleştirdiği ve demokratik tercihini ortaya koyduğu en temel hakkıdır. Ve bunu korumasını da bilecektir. İnsanımız bu olgunluğu kolay bulmamıştır ve bu nedenle üzerine titreyerek koruyacaktır. Yaratan için, yaratılanı hoş görerek, bu olgunluğu örtmeye çalışan perdeler yırtılacaktır. Ve şüphesiz elde ettiğimiz mutluğumuzu yurtta ve evrensel boyutta yaşamaya da devam edeceğiz.
Okuyucularım, sık sık doğum borçlanması konusunda soru yöneltiyor. Bugün 2 okuyucumun konuya ilişkin sorusunu cevaplayacağım. Öncelikle Zeliha SAĞLAM isimli hanım okuyucumun sorusunu okuyalım: 'Merhabalar, Sayın Sınav. Durumumu şöyle izah edeyim. 1970 doğumluyum. İşe başlangıç tarihim, 1988 ağustos ayında. İlk doğum 1996 yılında ekim ayında, 2'nci doğumumu 1998 yılında mart ayında yaptım. İlk doğumumla 2'nci doğumum arasında çalışmadım. Doğumlardan sonra, 2000 yılında tekrar işe başladım, daha sonra 3'üncü doğumumu 2010 yılında ocak ayında yaptım. 2010 yılının 11'inci ayında da tekrar işe başladım. İlk 2 çocuğumda doğum parası ya da doğum izni gibi hiçbir şeyden yararlanmadım; hiçbir sosyal hak almadım, ama 3'üncü çocuğumda doğum parası ve doğum izni olan doğumdan önce ilk 2 ay ve doğum sonrası 2 ay izni aldım. Ama işe dönüşüm, firmam kapandığı için başka firmaya 2010 yılının 11'inci ayında oldu. Doğumdan sonra 2 aylık doğum izninden başka hiç izin veya rapor almadım; işyerim kapandığı için, ben bu durumda doğum borçlanması nasıl yapabilirim, haklarım nelerdir, nasıl bir yol izlemem gerek, 3 çocuk olarak doğum borçlanmasından yararlanabilir miyim?'
Okuyucuma öncelikle 3 çocuktan doğum borçlanması yapamayacağını belirtmeliyim. Okuyucum, ancak iki çocuğu için doğum borçlanması yapabilecektir. İşçi olarak sigortalılığının başlangıç tarihi, 1988 ağustos ayında olduğuna göre, ilk 2 çocuğu için doğum borçlanması yapabilecektir. Her çocuk için 2 yıllık doğum borçlanması hakkı bulunmaktadır.
Ayla AKÇA isimli okuyucum ise şöyle sormuştur: 'Sayın Tahsin Bey, 1967 doğumluyum. Ekim 1996 tarihinden başlamak üzere şirket ortağı olarak 12 yıl Bağ-Kur'a prim ödedim. Şirketteki hisselerimi devrettiğimden Bağ-kur'la ilişkimi sonlandırdım. Ev hanımı olarak hayatıma devam ediyorum. 1991 ve 1993 yıllarında 2 çocuk dünyaya getirdim. Sualim şudur ki; 1) Doğum borçlanmasından istifade edebilir miyim? 2) Kendi adıma tapulu zeytin bahçem var, tarım sigortalılığından istifade edebilir miyim? 3) En kısa sürede emekli olabilmek için, hangi usulle sigortalılığımı devam ettirmem uygun olur?
Ayla Hanım, işçi olmadığı ve Bağ-Kur (4/b) sigortalısı olduğu için, doğum borçlanması hakkından yararlanamamaktadır. Yasakoyucu, bu konuda 4/a sigortalıları için doğum borçlanması hakkını düzenlemiştir. Bu bakımdan isteğe bağlı sigortalılık ya da tarım Bağ-Kurluluğu yoluyla prim ödemesi mümkündür. Kendi adına tapulu zeytin bahçesi olduğu için, Zıraat Odasına kayıt yaptırarak, tarım bağ-kur sigortalılığından istifade edebilir. Bu konuda aşağıdaki hükümden yararlanabilecektir:
'Kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan sigortalılar (…) ile esnaf muaflığından yararlanan kadın sigortalılara ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 16 – Bu kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan köy muhtarları ile (4) numaralı alt bendinde belirtilenler için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen 'otuz' ibaresi ile (4) numaralı alt bendinde belirtilenler için, bu kanunun 6'ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde belirtilen 'otuz' ibaresi, bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için 'onbeş' olarak uygulanır ve prime esas günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere takip eden her yıl için bir puan artırılır.
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 9'uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen işleri, hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yaptıkları (…) Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre tespit edilen kadın isteğe bağlı sigortalılar; bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için 82'nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının onbeş katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi öderler.'
Okuyucumun bu hükümden yararlanarak tarım sigortası primi ödemesi mümkün olabilecektir.
(Kaynak: Yeni Şafak | 10.06.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.