BASINDAN YAZILAR
İhracat Artışı, IMF ve Türkiye / Tahsin Sınav - MuhasebeTR

İhracat Artışı, IMF ve Türkiye / Tahsin Sınav

 2013 yılı mayıs ortasına geldik. Bugün, çalışma ekonomisini da kapsayan iktisadî sürecin vardığı düzeyden sözetmek istiyorum. IMF - Türkiye ilişkilerinin yeni bir boyut kazanması bekleniyor, artık. Ve bu beklentinin altyapısına da göz atmak gerek. Gelişme düzeyimizin en iyi göstergelerinden biri, belki de birincisi, ihracat artışıdır. İhracat artışı rakamları kadar, değişen ihracat yapısı ve pazar çeşitliliği de çok önemlidir, elbette. 2008 yılından beri, dünyada süregelen kriz yıllarında kaydedilen ihracat artışları, Türkiye ekonomisinin çok kaydadeğer başarısıdır. Uzun yıllardan beri geleneksel ürünlerden, sanayi ve hizmet ürünlerine çeşitlenen ihracatın, artık sadece AB pazarlarına bağlı olmadığını görmek de ihracatçıların cevval alternatif pazar mücadelelerinin, yani atılganlıklarının bir sonucudur. Orta Doğu, Kuzey Afrika, Latin Amerika, Rusya, Çin ve daha nice ülkeye ihracat yapabilen gözü pek, yüreği pek ihracatçılar, Türkiye'nin dışa açık başarısının güvencesi(1, 2).

2012 neredeyse 5 yıldan beri süren küresel kriz sisinin bir nebze dağılmaya başladığı bir yıl. Bu durumda, 2012'de, İtalya, 480 milyar dolar ihracat; İspanya, 192 milyar dolar ihracat; Güney Kore, 553 milyar dolar ihracat; uzak coğrafyadan dünyaya uzanan kollarıyla Brezilya, 256 milyar dolarlık ihracat yapmıştır. Kriz Çin'in ihracatını olumsuz etkilemiş, sadece AB değil, Japonya ve ABD piyasalarının daralması, Çin'e ortalama %12 civarında ihracat kaybı yaşatmış, yine de 2012'de 220 milyar dolarlık ihracat ile çeşitlenmiş pazar ve mal performansı gösterebilmiştir. Rusya da 2012'de 500 milyar dolarlık doğal kaynak ağırlıklı ihracat yapmıştır. Küçük ama gelişmiş bir pazar ekonomisi ve teknoloji ülkesi İsrail, 2012 yılında krizli dünyaya ihracatı, 65 milyar dolar olmuştur. Asya alt kıtasının devi Hindistan, teknoloji atağında ön safhada yerini alarak, 2012'de 142 milyar dolarlık ihracat yapmıştır. İplikten baharata, cincik boncuktan, demir-çelik'e, otomotivden bilgisayarlara varıncaya kadar geniş yelpaze içerisinde Orta Doğu, AB, ABD'ye ihracat gerçekleştirmiştir. Hindistan'ın ithalatı da yüksektir: 240 milyar dolara yakın.

IMF ile hesabı kapamaya hazırlanan bir Türkiye, artık kaydadeğer bir aşamaya gelmiştir. Şu keyfiyet iyi bilinmelidir ki, 'kendini aşan bir Türkiye için' sürekli ihracat başarısı şarttır. Dünyada ülke ülke gezerek, 'ihracat akınlarında çocuklar gibi şen olan ihracatçılarımızla gurur duymalıyız, artık. Evet, 2012 yılı özellikle ihracat açısından Türkiye için bir rekor yılı olmuştur. 152 milyarlık dolarlık ihracat, önemli bir merhaleye gelindiğini gösteriyor. Bu aşamada ithalatın da 238 milyar dolar ile rekor bir rakama ulaştığına dikkat edilmelidir. İhracatın ithalatı karşılama oranı, % 63,8 olarak hesaplanmaktadır. Böylece geri kalan %36 oranını sineye çekmek kolaylaşmıştır. Cari açığımızın GSYİH içindeki payının % 6,4'e düşmüş olması da dikkatle kaydedilmelidir.

IMF, 2. Dünya savaşının sonundan bu yana ihtiyacı olan üyelere, mali destek, kredi, teknik ve idari danışmanlık verme görevi ifa ediyor. Ait olduğu sistem olan Bretton Woods çoktan çöktü. Ama o Dünya Bankası ile birlikte bugüne kadar yaşamını sürdürdü. Bundan sonra da sürdürmeye devam edecek. Bununla beraber her zaman için çoğu zaman haklı, ama bir o kadar zaman haksız eleştirilerin hedefi oldu. Karar alma süreçlerinde önyargılı olduğu, siyasi amaçları öncelikli krediler verdiği için eleştirildi. Sol ideolojilerin gözünde 'kapitalizm'in uşağı', sağ ideolojilerin gözünde ise 'şeytanın avukatı'ydı. Açıkçası ne İsa'ya, ne de Musa'ya yaranamadı. Ama yine de IMF'nin dünya ekonomik sistemindeki etkisi, gölgelenememiştir.

Ekonomilerini düzeltebilen ülkeler, IMF ile borç bağını çözme arzu ve hevesi içine girmektedir. Bunların ilk örneği Malezya'dır. Mahatir Muhammed'in Malezya'sı 1997 Asya krizinin pençesinden, IMF olmadan çıkarma kararı aldığında, Türkiye daha o sulara ulaşmayı hayal bile edemiyordu. Siyasi popülaritesi o tarihlerde yüksek olan Mahatir Muhammed, IMF'siz kriz yönetimini başararak, başkalarına ilham kaynağı olmuştur. 2003 yılında Tayland, fona olan 12 milyar dolarlık borcunu ödeyeceğini açıklayan ilk ülkeydi.

IMF-Türkiye ilişkilerinin siyasetten arındırılması ve akılcı bir zemine oturtulması da şarttır. Türkiye, akılcı bakış açısı ve akılcı politikalar, güven ve özgüven ile birleşince bu günlere ulaşmıştır. Şimdi Türkiye, artık sadece kurucu üye olmaktan öte, IMF 'fiilen net katkıda bulunan bir üye olmaya hazırlanıyor. Bunu içi boş bir gururla değil, dolu bir rezerv kasası ile yapıyor. Bu önemlidir. Sürdürülmesi sağlanmalı; değeri de iyi bilinmelidir.

Kaynak:

1-Prof. Dr. Sema KALAYCIOĞLU, 'İhracat Rekoru Göğüs Kabartıyor', Yayın Tarihi: 10.05.2013 - http://www.tasam.org/tr-TR/Icerik/5030/ihracat_rekoru_gogus_kabartiyor_..

2- Prof. Dr. Sema KALAYCIOĞLU – IMF ve Türkiye, Yayın Tarihi: 06.05.2013, http://www.tasam.org/tr-TR/Icerik/5022/imf_ve_turkiye,

(Kaynak: Yeni Şafak | 13.05.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM