Vergi nedir, ne değildir, sordular.
Vatan dedim, bayrak dedim, al dedim.
Devletimin kasasında biriken,
İlim dedim, okul dedim, yol dedim..."
Artvin Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu öğrencisi Büşra Öztürk Vergi Nedir başlıklı şiirinin ilk dizelerinde vergiyi böyle tanımlamış. Küçük bir çocuğun şiirinde vergiyle vatanı bütünleştirmesi çok güzel.
Gelir İdaresi Başkanlığı 2013 yılı performans programını açıkladı. Programın tanıtımının yapıldığı sunumun girişinde bu şiirin devamını mutlaka okumalısınız.
Gönüllü uyum
Vergi bilincinin son yıllarda artarak geliştiği herkesin malumu. Gelişen ekonomik koşullar, kontrol ve denetim mekanizmalarının artması kayıtlı ekonominin payını her geçen gün artırmakta.
Bakanlık denetimden daha ziyade gönüllü uyum üzerinde duruyor. Yani herhangi bir cezai yaptırıma girmeksizin mükelleflerin kazançlarını beyan edip vergilerini ödemeleri esas alınıyor. Programda göze çarpan en önemli hususlardan biri bu.
Bakanlık bütün gücüyle kayıt dışılığı önleme ve vergi gelirlerini artırmak için yoğun bir gayret içinde çalışmakta. Ancak iş sadece bu tarafta bitmiyor. Büşra'nın şiirinde dile getirdiği gibi devletin kasasına giren paraları vatandaş yol olarak, ilim olarak, okul olarak yani kendisine dönen hizmet olarak görmek istiyor. Kısaca ödediği vergilerin gerek merkezi idare, gerekse yerel idarelerce nasıl harcandığını görmek istiyor. Bu his ne kadar artarsa vergi ödeme bilinci o kadar gelişecek. Son yıllarda vergi bilincinin oluşmasındaki en önemli etkenlerden biri bu hizmetler.
Önümüzdeki ay yani mart ayı vergi ayı olarak bilinmekte. Bakanlık bu ay sonundan itibaren bir takım etkinlikler düzenleyerek kamuoyunda vergi bilincinin artmasına yönelik vergi haftasını kutlayacak. Beyanname vermeden önce bu tür etkinliklerin gönüllü uyum sürecine katkısı büyük.
Vergi rekortmenliği özendirilmeli
Gerek ülke düzeyinde gerek bulunduğu il düzeyinde vergi ödeyenler listesinde ilk sıralarda olmak büyük gurur. Yaptığı yatırımlar ve sağladığı iş imkânları yanında bütçeye gönüllü olarak ciddi katkılar sağlayan kurum ve kuruluşların ortakları ve yöneticileri teşvik edilmeli. Mesela Türkiye genelinde dereceye giren mükelleflere sembolik kamusal hizmetlerde bazı ayrıcalıklar sağlanabilir. Bu kapsamda rekortmenlere yeşil pasaport verilmesi, havaalanlarında VIP hizmetlerinden yararlandırılması akla gelebilir. Örnekler geliştirilebilir. Yani vergi rekortmenleri, rekortmen olmanın onur ve gururunu sadece yılda bir kez düzenlenen ödül törenlerinde aldıkları ödüllerle değil, tüm yıl boyunca finansmanına en fazla katkı sağladığı kamu hizmetlerinden faydalanırken hissedebilmelidir.
Bugün git yarın gel
Eskiden bir kamu kurumuna gittiğiniz zaman karşılaşacağınız muhtemel cümle buydu. Ufak bir işin bile aylarca hatta yıllarca bitmediğine ilişkin herkesin olumsuz bir anısı vardır. Oysa vergisini ödeyen bir kişinin veya şirketin yasal olan işlemlerinin ağır işleyecek bir bürokrasiye kurban edilmesinde kaybedenin ülkemiz olacağını unutmamak gerekir. Bu konuda her kademedeki memur veya amirin çözümcü yaklaşması gerekir.
Bu hafta Büşra'nın şiiriyle başlayıp, vergi ödemenin özendirilmesi ve bürokratik engellerin aşılması konusu ile yazımızı tamamladık. Kısaca vergi toplamak her ne kadar Maliye Bakanlığı'nın görevi olsa da vergi bilincinin oluşmasına her kamu görevlisinin katkı sağlaması gerekir.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 11.02.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.