Dr. Bumin DOĞRUSÖZ - Belge biriktirmenin devam eden cephesi

Geçen haftaki bir yazımızda da belirttiğimiz gibi, halen yasama organının gündeminde bulunan bir kanun tasarısı ile kamuoyunda ücretlilere vergi iadesi olarak adlandırılan vergi indirimi müessesesi 1.1.2007 tarihi itibariyle kaldırılıyor. Eğer bu kanun tasarısı yasalaştığı takdirde, ücretleri sadece bordro yolu ile vergilendirilenler için fiş-fatura biriktirmenin bir anlamı kalmıyor.

Ancak buradan hareketle özel harcamalara ait bütün fiş faturaları biriktirmenin her mükellef için tamamen anlamsız hale geldiğini söylemek mümkün değil.

Özellikle herhangi bir sebeple yıllık Gelir Vergisi beyannamesi veren mükellefler için eğitim ve sağlık harcamalarına ait belgeleri yine de biriktirmek ve saklamak gerekiyor.

Çünkü Gelir Vergisi Kanunu'nun 89/2 maddesi ile yıllık beyanname veren bütün mükelleflere, kendisine, eşine ve küçük çocuğuna ilişkin sağlık ve eğitim giderlerinin beyan edilen gelirin yüzde 10’una kadar olan kısmını düşme hakkı tanınmıştır ve bu hak halen yasama organında bulunan tasarıyla kaldırılması düşünülen bir hak da değildir. Dolayısıyla 2006 yılı için verilecek beyannamelerde yararlanılacak bu hak 2007’de de devam etmektedir.

Bu haktan ticari, zirai ve meslek kazanç sahipleri yararlanabileceği gibi kira geliri veya birden fazla işverenden ücret almaları yahut temettü geliri elde etmeleri gibi herhangi bir sebeple yıllık beyanname veren herkes yararlanabilir.

Örneğin 2006 yılı için Mart 2007’de giderlerini ve istisnayı düştükten sonra 100.000 YTL kira geliri beyan eden bir mükellef, çocuğunun eğitim masrafının (örneğin okul ücretini veya okul servisi bedelini) 10.000 YTL’lik kısmını beyannamesinde düşebilir. Çocuğun eğitim masrafı daha fazla olsa dahi, düşme olanağı beyan edilen gelirin yüzde 10’u ile sınırlandırıldığından, fazlasını düşme olanağı yoktur. Bu düşme, bu mükellefin ödeyeceği vergiyi 3500 YTL azaltacaktır. Bu rakam, azımsanacak bir tutar değildir. 

Ancak bu olanaktan yararlanabilmek için iki önemli koşul söz konusudur. Bu koşullardan birincisi, harcamanın Türkiye’de yapılmış olmasıdır. Bu nedenle çocuğun yurtdışı eğitim masraflarının veya yurtdışında yapılacak bir sağlık harcamasının, bu kapsamda yıllık beyannameyle düşülmesi olanağı söz konusu değildir. Buradaki “harcamanın Türkiye’de yapılması” koşulu, harcamanın Türkiye’den yapılması anlamında olmayıp, hizmet alınan eğitim veya sağlık kurum veya kuruluşunun Türkiye’de olmasını ifade etmektedir.

Burada aranan ikinci koşul ise harcamanın Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerinden alınacak belgelerle kanıtlanması gereğidir. Bu nedenle vergiden muaf olan kurum veya kuruluşlara yapılan harcamalar, bu uygulamadan yararlandırılamaz. Harcamayı ispatta kullanılabilecek fiş veya fatura gibi belgelerin beyannameye eklenmesi gerekmemekle birlikte, bir incelemede istenirse ibraz edilmek üzere zamanaşımı süresince saklanması zorunludur.

Bakanlık eğitim ve sağlık harcamalarının kapsamını, 255 sayılı Genel Tebliğ’de açıklamıştır. Genel Tebliğ'e göre eğitim harcamalarının kapsamına, eğitim ve öğretim kurumlarına, ana okulu ve kreşlere, dershanelere, eğitim amaçlı kurslara yapılan ödemeler, kitap ve kırtasiye harcamaları, okul servis ücretleri, öğrencinin yurt veya pansiyonda kalması halinde buralara yapılan ödemeler girmektedir.

Bakanlık sağlık harcamalarının kapsamını ise teşhis veya tedavi süresince yapılan sağlık harcamaları, muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve hastane giderleri ile ilaç, sağlık malzemesi, gözlük ve lens alımları şeklinde belirlemiştir.

Yukarıda aktardığımız harcamalara ait belgelerin, bordro üzerinden vergilendirilenlerin vergi iadesi kaldırılsa dahi, biriktirilmesinde veya saklanmasında yarar vardır. Çünkü bu harcamaların yıllık beyannamede gider olarak dikkate alınması olanağı sürmektedir.

Burada bir eşitsizliğin ortaya çıktığı ve vergi iadesinin kaldırılması ile sadece bordro (kesinti) yoluyla vergilendirilenlerin cezalandırıldığı da görülmektedir. Çünkü eğitim ve sağlık harcamalarını gider olarak düşme olanağının birden fazla işverenden ücret almaları dolayısıyla yıllık beyanname verenler için kısmen de olsa devam etmesi, ücretliler arasında bir eşitsizlik yaratacaktır.

Ücretlilerde vergi iadesinin kaldırılmamasında, belge düzeninin korunabilmesi, kayıtdışılıkla mücadele gibi sebeplerin ötesinde, bu ayrımcılığa ve eşitsizliğe yol açılmaması açısından da yarar vardır.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 26.02.2007)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.