BASINDAN YAZILAR
Teşvik Denizinde Susuz İşveren! / Sadettin Orhan - MuhasebeTR

Teşvik Denizinde Susuz İşveren! / Sadettin Orhan

1990'lı yıllarla birlikte gelişmekte olan hemen her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de aktif işgücü programlarını devreye sokan hükümetler, istihdam teşviklerine sık sık başvurdu. Genel, bölgesel, sektörel teşvikler birbirini takip etti. Hatta bugün olduğu gibi bu teşviklerin hepsinin bir arada uygulandığı dönemler oldu. Şu an Türkiye'de sekiz ayrı teşvik yürürlükte ve aynı işyeri için bazen bunların tamamından yararlanmak mümkün. Bunlar;

- Beş puanlık prim indirimi teşviki
- Özürlü istihdamının teşviki
- Genç ve kadın istihdamının teşviki
- İşsizlikle mücadeleye yönelik prim teşviki
- Ar-Ge yatırımlarının teşviki
- Kültür yatırımları ve girişimlerinin teşviki
- Kadın ve genç istihdamı ile mesleki ve teknik yeterlilik eğitiminin teşviki
- Bölgesel-büyük ölçekli yatırımların teşviki.

Ayrıca şu an Meclis'te yasalaşması beklenen torba kanun kapsamında, beş puanlık indirimin farklı bölgelerde 11 puana kadar çıkarılması öngörülüyor. Yani bir anlamda 5084 Sayılı Kanun'daki teşvikin sona ermesiyle doğan boşluk doldurulmuş olacak. Peki bu kadar zengin teşvik alternatiflerinden işverenler hakkıyla yararlanabiliyor mu? Maalesef buna olumlu cevap veremiyoruz. Çünkü;
- Teşvik mevzuatı, uzmanların bile takip etmekte zorlanacağı kadar karmaşık ve dağınık bir yapıya sahip.

- İstihdamın büyük bölümünü sağlayan ve teşvike gerçekten muhtaç olan KOBİ'ler bu konuda yeterince bilgi sahibi değil.

- Kamu kurumları, teşvikler konusunda bilgi ve eğitim verecek insan kaynağından mahrum.
- Teşvikler konusunda işveren ve yatırımcının karşısında çok sayıda kamu kurumu mevcut. Hatta bazen birbiriyle çelişkili düzenlemeler bile yapılabiliyor.

Listeyi uzatmak mümkün fakat sözün özü, teşvik uygulamalarında attığımız taşla gözlediğimiz kuşu vuramıyoruz. Hal böyle olunca, sahibi olduğu işyeri teşvik kapsamında olduğu halde bundan yararlanmayıp da "istihdam maliyetleri çok yüksek" şikayetinde bulunan işverenlerimizi görüyoruz.

İki aylığı da alabilirsiniz

Soru: İyi günler Sadettin Bey, eşim SSK'dan emekli iken vefat etti. Ben kesintili olarak eşimin maaşını alıyorum. 2000 yılından beri SSK'ya pirim ödüyorum ve beş yıl sonra emekli olacağım. Yalnız eşim emeklilikten sonra ticaretle uğraşıyordu ve işi bana kaldı. Ben de bu işi devam ettiriyorum. Söylendiğine göre SSK'dan emekli olursam, rahmetli eşim de SSK emeklisi olduğu için dul aylığım kesilirmiş. Dolayısıyla Bağ-Kur'a geçmem gerekiyormuş. Bu doğru mudur? Aysel G.

Cevap: Değerli okurum, hangi statüden emekli olursanız olun eşinizden kalan dul aylığını her halükarda alırsınız. Dul aylığınız sadece evlenmeniz durumunda kesilir. İkisi de memur, ikisi de Bağ-Kur ya da ikisi de SSK emeklisi olan eşler, birbirlerinden dul aylığı alabilirler.

Yıpranma dar yorumlanamaz

Soru: Sadettin Bey, ben basın kartı sahibi olarak TRT'de çalışıyorum. Eskiden bütün çalışmalarımız yıpranma kapsamında sayılırken şimdi fiili çalışmamız sayılıyor. Örneğin bir haber çekimine gitmişsek sadece çekim süremiz yıpranmadan sayılıyor. Gidiş geliş ve hazırlık süremiz sayılmıyor. Bu uygulama doğru mudur? M.S.

Cevap: Değerli okurum, yıpranmanın yeni versiyonu fiili çalışmayı esas alıyor. Fakat haber hizmetine gidiş, geliş ve hazırlık sürelerinin de fiili çalışma olarak kabul edilmesi gerekir. Aksi halde çok dar yorumlanmış olur.

 

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 04.05.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM