Değerli DÜNYA okurları, bugün sizlerle paylaşacağım görüşlerimi yazıya dökerken çok zorlandım. Öncelikle kısa cümlelerle meramımı ortaya koyayım ki yanlış anlaşılmayayım.
1- Yargı, idari yargı toplum olarak yaşamanın temelini oluşturmaktadır. Birliğin ve dirliğin temeli, dengesi yargıdan geçmektedir.
2- Yargının tarafsızlığına canı gönülden inanıyorum. Tanışıklık, hemşerilik, şuu ve buculuğun yargıda etkisinin çok düşük düzeyde olduğuna inanıyorum.
3- Yargı üzerinde idarenin etkisi olmadığına inanıyorum.
4- Yargının öncelikle daha güçsüz durumda-konumda olan mükellef haklarını koruması gerektiğine inanıyorum.
Aşağıda yazacaklarım dolayısıyla tereddüde düştüğünüzde yukarıda yazdıklarıma bakarak yorum yapmanızı rica ediyorum.
Yaşadığımız sıkıntılardan hareketle bir mükellef ve uygulamacı gözüyle gördüğüm problemleri ve bu konuda ne düşündüğümü ortaya koymaya çalıştım.
1. Yargı kararlarının birbirine emsal teşkil etmemesi
Değerli DÜNYA okurları, bu ülkede mükelleflik zor zanaat, İdare kendi verdiği yazılı görüşlere itibar etmiyor. İstediği gibi değiştirebiliyor. Ancak neyse ki görüş size verilmişse artık ceza ve faiz uygulanamıyor.
Ancak yargı kararlarında Türk hukuk sistemi emsal hukuk sistemini kabul etmiyor.
Ben bu dar alanda böylesi önemli bir konuyu tartışma amacında değilim. Ancak uygulamada mükellefler idarenin muktezaları ve yargının daha önce verdiği kararlara bakarak günlük kararlarını verme çabasında.
Bu nedenle de daha önce verilmiş kararlar, hele de aynı mahkemenin verdiği kararlar en azından değişecekse daha detaylı gerekçelerle değişmeli.
2. İdare ile temas
İdare zaman zaman yargıyı adeta bir hasım gibi görüyor ya da adeta yargı ile inatlaşıyor.
Bu inatlaşma nasıl kırılır bilmiyorum ancak bir hukuk devletinde idarenin müstakar hale gelmiş yargı kararlarını dikkate alıyor olması beklenir.
Bu konuda bir mekanizma oluşturarak yargının istikrar kazandırdığı yaklaşımlarını idareye iletmesinde fayda olabilir.
Ancak yargının İdare ile çok da içli dışlı olmayan, diğer bir ifade ile kendisini İdarenin bir parçası olarak görmeyen bir görüntü vermesinin öneminin de bilincindeyim.
3. Akademisyenlerle temas
Belki benim yeterince izleyemiyor veya fark edemiyor olmamdan kaynaklanıyor olabilir ancak bendeki izlenim yargının içine kapanık bir tablo çizdiği yönünde.
Zorluklarını da anlamıyor değilim.
4. Yargının hızı
Vergi yargısının, özellikle ilk aşamasının diğer yargı yerleri ile mukayese edildiğinde oldukça hızlı olduğu düşüncesindeyim.
5. Yargı devletin hamisi gibi davranmamalı
Değerli DÜNYA okurları, bizim mükellefler olarak her şeye muktedir İdare karşısında sığınabileceğimiz Yargı dışında bir güvencemiz bulunmamaktadır.
Devlet yapacağı uygulamalarla en güçlü kurumları dahi çok zor durumlara düşürebilir. Ne yazık ki İdare içinde mevcut mekanizmalar yeterince iç denetimi sağlayamamakta, çok büyük ölçekli mükellefi hayati etkileyebilecek hukuken hatalı işlemlerle karşı karşıya kalınabilmektedir.
6. İdari görevlerden sonra yargı görevi ne derece doğru
İdari yargıda şuan görev yapan eski idareci üstatlarımı tenzih ederim. Kesinlikle onların şahısları ile ilgili bir değerlendirme yapmıyor, meseleye daha ziyade "duruş", verilen "fotoğraf", "ilke" açısından bakıyorum.
Yoksa bugüne kadar ki can siperane katkıları görmezden gelebilmek mümkün değildir.
7. Hukuk eğitimi
Bir başka ilkesel mesele olarak gördüğüm husus da görev alacakların eğitimi ile ilgilidir.
8. Kararlara erişilebilirlik
Son yıllarda bu alanda çok ilerleme kaydedildi. Ancak ilk yargı yerlerindeki kararlar da dahil tüm yargı kararları erişilebilir olmalıdır.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 11.01.2013)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.