Bumin DOĞRUSÖZ - Yeniden belirlenen beyanname süreleri

Vergi beyanında yeni süreler

beyanname beyan süresi (eski) beyan süresi (yeni) ödeme süresi

katma değer vergisi beyannamesi izleyen ayın 20. günü akşamına kadar izleyen ayın 24. günü akşamına kadar beyanda bulunulan ayın 26. günü akşamına kadar

muhtasar beyanname kesintileri izleyen ayın 20. günü akşamına kadar kesintileri izleyen ayın 23. günü akşamına kadar beyanda bulunulan ayın 26. günü akşamına kadar

muhtasar beyanname (üç ayda bir verenler için) ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarının 20. günü akşamına kadar ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarının 23. günü akşamına kadar beyanda bulunulan ayın 26. günü akşamına kadar

yıllık gelir verg. beyannamesi (basit usulde ticari kazanç için) şubat ayının 15. günü akşamına kadar şubat ayının 25. günü akşamına kadar 1. taksit: şubat ayı sonuna kadar, 2. taksit: haziran ayı sonuna kadar

yıllık gelir verg. beyannamesi (basit usul dışındaki tüm mükellefler) mart ayının 15. günü akşamına kadar mart ayının 25. günü akşamına kadar 1. taksit: mart ayı sonuna kadar, 2. taksit: temmuz ayı sonuna kadar

kurumlar vergisi beyannamesi nisan ayının 25. günü akşamına kadar (değişmedi) tamamı nisan ayının sonuna kadar geçici vergi beyannamesi geçici vergi dönemini izleyen 2. ayın 10. günü akşamına kadar geçici vergi dönemini izleyen 2. ayın 14. günü akşamına kadar (bakanlar kurulu kararına bağlıdır.) geçici vergi dönemini izleyen 2. ayın 17. günü akşamına kadar çeşitli mali yükümlülüklere ilişkin beyan ve ödeme süreleri ülkemizde yıllardır, artık herkesin kafasına kazınmış derecede yerleşik olarak uygulanırken 2003 yılında herhangi bir bilimsel gerekçeye dayanmaksızın değiştirildi. üstelik bu değişiklik, muhasebe ve mali müşavirlik mesleğinin tekel halinde sahiplerinin üyelerinden oluşan türmob’a rağmen yapıldı.

Nitekim, yasayı değiştirmekle uygulamanın hemen bu yönde değişeceğini düşünenlerin yanıldığı zaman içerisinde ortaya çıktı. mali idare, 2003 yılında belirlenen süreleri uygulayamadı ve “sirküler” adı verilen sanal hukuk metinleri ile süreleri devamlı olarak uzatmak zorunda kaldı.

bu arada vergi iadesi tartışması içerisinde pek çok hükmü gözden kaçan bir yasa 5588 sayı ile kabul edildi. Bu yasanın içerisinde bir önemli hüküm de beyanname verme sürelerine ilişkindi. sayın cumhurbaşkanı önce bu yasayı imzalamadı. ancak yasa, sayın cumhurbaşkanı'nın imza etmeme sebepleri doğrultusunda revize edilerek 5615 sayılı yasa olarak yeniden kabul edilince, bu defa sayın cumhurbaşkanı'nca imzalandı.

5615 sayılı yasayla beyanname verme süreleri yeniden düzenlendi. bu değişiklikleri yukarıda bir tablo olarak sunuyorum.

 

Geçici vergide karmaşa

geçici vergi beyanname verme süresi, aslında değişmemiştir. hatta bu konuda bir süre de halen yoktur. zira, kanunda yer alan süreler altışar aylık dönemler için verilecek geçici vergi beyannamesine ilişkindir. beyannamenin üçer aylık dönemler itibariyle verilmesi halinde süreyi belirleme yetkisi bakanlar kuruluna verilmiştir. yeni yasa ile bakanlar kuruluna verilen ve beyanname verme süresini “üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın onuncu günü” şeklinde belirleme yetkisi, “üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın on dördüncü günü” olarak belirleme yetkisine dönüşmüştür. dolayısıyla bu değişikliğin yürürlüğe girmesi, bakanlar kurulu kararının yayımlanması koşuluna bağlıdır. bu kararname yayımlanmazsa, süre belirsiz hale gelir.

süreyi doğrudan kanunla belirlemek yerine, bakanlar kuruluna bu konuda bir iş daha çıkartmanın ve bu konuda mevzuatı artırmanın hiçbir anlamı yoktur. şimdi mükellefler bir de bakanlar kurulu kararı beklentisi içerisine sokulmuştur.  

 

Bilimsel gerekçe bulamadık

hukuk zaten ciddi bir konu olduğu gibi, süreleri düzenlemek daha da ciddi bir iştir. görüldüğü gibi, beyanname verme süreleri yine akılda kalıcı şekilde sadeleştirilmemiştir. bazı beyannameleri verme sürelerinin son günü ayın 14’ü, bazılarınınki ayın 23’ü, bazılarınınki ise ayın 24’üdür. bunlar aklıda kalıcı şekilde hepsi için aynı tarihler şeklinde belirlenmeliydi. örneğin, listelediğimiz bütün beyannameler ayın 25’ine kadar verilir ve vergiler 26’sına kadar ödenir denseydi, hem mükellefe hem de meslek mensubuna kolaylık sağlanmış olurdu. Daha bir sürü var. bunların beyanname sürelerini de nazara alırsak, ortaya tam bir kaos çıkmaktadır.

mükellef haklarına saygılı bir idarenin maksadının mükellefe kolaylık sağlamak olması gerektiğine göre bu tarihlerde bu karmaşa yaratılmasının herhalde bilimsel bir gerekçesi vardır. ancak bulamadık.

aynı süre karmaşası, dava açma sürelerinde de vardır. hele oradaki süreler, mali tatile ilişkin kanunla daha da karmaşıklaşmıştır.

bütün beyanname, dava açma vb sürelerin, eğer arkasında kişilere hak kaybettirmek veya ceza uygulamak yahut karmaşadan zevk almak gibi duygular yoksa yeniden ve kalıcı şekilde düzenlenmesinde yarar vardır.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 05.04.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.