BASINDAN YAZILAR
Okur Soruları ve Püf Noktaları / Lütfi Köksal - MuhasebeTR

Okur Soruları ve Püf Noktaları / Lütfi Köksal

 Bu köşeyi yazmamızdaki amaç, okurlarımızın iş ve sosyal güvenlik hukuku konusundaki soru ve sorunlarına açıklık getirip yardımcı olabilmek. Şu anda okurlarla iletişimi sadece mail yoluyla sağlayabilmekteyiz. Ülkenin değişik bölgelerinden, hatta yurt dışından gönderilen mailler bize artık gazetelerin internet yoluyla çok daha geniş alanlara ulaşabildiğini göstermektedir. Mail yöntemiyle iletişimin bir yararı da meramını anlatamama ya da bilgi eksikliğinde, okurumuza kolaylıkla geri dönüş yapma imkanı vermesi. Gelen maillerden yayınlamak üzere seçtiklerimiz genel nitelikte olanlar. Böylece bir sorunun cevabını verirken, benzer sorunu yaşayan okurlarımızı da aydınlatmış olacağımızı biliyoruz. Son yıllarda sosyal güvenlik konusu revaçta. Bilgiye ulaşma kanalları hayli genişledi. Başta bir fenomen haline gelen Ali Tezel olmak üzere, bu işi profesyonelce yapan uzmanlardan tutun da küçük çaplı iş takip bürolarına kadar uzanan bir sektör mevcut.

Danışma servisi
Hemen her gazetede bizimki gibi sosyal güvenlik konusunu işleyen bir köşe var. Bu arada SGK'nın oluşması sonrası henüz tam yeterli olmasa da bilgilendirme yönünden kurumsal hizmetler de veriliyor. Yıllarca bilgisi ve görevi bina içerisinde yön tarif etmekle sınırlı, çoğu kez hizmetli kadrosundaki bir personele emanet edilen "sakın danışma" servisleri yerini "rehberlik" servislerine bıraktı. Fakat bu değişimin henüz tam yeterli olmadığını söyledik. Çünkü SGK'nın bu birimlerde görevlendirdiği mevcut personeli ya SSK ya da Bağ-Kur kökenli oluyor. Bu personel de vatandaşa daha çok kendi geldiği kurumun mevzuatı konusunda yardımcı olabiliyor. Hala bu servislerde "Ben Bağ-Kur kökenliyim SSK mevzuatını çok da bilmiyorum" veya bunun tam tersi bir cevabı duymanız mümkün. Bütün bunlar buralarda görevlendirilen personelin sistematik bir eğitimden geçirilmemesinden kaynaklanmakta. 

Dul aylığı imkanı
Okurlarımızda gelen öyle sorular var ki "yok artık dedirtecek türden. Örneğin soyadı ve çalıştığı yerin açıklanmasını istemeyen Funda Hanım, 1977 yılında henüz ortaokul öğrencisiyken yaz tatilinde çırak olarak çalıştığı işyerinde, denetime gelen Sigorta müfettişlerinin ısrarıyla sigortalı olmuş. Fakat sonrasında bir çalışması yok. 1996 yılında eşinin vefatıyla Bağ-Kur'dan altıncı basamaktan dul aylığı bağlanmış. 2000 yılında çocuklarının büyümesini fırsat bilip biraz da kafasını dağıtmak için çalışmak istemiş. İşe girmeden bulundukları ilin SSK Müdürlüğü'ne gidip dul maaşının akıbetini sorduğunda, çalışmaya başlaması halinde aylığın kesileceğini ve işten ayrılması durumunda da tekrar bağlanmayacağı söylenmiş. Üstelik bu danışma işlemi değişik tarihlerde üç kez gerçekleşmiş. Funda Hanım orta kademe yöneticisi olarak on yıla yakın sigortasız çalışmış. Hem de ne çalışma. İşverenleri sigortalı yapmak istedikçe o sigortasının yapılmaması konusunda kendi deyimiyle yalvarmış. Çünkü az da olsa aldığı dul maaşının rahmetli eşinden kalan bir yadigar olduğunu düşünmekte. Sigorta konusunda hassas ve tavizsiz olan son işvereni bu konuda bir terslik olduğunu anlayıp, kendisini SGK İl Müdürlüğü'ne götürmüş ve bizzat üst yöneticilerle görüşmesini sağlamış. Doğru bilgiye 8 yıl sonra bu sayede ulaşmış. Sigortasız çalışmayı kendi istediği için eski işverenine karşı geriye doğru hizmet tespit davası açmayı da vicdanen kabullenemiyor. Neyse ki iki çocuğu için yapacağı doğum borçlanmalarıyla zararının bir kısmını telafi edebilecek. Çünkü emekli olması için 3 bin 600 güne ulaşması yeterli oluyor.

Yetim maaşı
Bir başka okurumuz Nur Dizmen, kendisi ve kardeşinin SSK emeklisi olduklarını ve vefat eden anneleri dolayısıyla Bağ-Kur'da yetim maaşı alıp alamayacaklarını sormakta. Ne yazık ki buna imkan yok. Çünkü ölüm aylığında dul eşler tekrar evlenmedikçe dul maaşı alabilirler. Fakat kız çocukları, evlenme veya kendi çalışmalarından dolayı gelir ya da aylık alma durumunda yetim aylığı alma hakkını kaybederler. Bunun tek istisnası Emekli Sandığı iştirakçileri için geçerli. Emekli Sandığı'nda kız çocuklarının yetim aylığında sadece Emekli Sandığı iştirakçisi olmama şartı mevcut. Bu nedenle SSK ya da Bağ-Kur'a tabi çalışan veya emekli olmuş kız çocukları Emekli Sandığı iştirakçisi olup vefat eden anne veya babalarından yetim aylığı alabilmekteler.

Asgari ücret
Durumu ilginç olan bir okurumuz da Nuri Bilgin. Emeklilik için gününü tamamlamış yaşının dolmasını bekleyecek. Şu anda kısmi süreli çalışıyor. Bu nedenle her ay on gün şeklinde sigortalı gösteriliyor. İleride alacağı emekli maaşının miktarı açısından gün sayısı kadar, her ay bildirimi yapılan on günün kazanç seviyesi de önemli. Eğer primi asgari ücret seviyesinden yatıyorsa üç taraflı kaybı söz konusu. Gün sayısı artışı ve günlük kazancın düşüklüğü emekli aylığını düşürücü etkide bulunmakta. Üçünkü kayıp ise her ay kalan yirmi günün genel sağlık sigortası primini yatırmasından. Çünkü eşi de sigortalı olduğu için çalışmadığı durumlarda aile eşinin genel sağlık sigortalılığından yararlanmış olacak. Nuri Bey bu işinden ayrılması halinde işsizlik sigortasından yararlanması da mümkün değil. Her ne kadar kısmi süreli çalışanlar işsizlik sigortası kapsamında olsalar da; işten ayrılmadan önceki dört ayda 120 gün prim ödemesi; diğer ifadeyle tam çalışmış olması şart. 

(Kaynak: Türkiye Gazetesi | 03.05.2013)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM