25 Nisan tarihli yazımızda yeni bir varlık barışı hazırlıkları yapıldığını ve bu barışta nelerin yer alması gerektiğini sizlerle paylaşmıştık. Varlık barışını içeren kanun tasarısı Meclis’e sevk edildi ve komisyonlarda görüşülmesi devam ediyor.
“Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın 12. maddesi varlık barışına ilişkin düzenlemeleri içeriyor. 2009 yılında 5811 sayılı kanunla getirilen varlık barışına kıyasla daha dar kapsamlı olarak tasarlanan yeni varlık barışının ayrıntıları önemli...
Anımsanırsa; 5811 sayılı yasa ile 2009 yılında düzenlenen varlık barışında hem yurtdışı varlıklar hem de yurtiçi varlıklar barış kapsamına alınıyordu. Tasarı ile gündeme gelen yeni varlık barışı ise sadece yurtdışı varlıklar için barış öngörüyor. Bu farkın sebebi, tasarının genel gerekçesi ve madde gerekçesinde anlaşılmıyor. Tasarının gerekçesinde yurtdışı varlıkların milli ekonomiye kazandırılmasının amaçlandığı belirtiliyor. Oysaki yurtiçinde olup da tedavül ekonomisi içinde olmayan pek çok varlık bulunmakta. Bu varlıkların milli ekonomiye kazandırılması en az yurtdışı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması kadar önemli. Tasarının komisyonda ve genel kurulda görüşülmesi sırasında bu eksikliğin muhakkak giderilmesi gerekiyor.
Yeni varlık barışı kapsamına, 22 Nisan 2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar giriyor. Bu varlıkların temmuz ayının sonuna kadar bankalara bildirilmesi veya vergi dairelerine beyan edilmesi gerekiyor.
Beyan edilecek veya bildirilecek varlıklara 22 Nisan tarihi itibarıyla sahip olunduğunun kanaat verici belgelerle ispat edilmesi gerekiyor. Eğer bu ispat yapılamazsa yasanın en büyük avantajı olan matrah farkından mahsup işleminin yapılması engelleniyor.
Sisteme göre varlık barışı kapsamında beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 2 vergi ödenmesi gerekiyor.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak. Ayrıca, kanunun yayım tarihinden sonra diğer nedenlerle başlayan 2013 öncesi dönemlere ait vergi incelemeleri ve takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, varlık barışı kapsamında beyan edilen varlıklar mahsup edilecek.
Bu vergisel avantajın sadece gelir, kurumlar ve katma değer vergisi için öngörülüyor olması ise tasarının bir diğer eksikliği. Bu mahsup avantajının her türlü vergi için getirilmesi daha doğru bir yaklaşım olur.
Yeni varlık barışımız son derece sınırlı gözüküyor. Bu haliyle belli bir zümrenin yararlanabileceği bir af kanunu niteliğinde. Sonuç olarak; kanundan beklenen faydanın sağlanabilmesi için kapsamının muhakkak genişletilmesi, en azından yurtiçi varlıkların da kapsama alınması gerekiyor.
Yöneticiler ve ‘ajanlık!’
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası yürürlüğe girdi ve denetimler de başladı. Yasayla birlikte, birçok farklı yasada çeşitli yükümlülükler getirilmiş olan iş hanı-iş merkezi yöneticilerine bir yükümlülük daha verildi.
Aynı çalışma alanını birden fazla işverenin paylaşması durumunda işverenler; iş hijyeni ile iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanmasında işbirliği yapacak; yapılan işin yapısı göz önüne alınarak mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunması çalışmalarını koordine ederek birbirlerini ve çalışan temsilcilerini riskler konusunda bilgilendirecek.
Buna göre; birden fazla işyerinin bulunduğu iş merkezleri, iş hanları, sanayi bölgeleri veya sitelerinde yönetimler iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanmasında iş birliği yapacak ve iş sağlığı ve güvenliği konusundaki koordinasyon yönetim tarafından sağlanacak.
İş sağlığı ve güvenliği konusundaki koordinasyonun sağlanmaması, tedbir almaları için işverenlerin uyarılmaması durumunda ise 5 bin 390 lira para cezası uygulanacak.
Yönetim, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden diğer işyerlerini etkileyecek tehlikeler hususunda gerekli tedbirleri almaları için işverenleri uyaracak. Uyarılara uymayan işverenleri bakanlığa bildirecek. Yani, yeni iş sağlığı ve güvenliği yasası yöneticileri ihbarcı olmaya zorluyor. Düzenlemenin gereksiz ve işyerlerini birbirine düşürecek olması yanında, para cezası da oldukça yüksek, yani değişiklik şart.
HANGİ KURUMDAN EMEKLİ OLURUM?
15 Ağustos 1962 doğumluyum. 3 Ağustos 1994’ten itibaren 5548 gün Bağ-Kur ve 1080 gün SSK (4-a) primi ödedim. SSK’den ne zaman emekli olabilirim? Nesrin Topçuoğlu
Son 3.5 yıl SSK primi ödemeniz halinde, 20 yılı, 51 yaşını ve 5750 günü doldurarak SSK’den emekli olabilirsiniz. Bağ-Kur sonrası 1080 gün SSK prim ödemeniz var. 180 gün daha SSK (4/a) sigortalılığınız devam ederse emekliliğiniz SSK koşullarına göre belirlenir.
(Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi | 16.05.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.