08/09/1999 tarihli 4447 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede emeklilik yönünden kademeli geçiş öngörülmüştür.
Bu uygulama ile 08/09/1999(dahil) tarihinden sonra Hizmat Akdi ile çalışanlar da emeklilik süresi uzamış, prim günü artmış, yaş şartları ağırlaşmıştır.
4759 sayılı Kanunla değişik 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddenin (B) bendi ile sigortalıların 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık sürelerine göre, tabloda belirtilen en az sigortalılık süresi, yaş ve prim ödeme gün sayısı koşulunu yerine getirmeleri halinde yaşlılık aylığına hak kazanabilecekleri öngörülmüştür.
4759 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme ile Kadın işçilerde 20 yıl sigortalılık süresi 56 yaş 5975 ,Erkek işçilerde 25 yıl sigortalılık süresi 58 yaş 5975 güne kadar çıkmaktadır.
08/09/1999(dahil)-30/04/2008(dahil) arasında ilk defa sigortalı olan çalışanlar için;
4/1-(a) sigortalıları için
4447 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanunun 60. maddesinin (A) fıkrasındaki yaşlılık aylığına hak kazanma seçenekleri üçten ikiye indirilerek, 08.09.1999 (dahil) tarihinden sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için;
Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7000 gün veya,
Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün,
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak seçeneklerinden birinin yerine getirilmesi öngörülmüştür.
01/05/2008 tarihinden sonra şartlar ağırlaştırılmıştır.
Kadın ve Erkek de 65 yaş 7200 gün,5400 güne kadar çıkartılmıştır.
Şartlar zorlaştıkça hizmet akdi ile çalışanlar geçmişteki sigortalılık da kayıp sürelerini kazanma adına Hizmet Tespit davalarına başvurmaya başlamıştır.
Uygulamada en çok karşımıza çıkan işe giriş bildirgesinin ilk defa verilmiş olanlar için zamanaşımının kesilmesi, ilk defa sigortalılık süresinin tespiti yönünde açılacak davalar ön plana çıkmaktadır.
Burada tabi ki konusunda uzman kişilerden yardım alınması gerekiyor.
Sadece sigortalı işe giriş bildirgesinin olması tek başına yeterli olmayarak fiili çalışma da önem taşımaktadır.
Yargıtay’ın son içtihat kararları da bu yönde görüşlerimizi destekler niteliktedir.
T.C
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2012/6998
Karar No. 2012/5507
Tarihi: 09.04.2012
SİGORTALILIK BAŞLANGIÇ TARİHİNİN TESPİTİ
İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİNİN YETMEMESİ EYLEMLİ ÇALIŞMANINDA GEREKMESİ
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa'nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa'nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir
(Kaynak: alitezel.com | 17.01.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.