Geçtiğimiz haftalarda Vergi Usul Kanunu’na getirilen yeni madde ile naylon fatura düzenleyicilerine tedbirler alındığından bahsetmiştim.
Yeni düzenlemeye göre sahte fatura düzenlediği raporla tespit edilenlerin mükellefiyeti re’sen terkin edilecek ve bu kişilerin tekrar mükellefiyet tesis ettirebilmesi için vergi dairesine teminat yatırması gerekecek. Aynı şekilde bu organizasyona iştirak eden muhasebeciler de teminat yatırmak zorunda kalacak.
Naylon fatura, günümüzde mali hayatın düzenini bozan, haksızlıklara sebep olan bir hastalık halini aldı. Naylon fatura düzenleyenlere ne kadar sert tedbir alınırsa alınsın çözüm bulunamıyor. Çünkü bu şirketlerin ortakları, hiçbir şeyden haberi olmayan işçiler veya evsizlerden seçiliyor. Buna mukabil naylon fatura kullanıcıları da muhatap oldukları cezalardan şikayet ediyor. Onlar da bu faturaların sahte olduğunu bilmediklerini söylüyor. Bilerek naylon fatura düzenleyen ve kullananların yanında bilmeden bu faturaları kullananlar da maalesef mağdur oluyor. Naylon fatura ile işi olmayacak çok büyük firmaların; düzenlenen hatalı raporlarla naylon fatura kullanıcısı hatta düzenleyicisi konumuna sokulduğunu görüyoruz. Bahsettiğim hatalı raporlar sonrasında kara listeye giren firmalar artık KDV iadesi alacak firmalara mal satamaz, işlerini çeviremez hale geliyor. Kendileri de iade taleplerini özel esaslardan almak zorunda kalıyor. Bu yüzden incelemelerin çok sıkı takip edilmesi ve hatalı rapor yazılmasına fırsat tanınmaması gerekiyor. Bu uyarım hem maliye yöneticilerine hem de şirket ortakları ve mükelleflere yöneliktir. Bazı mükellefler inceleme elemanının defter belge taleplerini zamanında yerine getirmeyerek kendilerini çok zor duruma sokuyor. İnceleme sürecinin tecrübeli müşavirlerle adım adım takip edilmesi gerekir. Aksi takdirde gerçekten firmaların mali hayatının sona ermesine sebep olabilecek gelişmeler yaşanabilir.
Mükelleflere düzeltme verme fırsatı tanınmalı
Bu konu ile ilgili son düzenleme naylon fatura kullanıcılarının 6 yıl süreyle vergi teşvik ve desteklerinden yararlanamaması şeklinde yapılmıştır. Tutarı ne olursa olsun, bilerek veya bilmeyerek naylon fatura kullanan mükellefler, 6 yıl boyunca vergi teşviklerinden faydalanamayacak. Buna ilave olarak kara listeye girdikleri için ticari hayatta ve vergi dairesinde vebalı muamelesi görecekler. Bu acı sonuçların yaşanmaması için yapılacak bir düzenleme veya hayata geçirilecek bir uygulama ile naylon fatura kullanıcılarına düzeltme verme fırsatı verilebilir. Mükellefler kendilerine bildirilen naylon faturaları hesaplarından çıkarıp kara listeye girmekten kurtulmuş olur. Kullandığı faturanın naylon değil, gerçek bir fatura olduğunu düşünen veya farklı sebeplerle düzeltme vermeyen mükellefler incelemeye alınır ve standart uygulamadan geçmeleri sağlanmış olur. Ancak hiçbir şeyin farkında olmayan mükelleflerin, gıyaplarında düzenlenen raporlarla, ekonomik iflasa gidebilecek bir sürece sokulmalarının önüne geçilmelidir.
Vergi affı Meclis sürecinde gündeme gelebilir
Geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen varlık barışı kanunu ile ilgili somut gelişmeler oldu. Getirilmesi düşünülen afla ilgili kanun TBMM’ye sevk edildi. Düzenleme mevcut Gelir Vergisi Kanunu’na geçici madde eklenerek yapılacak. Kanun gerekçesinde gerçek ve tüzel kişiler tarafından daha önce elde edilmiş olan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin Türkiye’ye getirilmesinin teşvik edildiği anlatılıyor. Böylece bu varlıklar kayda alınmış ve ekonomiye kazandırılmış olacak.
Düzenlemede, gerçek veya tüzel kişilerce 22 Nisan tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurtdışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların temmuz ayı sonuna banka veya aracı kurumlara bildirilmesi ya da vergi dairelerine beyan edilmesi gerektiği belirtiliyor. Beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 2 oranında vergi hesaplanacak. Hesaplanan vergi müteakip ayın sonuna kadar ödenecek. Beyan edilen bu kıymetler mükellefler tarafından bir ay içerisinde defter ve kayıtlara geçirilecek. Özel fon hesabında takip edilecek bu varlıklar sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacak. Varlıklara ilişkin beyanlar bankalara da yapılabilecek. Banka ve aracı kurumları kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak % 2 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın 15. günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine beyan edip aynı sürede ödeyecek.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacak. Ayrıca, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra farklı sebeplerle yapılacak incelemelerde gelir, kurumlar ve KDV yönünden tespit edilen matrah farkından, beyan edilen varlıkların değeri düşülecek.
Bu beyanlar dışında yurtdışından sağlanan kazançlar da belli bir tarihe kadar yurda getirilirse Gelir ve Kurumlar Vergisi’nden istisna edilecek. Şimdilik kanun tasarısında matrah artırımı, borçların taksitlendirmesi gibi konulara yer verilmemiş. Meclis’te yapılacak görüşmelerde tasarıya gerekli ilavelerin yapılacağını düşünüyorum. Aksi takdirde bu haliyle varlık barışının kamuoyunda karşılık bulması zor. Mükelleflerin varlık barışına dikkatini çekmek, daha önce bahsettiğim af uygulamalarının kanuna eklenmesinden geçiyor. Bu sayede hem ekonomi canlanmış olacak hem de Hazine’ye sıcak paranın girmesi sağlanacak.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 30.04.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.