İşveren ve işçi arasındaki iş sözleşmesinin işçi tarafının rızasına aykırı olarak feshedilmesi durumunda işe iade davaları açılması sık görülen bir vakıa. Bu tür davanın davacı aleyhine sonuçlanması zaten durumu değiştirmiyor. Fakat işçinin davayı kazanması halinde nasıl uygulama yapılacağı 4857 sayılı yasada ortaya konmuş.
Buna göre;
İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorunda bulunuyor.
İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü oluyor.
Feshin geçersizliğine karar veren mahkeme veya özel hakem bu kararı verirken aynı zamanda işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirliyor.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesi gerekiyor.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, boşta kaldığı en çok dört aylık süreye ilişkin yapılacak ödemeden ve diğer haklarının mahsup edilmesi; işe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarın da ayrıca ödenmesi gerekiyor.
Buna mukabil işçinin de yapması gereken ödevler var. Bu kapsamda işçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorunda. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılıyor ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu oluyor.
İşte işçi işverenin gerçekleştirdiği geçerli iddialı nedenle fesihten itibaren dava açarken eğer diğer şartları da sağlanıyorsa aynı zamanda İş-Kur’a işsizlik ödeneği için de başvurabiliyor. İşte bu dava süresinde aldığı işsizlik ödenekleri davanın kazanılması ile çapraşıklaşıyor. Eğer işçi davayı kazanırsa dört aya kadar ücret ve sigorta haklarına gecikmeli de olsa kavuştuğundan bu defa İş-Kur o dört aylık döneme ilişkin olarak ödemiş olduğu işsizlik ödeneklerini geri istiyor.
Bu konuda Yargının görüşü de maalesef işçiye göre olumsuz. Zira Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/4728 Esas ve 2010/8265 Karar nolu kararında “Davacı, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla işsizlik sigortası alacağının yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. İşsizlik ödeneği aldığı sürede gelir getirici bir işte çalıştığı tespit edilen sigortalı işsizlerin işsizlik ödeneklerinin kesileceği hükmü öngörülmüştür. Sosyal Güvenlik Kurumu cevabı ve hizmet cetvelinin incelenmesinden, davacının ...tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu görülmektedir. Davacının gelir getirici bir işte çalışmaya başladığı tarihe kadar işsizlik ödeneği alabileceği yönü gözetilerek, ödenmesi gereken işsizlik ödeneği miktarı belirlenerek karar verilmelidir. “ diyor.
Keza 2009/16675 Esas ve 2010/4815 Karar sayılı kararında bir diğer kararında ise “İşçinin boşta geçen ve çalışılmış gibi kabul edilen en çok dört aylık süre içinde gelir elde ettiği, işsiz kalmanın sonuçlarının bu şekilde telafi edildiği gözetildiğinde, dört aylık süre için ödenmiş olan işsizlik ödeneğinin İş Kurumuna iadesi gerekir. Aksinin kabulü çifte ödemeye neden olacağı gibi, 4447 sayılı Kanunun “işsizlerin gelir kayıplarını bir ölçüde de olsa giderme” amacına da aykırılık teşkil eder.”
Her ne kadar bu süreçte gelir getirici bir işte çalışma olayı gerçekleşmese yargı kararı sonucu sonradan yapılan bir düzeltmeyi ifade etse de Yargıtay lafza değil esasa bakıyor ve işsizlik ödeneğini geri isteyen İş-Kur’u haklı buluyor.
Soru: 30.08.1971 doğumluyum. SSK girişim 01.01.1988. Yani 18 yaşımdan önce sigortalıydım. Şu anki prim günüm 8561’dir. Kendi hesabıma göre erken emeklilik yasası çıkarsa bende emekli olabileceğim. Acaba sigortalılık süremi 25 yıla tamamlamam için askerlik borçlanması gibi bir şey yapılabilir mi? M.YILDIZ
Cevap: Sigorta başlangıcınıza göre tabi olduğunuz 50 yaşı doldurduğunuzda emekli olabilirsiniz. 25 yıllık sigortalılık süreniz 30.08.2014 tarihinde tamamlanmış olacak. Askerlik borçlanması ile de bu tarihi değiştiremezsiniz. Zira askerliğiniz sigortalılık başlangıcınızdan önce değil.
(Kaynak: Alitezel.com | 06.06.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.