Sağlıkta dönüşüm kapsamında SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri ile başlayan ve sonrasında Genel Sağlık Sigortası'nın (GSS) uygulamaya geçirilmesiyle birlikte sağlık sisteminde büyük değişim yaşanıyor. Bu değişikliklerin en fazla etkilediği kesimlerden birisi de eczacılar. Bu süreç öncesinde SSK emekli ve sigortalıları, ilaçlarını SSK hastanelerindeki eczanelerden alıyordu. Serbest çalışan eczaneler, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve bölgelerinde bulunan çeşitli kamu kurum kuruluşlarıyla ayrı ayrı ve özel sözleşmeler yaparak, bunların sigorta ve emeklilerinin ilaçlarını karşılıyorlardı. Ama Genel Sağlık Sigortası olmadığı için bir o kadar vatandaş da ilaçlarını ücretini nakden ödeyerek alıyordu. Sağlıkta dönüşümle birlikte SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devredilirken, buradaki eczaneler de işlev değiştirdi. Ayaktan tedavilerde vatandaşa hastane eczanelerinden ilaç verilmesi uygulaması sonlandırıldı. Bu durumdaki kişiler de ilaçlarını serbest eczanelerden almaya başladı. Zamanla diğer kurumların memurları ve GSS ile tüm vatandaşların ilaçlarının serbest eczanelerden karşılanması ve bedellerinin de SGK tarafından ödenmesi uygulamasına geçildi.
BIÇAK SIRTINDA
İlk bakışta aklımıza, buraya kadar anlattıklarımızdan serbest eczacıların memnun olması, hiçbir yakınmalarının bulunmaması gerektiği gelebilir. Fakat eczacılık mesleği veya diğer ifadeyle ilaç temini farklı bir iş türü. Burada satılan ilaçların alış ve satış fiyatları, bizzat devlet tarafından belirleniyor. Dolayısıyla adı serbest eczacı olmakla birlikte eczacılıkta fiyat rekabeti yapılması mümkün değil. Üstelik SGK son gelişmelerle birlikte piyasanın neredeyse tek alıcısı konumunda. Ekonomi biliminde buna monopson (tek alıcılı, çok satıcılı) piyasa deniliyor. Fakat asıl önemlisi sağlıkta dönüşüm sürecinin başlarında devlet, ilaç fiyatlarının belirlenme şeklini değiştirip, fiyatları düşürdü. Önceden ilaç fiyatları Avrupada'ki en yüksek iki ülkenin ortalaması alınarak belirlenirken, şimdi en düşük iki ülkenin ortalaması alınıyor. Dolayısıyla eskiden Avrupa'nın en yüksek ikinci ilaç fiyatları bizdeyken şimdi ise en düşük ikinci ilaç fiyatları bizde. İlaçta alış ve satış fiyatlarının devlet tarafından belirlendiğini söylemiştik. Dolayısıyla eczacılıkta kar marjları da sabit ve devlet tarafından belirleniyor. Eczacının bu alandaki tek imkanı, ilaç depolarının yapacağı iskonto ve eşantiyon ilaç uygulaması. Bu da eczanenin ilaç satış kapasitesine bağlı bir husus. Dolayısıyla ilaç fiyatlarının düşürülmesi, aynı karlılık oranlarıyla eczanenin her bir ilaç satışından kazandığı para tutarını da azaltıyor. Aynı parayı kazanmak için eskiye oranla çok daha fazla ilaç satmanız gerekiyor. Tamam sağlıkta dönüşüm ve GSS ile vatandaşın ilaca ulaşması kolaylaştı. Buna bağlı olarak ilaç tüketimi arttı. Fakat serbest eczacılar açısından bu değişim sabit maliyetlerinin de eskiye oranla artması anlamına geliyor. Kısacası bir serbest eczacının hiç olmazsa sabit maliyetlerini karşılayabilmesi için ulaşması gereken aylık ciro tutarları yükseldi. Bir çok eczacı ve eczane için bıçak sırtında giden ve çok dikkatli olunması gereken bir süreç işliyor.
KATILIM PAYI
Eczacılar ile ilaç bedellerini karşılayan SGK bir çok konuda karşı karşıya geliyor. Bugün bunlara değil ama, eczacı ile vatandaşı karşı karşıya getiren ve hem SGK hem de Maliye Bakanlığı kaynaklı bir soruna değineceğim. SGK hem ilaç israfını önlemek hem de artan ilaç giderlerini kısıtlayabilmek için zaman zaman yükümlülükler getiriyor. Bunların başında çok eskiden beri uygulanmakta olan yüzde bir, on ve yirmi oranlarında değişen ilaç katılım payları geliyordu. Yıl başında bunlara ilave, muayene ve reçete katılım payı uygulaması da başlatıldı. Muayene katılım payları muayene olunan sağlık kuruluşunun özel ya da kamuya ait olması ve basamağına göre beş ila on iki lira arasında değişiyor. Reçete katılım payı ise ilk üç kutu ilaçta üç lira ve ilave her kutuda bir lira olarak uygulanıyor. Bu uygulamanın eczacıyı ilgilendiren kısmı ise tahsilatın, eczaneden reçetenin karşılanıp ilaçların verilmesi sırasında eczacı tarafından yapılıyor olması. Üstelik eczacı bu parayı SGK adına tahsil edip kuruma aktarıyor. Dolayısıyla önce vatandaşa bu paraların nereden kaynaklandığını izah etmek gerekiyor. Vatandaşla eczacıyı karşı karşıya getiren bir başka husus da bu payların hastaya verilen yazar kaşa fişlerinde gösterilemiyor olması. Fişlerde sadece ilaç bedellerine yer verilip, bu katkı paylarının yer almaması, üstelik bazı durumlarda katkı paylarının neredeyse ilaç bedellerine ulaşması nedeniyle, vatandaştan tepki görüyor. Bu konuda Maliye Bakanlığı'nın bir çözüm bulmasını istiyorlar. Hiç olmazsa ödeme kaydedici cihazlarla ilgili tebliğde değişikliğe giderek yazar kaşa fişlerinde bu katkı paylarının da yazılması sağlanmalı diye düşünüyorlar.
(Kaynak: Yeni Asır | 27.11.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.