1 Ekim 2008'e kadar bağımsız çalışan vergi mükelleflerine ve şirket ortaklarına Bağ-Kur'lu diyorduk.
Bu tarihten sonra adları 4/b'li oldu ve sayıları azalmaya başladı. Özellikle 1 Mart 2011 itibariyle daha da azalmaya başladı. Tabiri caizse Bağ-Kur'dan kaçan kaçana diyebiliriz.
Bağ-Kur'dan çıkış ya SSK'ya geçerek ya tarım SSK'ya (Ek-5) geçerek ya da kapsam dışı kalarak oluyor. Son yıllarda Bağ-Kur'dan çıkış daha da hızlandı çünkü:
· Geçiş kolaylaştı: 1 Mart 2011 itibariyle yapılan düzenlemeye göre, bir kimse vergi mükellefi veya şirket ortağı olduğu halde bir işyerinden SSK'lı olabiliyor. Böylece otomatikman Bağ-Kur'dan çıkmış ve SSK'ya geçmiş sayılıyor. Daha önce böyle bir imkan yoktu.
· Daha yüksek aylık: 2000 öncesi girişli Bağ-Kur'luların SSK'ya geçmesi halinde emekli aylıkları %10-15 civarı daha yüksek bağlanıyor.
· Daha erken emeklilik: Yine 2000 öncesi girişli olup Bağ-Kur'dan SSK'ya geçenler için bazen 10 yıla varan erken emeklilik söz konusu olabiliyor.
· Daha az prim ödeme: Bağ-Kur'da 9000 gün prim ödemek gerekirken SSK'da 5000 ila 7200 günle emekli olunabiliyor.
· Tarım SSK'da ucuz tarife: Bugün için en düşük Bağ-Kur primi 323 lira. Oysa tarım SSK'ya geçen birisi ayda 208 liraya hem emeklilik hem de sağlık primini ödeyebiliyor.
· Küçük esnafı zorluyor: Bağ-Kur'luların büyük çoğunluğunu esnaf kesimi oluşturuyor. Büyükşehirlerdeki esnaf zorlansa da bir şekilde Bağ-Kur primini ödeyebiliyor. Ancak küçük il ve ilçelerdeki esnaf için 323 lira büyük bir rakam. Birçok yerde bu rakam dükkan kirasından da fazla.
1 Ekim 2008'den önce Bağ-Kur'da basamak sistemi uygulanıyordu. Buna göre örneğin ticarete yeni başlamış esnaf önce düşük tutarlı primle başlıyordu. Zamanla basamağı yükseldikçe primleri de yükseliyordu. Hoş eski sistemde de düzenli prim ödeyen azdı ama en azından esnaflığın ilk yıllarında ağır bir yük binmiyordu.
Şimdi bir kasabada çay ocağı açsanız, ilk aydan 323 lira ödemeye başlıyorsunuz. Hal böyle olunca küçük esnaf çareyi ya kayıt dışı kalmakta ya da Bağ-Kur'dan kaçmakta buluyor. Kaçamayınca da prim borcu birikmeye başlıyor. Bu yüzden de birkaç yılda bir af talebi gündeme geliyor.
Dava sonucunu kestiremeyiz
Soru: Sadettin Bey, bir yakınım engelli raporu alarak vergi indirim belgesine müracaat etti. Kendisine %42 oranında rapor verdiler. Ancak raporu Maliye Bakanlığı'nda %38'e düşürmüşler. Buna göre %40'ın altında kaldığı için engellilere tanınan erken emeklilik hakkından yararlanamıyor. Acaba biz Bakanlığın kararına karşı dava açabilir miyiz? Sizce bundan sonuç alabilir miyiz? Metin D.
Cevap: Değerli okurum, idarenin her türlü eylem ve işlemine karşı dava açılabilir. Tabii ki siz de Bakanlığın kararını yargıya taşıyabilirsiniz. Fakat sonuç hakkında öngörüde bulunmamız mümkün değil. Lehe de sonuçlanabilir aleyhe de. Zira konu hukukun konusu olmaktan çok tıbbi değerlendirme konusudur. Bu konuda bilirkişi tayin edilecek hastane ve doktorların görüşü önem kazanır.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 25.01.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.