Merkez Bankası bir yılın altındaki döviz mevduatlarındaki karşılıkları yarım puan artırdı.
Bu suretle ortalama döviz mevduat karşılık oranı %10,2'den %10,6'ye gelmiş oldu. Böylece piyasadan 850 milyon dolar çekilmiş olacak.
Merkez Bankası ayrıca altın cinsinden tutulacak karşılıklara ilişkin rezerv opsiyon katsayısını da 0,1 puan artırdı. Bu hamle ile de Merkez'in altın rezervinde 850 milyon dolar değerinde bir artış olacağı öngörülüyor.
Merkez Bankası'nın bu son iki operasyonu ile piyasalara vermiş olduğu mesaj, her ne kadar üçüncü çeyrek sonu itibarıyla büyümede önemli bir düşüş söz konusuysa da son çeyrekteki gidişatın yeterli olduğu yönünde. Daha hızlı bir gevşemenin tekrar iç tüketimi canlandırarak malum cari açık hastalığını hortlatmasına meydan verilmemek isteniyor.
Kasım ayında toplam kredi hacmi yükseldi
Merkez Bankası'nın bu kararının arkasında muhtemelen kredi hacminde kasım ayında başlayan canlanma etkili olmuş olmalıdır. Toplam kredi hacminde temmuz ayından sonra başlayan durağanlaşma trendi, kasım ayında yukarı yönde kırılarak %18'lere doğru bir hareket göstermiş durumda. Bunun içinde kurumsal kredilerin payı kasım ayı sonu itibarıyla geçen yıla göre bir puanlık bir azalışla %67'ye inmişken, bireysel kredilerin payı bir puan artarak %33'e ulaşmıştır.
Mevduatın krediye dönüş oranı ve bireysel krediler
Kredi genişlemesi ile mevduat genişlemesi trendine bakıldığında, her ikisi de aynı yönde, yani genişleme yönünde. Mevduatın tamamı krediye dönüşüyor. Kasım ayı itibarıyla mevduat kredi oranı %104'e ulaşmış durumda. Banka bilançolarında, aktiflerin %58'inin krediye dönüştüğü görülüyor. Bu oran da geçen yıla göre iki puan artmış durumda.
Bireysel kredilerin TL tasarruf mevduatına oranı %83, toplam tasarruflara oranı ise %56. Geçen yıl bu oranlar sırasıyla %76 ve %53 idi. Buna karşılık faiz oranlarına bakıldığında oranların uygulanan karşılık politikalarının etkisiyle çok da aşağılara inmediği görülüyor.
Bütün bu gelişmelerin Merkez Bankası'nın biraz daha muhafazakar bir yol izlemesinde etkili olduğu görülüyor. Aslında, önemli olan yapısal değişimin gerçekleştirilmesinin sağlanması ve bu anlamda uygulanan tüm politikaların birbirini destekler mahiyette olmasıdır. Bu nedenle, kaçınılmaz olan, ihracat ve üretime dayalı büyüme yapısının sağlıklı bir şekilde oturtulmasıdır. Bunun için kredilerde de selektif davranılması özellikle ihracat kredilerinin belli kriterler gözetilmek suretiyle desteklenmesi, aynı şekilde inovasyona yönelik yatırımlara ayrıcalık tanınması önem arz ediyor.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 21.12.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.