İş Güvenliğinde Piyasa Toz Duman! / Sadettin Orhan

 Geçen yıl yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, çalışma hayatının gündemine oturdu. İş sağlığı ve güvenliği, yasayla birlikte başlı başına bir sektör haline geldi. Fakat henüz sistemde geçiş süreci yaşandığından, işverenler de dahil olmak üzere konunun tüm taraflarında kafa karışıklığı hakim.

Bir işverenimizin sorusuyla konuyu biraz daha açmış olalım. Bir tekstil atölyesi sahibi Bedrettin Bey soruyor:

"Sadettin Bey, benim tekstil atölyemde 43 kişi çalışıyor. 50'nin altında çalışanımız olduğu için henüz iş güvenliği uzmanı ve hekim çalıştırma zorunluluğumuz yok. Ama risk değerlendirmesi ve acil durum planı yaptırmamız ve çalışanlarımıza eğitim aldırmamız gerekiyormuş.

Bunun için iş sağlığı ve güvenliği firmalarından teklif istedik. İnanın 500 liradan 20 bin liraya kadar değişen rakamlarda teklifler geldi. Düşük fiyat verenlere sebebini sorduğumuzda, işyerimize gelmenin şart olmadığını, uzaktan da risk değerlendirmesi ve eğitim verebileceklerini söylediler.

Yani sadece imza atmak için para alacaklarmış. Biz şaşırmış durumdayız. Sizce bu işin doğrusu nedir?"
Bedrettin Bey, sadece siz değil, benzer tekliflere muhatap olan pek çok işveren şaşkınlık yaşıyor. Fakat şu kadarını söyleyelim ki işyerine gitmeden risk değerlendirmesi yapmak, doktorun hastayı görmeden muayene etmesi ve reçete düzenlemesine benzer.

Böyle bir yöntem kesinlikle yasal ve etik olmadığı gibi Bakanlığa yansıması halinde hem işveren hem de risk değerlendirmesi yapan firma/uzman açısından müeyyide doğuracaktır. Mümkün olduğu kadar kurumsal ve etik değerler çerçevesinde hizmet veren kuruluşları tercih etmenizi tavsiye ederiz.

Hizmet birleştirmesi otomatik yapılır

Soru: Sadettin Bey, 1994 yılında Bağ-Kur başlangıcım var ve 2,5 yıl yatırıldı. 2001'den itibaren de sigortalı olarak çalışıyorum. Bağ-Kur günlerimi SGK'ya haber vermedim. Şimdi bildirebilir miyim? Belli bir dönemi var diyorlar, ben o dönemi kaçırdım mı acaba? Makbule K.

Cevap: Değerli okurum, bahsettiğiniz konu hizmet birleştirmesidir ve bunun için sizin bildirimde bulunmanıza gerek yok. Eskiden sosyal güvenlik kurumları ayrı çatılar altında hizmet verirken, hizmet birleştirmelerde sorun yaşanabiliyordu. Ancak 2006 yılından itibaren SGK altında tek çatıda toplandığı için hizmet birleştirme işlemleri SGK bünyesinde otomatik olarak yapılıyor. Ancak yine de 'içim rahat etsin' diyorsanız, SGK'ya hizmetlerinizin birleştirilmesi talebiyle dilekçe verebilirsiniz. Bunun için geç kalmış değilsiniz.

Vergi mükellefinin Bağ-Kur borcu birikir

Soru: Sadettin Bey, annemin üzerinde dükkan var ve işveren konumunda. Aslında dükkanı babam işletiyor ve kendisi emekli. Vergi mükellefi olduğu halde annemin Bağ-Kur'unu açtırmadık. Bu yüzden sağlıktan yararlanamıyor. Acaba annemin babam üzerinden sağlık yardımı alma imkanı var mıdır? Ayşe Y.

Cevap: Ayşe Hanım, annenizin Bağ-Kur'unu başlatmamış olsanız bile vergi mükellefi olduğu için SGK tarafından tescili yapılmıştır. Şu an her ay annenize prim borcu tahakkuk ediyor olması lazım. Dükkan annenizin üzerinde göründüğü ve vergi mükellefiyeti devam ettiği sürece anneniz babanızın sağlık güvencesinden yararlanamaz.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 25.05.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.