Devlet dört tür personel çalıştırıyor, 657 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca memur, 4/b maddesi uyarınca sözleşmeli personeli 4/c maddesi uyarınca geçici personel ve 4/d maddesi uyarınca da işçi çalıştırıyor. Bunlardan memur ve kamu işçisi en korunaklı konumda olanlarını oluşturuyor. 4/b’li sözleşmeli personel kadrosuz da olsa zaman içinde kadroya alınarak güvenceye kavuşturuluyor. Ancak son olarak 4/c’liler var ki bunlar en korunaksız kamu personelini oluşturuyor. Daha evvel geçici nitelikteki bazı işler için arızi olarak geçici personel çalıştıran kamu kurumları vardı, ancak dikkat çekmiyordu. Asıl geçici personel fırtınası özeleştirme kapsamındaki kuruluşlarda çalışan işçilerden iş akdi özelleştirme nedeniyle feshedilenler dolayısıyla koptu. 2004 yılına kadar özelleştirilen kuruluşlardan iş akdi feshedilen işçiler geçici personel yapılmıyordu. 2004 yılından sonra siyasi irade özelleştirilen kamu kuruluşlarında çalışmakta olan işçileri kendi hallerine bırakma yerine geçici personel olarak istihdam etmeye, emeklilik hakkını elde edinceye kadar bu şekilde iş vermeye karar verdi. Tabii özelleştirmeye de hız verme isteği de böyle bir düzenleme yoluna gitmede önemli etkendi.
Bu nedenle 2004 yılından itibaren kamuda özelleştirilen kuruluşlarda çalışan işçi personel için her yıl çıkartılan kararname ile birtakım haklar tanındı. Her ne kadar 2010 yılında bu haklarda önemli bir sıçrama yapılmış olsa da hala kamu işçisinin beklentisini karşılamaktan uzak nitelikte bulunuyor. Zira geçici personel statüsünün sunduğu sosyal ve mali haklar işçi iken elde edilen bazı haklara göre mütevazı kalıyor.
Mevcut Haklar
Bilindiği üzere geçici personelden yükseköğrenim mezunlarına 21.250 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımından elde edilecek tutarda,
Lise ve dengi okul mezunlarına 19.275 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımından elde edilecek tutarda,
İlköğretim (İlkokul mezunu veya okur-yazar dâhil) mezunlanna 17.275 gösterge rakamının memur maaş katsayısı ile çarpımından elde edilecek tutarda,
Ücret veriliyor.
Ayrıca ayda iki gün ücretli izin, mazeret izni ve iş sonu tazminatı gibi hakları bulunuyor.
Yeni Haklar
İşte 2013 yılında çalıştırılacak geçici personel hakkında 28.12.2012 tarihli RG’de yayımlanarak çıkartılan Kararname de bu haklara bir yenisini ekliyor. Bu hak da geçici personelin talebi üzerine istihdam edildiği ilin dışında başka bir ilde, kurumun hizmet ihtiyaçları doğrultusunda ve yeni hizmet sözleşmesi yapılması kaydıyla istihdam edilebilmesinin önünün açılıyor olması. Nakil hakkının tanınması elbette olumlu bir değişiklik. Ayrıca diğer bir değişiklik olarak kararname hakkında mali konular dışında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Devlet Personel Başkanlığı’nın yetkili kılınması olmuş.
Geçici Personel Neyi Merak Ediyor?
Son tahlilde çok karıştırılan 4.madde konusuna da açıklık getirelim. Personel sınıflandırması gibi sosyal güvenlik açısından sigortalı tasnifi de çalışanları ilgilendiren bir başka kanununun yani 5510 sayılı Kanunun 4.maddesinde tadat edilmiş. Buna göre 657 sayılı Kanunda 4/a olarak belirtilen memurlar sosyal güvenlik açısından 4/c sigortalısı, 657 sayılı Kanunda 4/b olarak belirtilen sözleşmeli personel, 4/c olarak belirtilen geçici personel ve 4/d olarak belirtilen işçiler de 5510 sayılı Kanuna göre 4/a sigortalısı olarak tadat ediliyorlar. Bu da çalışanların kafasında karışıklığa yanlış anlamalara neden oluyor. Buradan da garip sorular çıkıyor. Örneğin geçici personel olarak 3,5 sene çalışırsak memur gibi mi emekli oluruz? Şeklinde tuhaf sorularla karşılaşılabiliyor. Bu konuda değil 3,5 sene 13,5 sene de geçici personel olunsa 4/a sigortalılığından emekli olunacağından sigortalılık geçişi anlamında bir özel durum bulunmuyor. Zira geçici personel sosyal güvenlik açısından 4/a (SSK) sigortalısıdır. Vakıa görece olarak düşük ücretle çalışan geçici personelin bu aylığı düşük bir prime esas matrahı ifade ettiğinden bağlanacak emekli aylığına olumsuz olarak yansıyor. Bu da yılda 30 TL’yi bulmayan bir rakama tekabül ediyor. Elbette emekli aylığım 30 TL düşmesin diye yılda 12 bin TL’yi baliğ bir rakamı reddetmek de ne derece doğru olur bunu okurlarıma ve muhataplarına bırakıyorum. Çalışmak ihtiyacı varsa ve daha uygun koşullarda bir iş de bulunmuyorsa kesinlikle çalışılma seçeneği en doğru seçenek olarak duruyor.
Soru: Ben eşinden (SSK) dul aylığı ile geçinmekte olan bir ev hanımıyım. Ölmüş annemden (SSK’dan) emekli idi aylık alma hakkım var mı? Ü.ÇELİKSİNİR
Cevap: Dul aylığını SSK kapsamında alıyor olduğunuzdan yine SSK kapsamında yetim aylığını SGK bağlamaz. Ama şayet anneniz 06.08.2003’ten önce vefat etmişse yargı yoluyla alabilirsiniz.
(Kaynak: Alitezel.com | 29.12.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.