İş kazaları hakkında 'ülkemizde yaklaşık 5-6 dakikada bir iş kazası olmakta ve bu kazalar neticesinde günde ortalama iki vatandaşımız hayatını kaybetmektedir. Bu kazaların en önemli nedeni gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmaması ve uygulanmamasıdır' şeklindeki değerlendirmeler, basında sıkça yer almaktadır. 'İş kazalarıyla ilgili şok eden araştırma' başlıklı bir haberde (Haber7) aşağıdaki tespitler, yapılmaktadır:
Bartın Halk Eğitim Merkezi'nde Bartın Aktif İş Adamları Derneği (BAKİAD) tarafından Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü işbirliği ile 6331 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasası ile ilgili bilgilendirme semineri düzenlendi. Sosyal Güvenlik Eğitim Uzmanı Betül Gürler, seminerde yaptığı konuşmada, iş sağlığı ve güvenliğinin çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak için yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalardan oluştuğunu söyledi. Dünyada her yıl 270 milyon iş kazasında 2 milyon kişinin hayatını kaybettiğini, 160 milyon kişinin de işle ilgili hastalık veya sakatlanma yaşadığını ifade eden Gürler'e göre;
''Türkiye'de her gün 172 iş kazasında 4 kişi hayatını kaybederken 6 kişi sürekli iş göremez hale geliyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda cezalandırıcı bir yaklaşım yerine önleyici bir yaklaşım esas alındı. Kanun, iş kazası veya meslek hastalığı yaşanmadan önce önlem almaya yöneliktir. Bütün iş yerlerine risk değerlendirmesi zorunluluğu getirilmektedir. Risk değerlendirmesi çok önemlidir, yapılmadığı takdirde cezaları vardır. İşveren işyerinde çalışanların sağlık ve güvenliğini etkileyecek tehlikelerin belirlenerek gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayacaktır. İşyerleri yapılan işin niteliğine göre az tehlikeli, tehlikeli, çok tehlikeli şeklinde tehlike sınıflarına ayrıldı. Bir işçi bile olsa tüm iş yerlerinde risk değerlendirme ve acil durum planı şartı vardır. Planı olmayan şubattan sonra her ay 5 bin liranın üzerinde ceza ödeyecek. 6331 sayılı Kanun hükümleri, 50 ve daha fazla çalışanı olan tüm işyerleri için 1 Ocak 2013'de başladı. 50 kişiden az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise 30 Haziran 2013'te, 50 kişiden az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleriyle tüm kamu işyerleri için 30 Haziran 2014'te başlayacaktır.''
İş sağlığı ve güvenliği, krizlerden neden ve nasıl etkilendi?
Pamukkale Üniversitesi (DENİZLİ) Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi son sınıf öğrencisi olan okuyucum Bahadır GÖNÜL, Mart 2013 ayında Antalya'da yapılacak olan ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin düzenleyeceği 4.Ulusal Siyasal ve Sosyal Bilimler Kongresi'nde İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili bir sunum yapacağını belirterek, e-mailinde şunları söylüyor: 'Kongreye gönderdiğim sunumda bir konuyu eksik buldular. Ekonomik krizlerle ve günümüzdeki kriz olgusuyla İş Sağlığı ve Güvenliği arasında bağlantı kurmamı istediler. Sizin çalışmalarımı yönlendireceğinizi düşünüyorum. Bu ikisinin arasında nasıl bir bağlantı var? İş sağlığı ve güvenliği krizlerden neden ve nasıl etkilendi, günümüze kadarki tarihsel süreçte?'
Türkiye'de siyasî ve iktisadî krizlerden çıkış süreci sonrası iktisadi gelişme düzeyindeki olumlu gelişmeler ile iş kazaları ve meslek hastalıkları sayılarındaki düşüş süreci, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine önem verilmesi arasında olumlu bir bağıntı bulunduğu gerçeği, iş sağlığı ve güvenliği haftalarındaki etkinliklerde yapılan sunumlarda yer bulmaktadır. Geçmiş dönemlerdeki iktisadî hayatımız hakkındaki analizlerde yüksek iş kazası sayısından doğan endişeler, sık sık dile getirilerek, bu olumsuz iş kazası oranlarıyla gelişmiş bir ekonomi olamayacağımız dile getirilirken, sürekli ve istikrarlı büyüyen bir ekonomide, düzenli yaygınlaşan iş sağlığı ve güvenliği kültürü gelişmesinin sağlanmasına da vurgu yapılmıştır. Bu görüş ve düşüncelerin bir uzantısı olarak, bugün gelinen iktisadî gelişme düzeyinde, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Ancak şu husus da iyi bilinmelidir ki, iktisadî gelişme sürecinin ilk aşamalarında, yatırım ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi için, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin maliyetleri, ilk sırada karşılanması gereken maliyetler olarak benimsenebildiği söylenemez. Bütün toplumlarda iktisadî gelişmenin ilk aşamalarında, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin maliyetleri, ikincil düzeyde maliyetler olarak değerlendirile gelmiştir. Ve toplumsal süreç, iktisadî gelişmeye evrildiğinde bu olumsuz benimseme, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin maliyetlerinin karşılanmasının öne çıkmasına ve bu doğrultuda iş güvenliği kültürünün yaygınlaşmasına yönelmektedir. Böylece Türkiye'de her gün 172 iş kazasında 4 kişi hayatını kaybetmeyecek, 6 kişi sürekli iş göremez hale gelmeyecek.
Her işyeri için, her gün sıfır iş kazası hedefine ulaşmalıyız ki gelişmede olumlu bir düzeye varalım.
(Kaynak: Yeni Şafak | 18.02.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.