Gelir Vergisi Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören tasarıya son şekli verildi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun alt komisyonunda kabul edilen tasarı metninde özel gider bildirimi uygulaması yer almadı.
Gelir Vergisi Kanunu'nda (GVK) yapılması düşünülen değişikliklere ilişkin çalışmalar daha önce tasarı haline getirilmişti. Bu tasarıyla vergi sisteminin, ekonomik-sosyal politikalarla ve piyasa mekanizması ile uyumlu olması, vergi güvenliğini güçlendirmek suretiyle ekonominin kayıtlılık düzeyinin artırılmasına hizmet etmesi, uluslararası eğilimlere uygun olarak günümüz ihtiyaçlarına cevap verilebilmesi amaçlanmaktaydı.
Meclis komisyonlarında yapılan çalışmalar da tamamlanarak tasarı son şeklini aldı. Tasarının gündeme gelen ilk şekliyle komisyonlarda verilen son şekli arasında bazı farklılıklar bulunuyor.
Tasarısının ilk şeklinde vergi iadesinin yerine getirilen özel gider bildirimi, değer artış kazancındaki sürenin 4 yıldan 5 yıla çıkarılması, kurumlar için uygulanan transfer fiyatlandırması uygulamasının gerçek kişiler için de uygulanabilir hale getirilmesi, kontrol edilen yabancı kurum karlarının vergilendirilmesi, vergi cenneti olarak adlandırılan bölgelerden yapılan hizmet alımlarına kurumlar için getirilen vergi kesintisi yapma yükümlülüğü getirilmesi gibi bir dizi değişiklik öngörülmekteydi.
Tasarının ilk halinde var olan özel gider bildirimi uygulaması, Plan ve Bütçe Komisyonu’nun alt komisyon metninde bulunmuyor. Bunun anlamı son anda Meclis'te verilen tekliflerle tekrar ilave edilmezse, kamuoyunda çok tartışılan bu düzenlemeden vazgeçilmiş olacak.
Özel gider bildirimi, vergi sistemi beyan esasına dayanan ülkemizde, beyan edilen matrahın doğruluğunu sağlamaya yönelik vergi güvenlik müessesi olarak düşünülmüştü. Özel gider bildirimi esası, mükellefleri doğru beyana özendirmek ve beyan etmek zorunda oldukları kazançların doğruluğunu, yaptıkları harcamalar açısından da değerlendirmek amacıyla getirilmişti. Yapılan ön incelemeler neticesinde harcamaları ile beyan ettiği geliri paralellik arz etmeyen ya da hiçbir gelir beyanı olmadığı halde yüksek düzeyde harcama seviyesi olan kişilerden durumları hakkında izahat istenmesini ve izahatın yeterli olmaması durumunda vergi incelemesine tabi olmalarını öngörmekteydi.
Tasarının son şeklini aldığı alt komisyon metninde ilk tasarıdan farklı olarak düzenlenen diğer konu başlıkları ise şöyle:
1- Esnaf muaflığı kapsamı genişletilerek oturdukları evlerde havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma, örgü, nakış işleri ve turistik eşya gibi ürünleri bir iş yeri olmaksızın satanlara yönelik önceden var olan muaflık; deri mamullerini üretenleri de yine aynı şekilde makine gibi muharrik kuvvet kullanmaksızın evde yapmaları şartıyla kapsayacak.
2- Gelirin bir kısmının vergi dışı bırakılmasını sağlayacak asgari geçim indiriminde genel esaslar aynen korunurken, asgari ücretin brüt tutarı üzerinden her bir çocuk için yüzde 7,5 olarak hesaplanacak indirim, ilk 2 çocuk için yüzde 7,5, diğer çocuklar için yüzde 5 olacak şekilde değiştirildi.
Komisyonda yapılan değişiklik sonrasında, ücretlerin gerçek usulde vergilendirilmesinde kullanılacak asgari geçim indirimi; takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için yüzde 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için yüzde 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için yüzde 7,5 diğer çocukları için yüzde 5 olarak uygulanır şekline dönüşmüş oldu. Belirlenen bu tutar ile Gelir Vergisi tarifesinin 1. gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan miktar, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanacak. Asgari geçim indiriminin bu son hali yine vergi iadesi uygulaması ile kıyaslandığında düşük ücret elde edenler için avantajlı hale gelirken, yüksek gelir elde edenlerin kaybına olacak.
3-Mevcut GVK’da 41. maddesindeki düzenlemeye göre teşebbüs sahibi, eşi ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar; bunlara ödenen aylık, ücret ve tazminatlar; bunların işletmeden olan alacakları üzerinden hesaplanan faizler ile işletmeye konulan sermaye için yürütülen faizler gider olarak kabul edilmiyor.
Tasarı ile GVK’nın 41. maddesine 5 numaralı bent eklenerek teşebbüs sahibinin ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılarak vergilendirilmesi öngörülüyor. Bu düzenleme ile yıllardır kurumlar için uygulanan örtülü kazanç veya yeni şekliyle transfer fiyatlandırması modeli Gelir Vergisi mükellefleri için de uygulanacak hale getirilmesi amaçlanıyor. Ancak tasarıyla 5. bent olarak getirilen bu düzenleme ilk günlerden itibaren aynı maddedeki ilk 4 bentle çelişki oluşturduğu için ileride yanlış değerlendirmelere konu olacağı endişesi dile getirilmişti. Bu endişeler komisyonlarda dikkate alınarak getirilmesi düşünülen 5. bendin parantez içine “bu fıkranın 1 ila 4 numaralı bentlerinde yazılı olan işlemler hariç olmak üzere” ibaresi eklendi. Beşinci bende sonradan yapılan bu ilave 41. maddenin ilk 4 bendinde yer alan ve hiçbir şekilde gider olarak kabul edilmeyen ödemelerin emsaline uygun olmak şartıyla gider yazılabilmesini mümkün mü kılıyor tarzındaki tartışmaları sonlandırmış oldu.
4-Tasarıyla vergi cenneti olarak tabir edilen bölgelerden alınan hizmetler için kurumlar vergisi mükellefleri için getirilen vergi kesintisi yapma yükümlülüğü Gelir Vergisi mükellefleri için de geçerli hale getirilmesi amaçlanmıştı. Getirilen bu düzenleme ile (gerçek kişilerin bu ülkelerde bulunan işyerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kişinin mükellef olup olmadığına bakılmaksızın yüzde 30 oranında vergi kesintisi yapılması öngörülmekteydi. Ancak emsaline uygun fiyatlarla mal veya iştirak hissesi alınması; deniz, hava ve ulaştırma araçlarının kiralanması için yapılan ödemeler ile liman kredi faiz ve kar payı ödemeleri gibi bir kısım ödemeler için kesinti yapılmayacağı belirtilmekteydi. Tasarının son halinde ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaklar kapsamına sigorta ve reasürans ödemeleri de dahil edildi.
TASARIDA HANGİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI
1-Özel gider bildirimi uygulaması alt komisyon metninde yer almadı.
2- Esnaf muaflığı kapsamı genişletildi. Evde makine gibi gereçler kullanılmadan deri mamulleri üretenler de kapsama alındı.
3- Asgari geçim indirimi; 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için yüzde 50’sinin, bir geliri olmayan eşi için yüzde 10’u, ilk 2 çocuk için yüzde 7,5 diğerleri için yüzde 5 olarak uygulanacak.
4- Transfer fiyatlandırması modelini Gelir Vergisi mükellefleri için de uygulanacak hale getirmeyi amaçlayan GVK’nın 41. maddesinin 5 numaralı bendine ekleme yapılarak, "1 ila 4 numaralı bentlerde yazılı işlemler" hariç tutuldu.
5- Tasarının son halinde, ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaklar kapsamına sigorta ve reasürans ödemeleri de dahil edildi.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 19.02.2007)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.