Uygulamada vergi iadesi olarak bilinen ve Gelir Vergisi Yasası’nın mükerrer 121'inci maddesinin konusunu oluşturan “Ücretlilere vergi indirimi”nin akıbeti ve yürürlükten kaldırılmasıyla ilgili çalışmalar hukuki açıdan sorun yaratacak bir görüntü sergilemektedir.
Yasal düzenleme gereği olarak gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde mükellefin kendisi, eşi ve çocuklarıyla ilgili eğitim, sağlık, gıda, giyim ve ikamet edilen konuta ait kira harcamalarının yıllık toplam tutarının 2007 yılında;
* 3800 YTL'ye kadar yüzde 8’i,
* 7700 YTL'nin 3800 YTL için yüzde 8’i, aşan kısmı için yüzde 6’sı,
* 7700 YTL'den fazlasının, 7700 YTL için yüzde 7’si, aşan kısmı için yüzde 4’ü,
vergi indiriminden yararlandırılacaktır. (259 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğ, 20 Aralık 2006 gün ve 26391 sayılı Resmi Gazete).
Ancak buna karşılık hazırlanan 5588 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 32'nci maddesi uyarınca 01.01.2007 tarihinden geçerli olmak üzere uygulamanın yürürlükten kaldırılması öngörülmüştür. Ancak söz konusu yasa Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin onayından geçmesine karşın Cumhurbaşkanlığı makamınca diğer bazı maddeler nedeniyle imzalanmamış, dolayısıyla yürürlüğe girememiştir.
Diğer yandan geçen yılın sonlarına doğru başlayan söylemlerde ücretlilere yapılan vergi indiriminin kaldırılacağı ifade edilmiş olup, bu konuda IMF’ye verilen son niyet mektubunda da konu bu şekilde taahhüt edilmiştir.
İçinde bulunduğumuz mart ayının sona ermesi ile birlikte yılbaşından bu yana üç aylık bir süre geçmiş olacaktır. Dolayısıyla ücretlilerin bu süre içerisinde hak etmiş bulundukları vergi indirimi hukuken geçerli olmaktadır. Bir başka açıdan 2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Yasası uyarınca da ücretli çalışanların en azından bu üç aylık süreye ilişkin indirim hakkı mevcut bulunmaktadır. Bütçe Yasası uygulaması açısından konu ayrıca gelecek yazılarımızda irdelenecektir.
“Vergi hukukunda geriye yürümezlik ilkesi sadece vergi yasaları yönünden değil, aynı zamanda yürütme oranının vergilendirme alanında düzenleme yetkisine sahip olduğu durumlarda da geçerli olduğu" varsayımından hareket edildiğinde bundan sonra yürürlüğe girecek olan bir yasa maddesi ile ücretlilerin şu anda yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre hak etmiş bulundukları vergi indiriminin yok sayılması mümkün değildir.
Gerçekte yürütme organının bir vergi muaflığını, istisnasını veya indirimini kaldırması veya sınırlandırması halinde, bunun geçmişte tanınmış vergi muaflığını, istisna oranlarını veya vergi indirimlerini kapsayacak biçimde uygulanması gerekir.
Geçen günlerde Sayın Şükrü Kızılot’un “Vergi iadesini kaldırmadan önce bu yazıyı okur musunuz” başlıklı yazısı ile Hürriyet gazetesinde yer alan uyarısında da vurgulandığı gibi yapılan çalışmalarla “Vergi iadesini kaldıran yasanın geriye dönük olarak 01 Ocak 2007 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi” amaçlanmaktadır. Ancak yine Sayın Kızılot’un vurguladığı gibi “Daha sonra çıkacak bir yasa ile ücretlilerin kazanılmış hakları geriye dönük olarak ortadan kaldırılamaz.” Çağdaş yönetimlerde yasaların yazılı olması zorunluluğu vardır. Bu bağlamda da hukuki güvenlik ilkesi açısından vergi yasalarının geçmişteki olayları etkilememesi veyahut kapsamına almaması gerekir. ”Bir başka anlatımla sonradan çıkartılan yasalarla geçmiş dönemler için vergi yükünün artırılması, yükümlülerin devlete ve hukuk düzenine olan güvenini sarsar.”
Vergi indirimi uygulamasının 01.01.2007 tarihinden itibaren kaldırılması halinde ücretlilerin 2007 yılında bu olanaktan yararlanmalarına son verilmektedir.
Vergi indirimi yerine 01.01.2008 tarihinden itibaren uygulanacağı ifade edilen “Asgari Geçim İndirimi” 2008 yılında elde edilecek gelirle ilgilidir. Buna karşılık 2006 yılındaki harcamalarla ilgili olan vergi indirimi alacakları hak sahiplerine 2007 yılında ödenmektedir.
Ücretlilerin 2007 yılı gelirlerinin hak edilmiş bir mali olanaktan yoksun bırakılmasını sağlayan düzenlemelerin hukuken geçerli olması bu bağlamda mümkün değildir.
Bu konuya ilişkin olarak 2007 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Yasası’nın da incelenmesi halinde konunun ayrıca bütçe hukuku açısından da irdelenmesi zorunlu olmaktadır.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 30.03.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.