BASINDAN YAZILAR
Ailemiz ve Sosyal Güvenliğin Önemi / Lütfi Köksal - MuhasebeTR

Ailemiz ve Sosyal Güvenliğin Önemi / Lütfi Köksal

 Bulunduğumuz hafta Sosyal Güvenlik Haftası olarak kutlanmaktadır. Gazetemiz köşesinden haftada yedi gün boyunca siz okurlarımızın Sosyal Güvenlik, İş Hukuku konusunda gelen sorularını yasal mevzuatı dikkate alarak akademik anlamda cevaplamaya çalışıyoruz.

Sosyal Güvenlik Hukuku aslında sadece bireyleri değil, tüm ailemizi ilgilendirmektedir.

Aile kavramına baktığımızda her zaman kutsallığı vardır.

Her şeyden önce bizlere yüklediği bir sorumluluk ile karşı karşıya kalırız.

Aile demek, eşimiz ve yuvamızın ayrılmaz parçası çocuklarımız elbette bizleri dünyaya getiren anne ve babalarımızdır.

Aile, insanın dünyaya geldiğinde her yönden korunduğu, kollandığı ilk ve temel kurumdur.

Ömür boyunca her türlü tehlike ile karşı karşıya kalırız. Bu tehlikelerin oluşturduğu riskler ile çoğu zaman gelirlerimiz giderlerimizi karşılayamaz.

Hayatımızda ortaya çıkan sosyal risklere karşı imdadımıza Sosyal Güvenlik Kurumu yetişir.

 

BU?RİSKLER?NELER?OLABİLİR?

Çalışanların (annemiz, babamız, kardeşlerimizin) işini kaybetmesi, Eşimizin hamile olması, Engelli çocuğumuzun bulunması, İş Kazası ve Meslek Hastalıkları, Sağlık Problemlerimiz, Eş ve Çocuklarımızın, Anne ve Babamızın Sağlık Giderleri, Ölüm, Engelli Olmamız, Yetim Çocuklarımızın Sosyal Durumları, Dul Eşin Geçimi için ihtiyaç duyulan aylık, Yetim Kız Çocuğunun Evlilik Yardımı, Ölüm Yardımı, Hastalık ve Analık Giderleri, Sürekli, Geçici İş Göremezlikleri, Cenaze ve Süt Yardımları gibi...

Ailemizde hasta, yaşlı, engelli varsa, bu bireylerin uzun vadede bakımları gerekir. Bu bakım masrafları da ekonomik yönden bizleri etkiler aynı zamanda psikolojimizi de bozar.

Örneğin bize mutluluk veren olaylar da vardır. Oğlumuzun sünnet olması, yetim kız çocuğumuzun evlenmesi, yavrumuzun dünyaya gelmesi gibi...

Doğal afetler ya da istemediğimiz terör olayları ile de ailelerimiz zarar görür.

İşte tüm olumlu ya da olumsuz yönlerini işlediğimiz bu yazımızda yanımızda bulunan kurum SGK olmaktadır.

Bu tehlikelerin hayatımız boyunca doğurabileceği zararların karşılanması ya da olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi ancak ailemizin sosyal güvenceye sahip olması ile sağlanacaktır.

SGK sadece biz çalışanlara değil, tüm ailemizi kapsayan genel bir koruma şemsiyesi ile kucaklamıştır.

Doğum sürecimizde başlayan sosyal güvenliğimiz, hayattan ayrıldığımızda geride kalan aile fertlerine hizmet vermeye devam ediyor.

Bu kutsal görevde bulunan SGK çalışanlarının “Hafta”sını en iyi dileklerimle kutluyorum...

 

NE ZAMAN EMEKLİ OLABİLİRİM?

 

>  Ahmet. T.

01.01.1965 doğumluyum. 01.05.1987 tarihli Sigorta girişim ve 4.200 günüm var. 1965/1966 yıllarında 18 ay askerlik yaptım. Askerliğimi ödersem, ne zaman emekli olabilirim?

CEVAP: Verdiğiniz bilgilere göre 25 yıl, 50 yaş ve 5.375 günle emekli olabilirsiniz. 4.200 gününüz var. 1.175 gün daha prim ödeyeceksiniz. Askerliğiniz 01.05.1987 tarihinden önce olduğu için, 18 ayın tamamını borçlanırsanız giriş tarihiniz 01.11.1985 olur ve 49 yaşınızın dolduğu 01.01.2014 tarihinde, 5.300 günle emeklilik müracaatı yapabilirsiniz.

(Kaynak: Türkiye Gazetesi | 18.05.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM