14-18 yaş arasında İş Kanununa tabi olarak çalışmak mümkün ve çalışma halinde SSK (4/a) sigortalısı olmak zorunlu. Oysa 01.04.1981’den itibaren 18 yaş öncesindeyken edinilen SSK primleri güne ve başlangıca sayılırken erkek sigortalılar için 25 sigorta yılının, kadın sigortalılar için 20 sigorta yılının hesabında başlangıç 18 yaşının doldurulduğu tarih esas alınıyor. Zaten yaş dolayısıyla beklendiğinden bu şekilde çalışması olanlar için SSK’lılıktan emeklilikte sorun yaşanmıyor.
18 yaşından önce Emekli Sandığı iştirakçisi (4/c sigortalısı) olmak ancak kaza-i rüşt kararı almakla mümkün. 18 yaşından önce Bağ-Kur (4/b) sigortalısı olmak da 04.05.1979’dan beri mümkün değil. Dolayısıyla 18 yaş sorunu bu durumlarda da kendi içinde yaşanmıyor. Ancak SSK sigortalılığından sonra Bağ-Kur yahut Emekli Sandığı’ndan emeklilikte bir uygulama birliği yok ve bu da karışıklıklara ve mağduriyetlere neden oluyor.
18 yaşından önce edinilmiş SSK primleri ile Emekli Sandığı’ndan emeklilikte uygulama bu tür primlerin yaş ve erkekler için 25 yıl (9 bin gün) ve kadınlar için 20 yıllık (7200 gün) hizmet sürelerine sayılmasıyla çözülmüş oluyor. Bu tür primler sadece intibakta yani emeklilik ve kazanılmış hak aylığının tespitinde göz önüne alınmıyor. Burada kayda değer bir sorun yok.
Buna karşın 01.04.1981'den sonra ve 18 yaşından küçük iken edinilmiş SSK primleri ile Bağ-Kur’dan (4/b sigortalılığından) emeklilikte sorun yaşanıyor. Kimi SGK birimleri bu tür primleri yaş hesabında kimi de hem yaş ve hem de kadınlar için 7 bin 200 erkekler için 9 bin günün hesabına saymıyorlar. Bu da sigortalıların mağduriyetine yol açıyor.
Evet, her ne kadar SSK’lılar için sigortalılık süresi ile gün sayısı kavramları birbirinden ayrı kavramlar olsa Emekli Sandığı ve Bağ-Kur süreleri bakımından sigortalılık süresi ve gün sayısı birbirine bitişik kavramlar olsa da bunun sonucundan bir mağduriyet doğmamalı.
01.04.1981'den sonraki süreçte ve 18 yaşından küçük iken edinilmiş SSK süreleri SSK’lılar için güne ve başlangıca sayılırken, Emekli Sandığı’nda emeklilikte de hem güne hem de yaş hesabında dikkate alınırken bu tür primler Bağ-Kur’dan emeklilikte tabisi caizse hiçbir işe yaramamış oluyor. O zaman da bu tür çalışmalar anlamsızlaşmış oluyor. SGK 2011/58 sayılı kapsamlı Genelgesinde yer vermediği bu hususa artık yeni bir genelge çıkartarak el atmalı. El atmalı ve bu haksız, kendi personeli de ikileme düşüren uygulamasından doğan mağduriyeti gidermeli, vatandaşını da gereksiz yere mahkeme kapılarında uğraştırmamalıdır. Zira malûllük yaşlılık ve ölüm sigortaları gibi uzun vadeli sigorta kollarından ödenen primlerin emeklilikte işe yaramaması gibi bir paradoksun hukukiliğini kimse iddia edemeyeceği gibi bu yanlış da muhakkak yargıdan döner.
SGK kaybedeceği aşikar bu tür davalara malzeme hazırlamamalı, çok dile dolanan norm ve standart birliği iddiası da bu gerekliliği artık kapsamalıdır.
Soru: Resmi evlilik bağı olmayan bir anne adayıyım. 1973 doğumluyum. Bu durumda yasal olarak doğum izni, süt izni, doğum parası, SSK gibi haklardan faydalanabiliyor muyum? Yoksa bu haklardan yararlanmak için her şekilde imzalı kaşeli belgeli bir evlilik cüzdanı mı gerekiyor? Rumuz.: K.K.
Cevap: Doğum izni, süt izni, geçici işgöremezlik ödeneği gibi haklardan yararlanmanız bakımından evlilik cüzdanı aranmıyor. Ama çocuğun babasından dolayı bu kapsamda herhangi bir hakka da aynı nedenle sahip olamazsınız.
(Kaynak: Alitezel.com | 18.04.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.