Geçen haftaki yazımızda konut KDV oranları ile ilgili beklenen ve çıkmadığı için inşaat sektörünü kilitleme noktasına getiren Bakanlar Kurulu Kararından bahsetmiştik.
Aslında böyle bir Kararname de Yeni Ticaret Kanunumuzla ilgili olarak bekleniyor.
Bakanlar Kurulu'nun bağımsız denetime tabi olacak şirketlere yönelik kriterleri belirleyen bir kararname çıkarması lazım.
xXx
Hafızalarımızı tazeleyelim.
Yeni Türk Ticaret Kanunu 14 Şubat 2011 tarihinde yayınlandığında, kanunu hazırlayanlar yeni kanunun 4 temel prensip baz alınarak hazırlandığını anlattılar hep.
Bunlar, adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluktu.
Adillik prensibinin yansıması olarak, ortaklara getirilen borçlanma yasağı lanse edildi. Şeffaflık prensibi web sitesi kurma zorunluluğu ile tanımlandı. Hesap verilebilirliğin bağımsız denetimle vücut bulduğu anlatıldı. Sorumluluk prensibi neredeyse yeniden yazıldı ve ortaklar ve yöneticiler kendilerine isnat edilen suçlarda haksız olduklarını ispatlama zorunda kaldılar.
Ama sonra homurtular başladı ve Kanun yürürlüğe girmeden sadece günler öncesinde tekrar değişti.
Bağımsız denetim kapsamı son derece daraldı. Web sitesi kurma zorunluluğu sadece bağımsız denetime tabi şirketler açısından kaldı. Borçlanma yasağı neredeyse kalktı. Hukuka uymayan sorumluluk tanımına son verilip bir suç isnat edenin bunu kanıtlaması gerektiği prensibine dönüldü.
Özetle kanunun “temel prensipler” olarak tanımlanan 4 temel prensibi de yerle bir oldu.
xXx
Bizim konumuz değişikliklerin bağımsız denetim kısmıyla ilgili.
Kanunun ilk yayınlandığı halinde Türkiye’deki tüm anonim ve limited şirketler bağımsız denetim kapsamına alınmıştı. Hal böyle olunca, sayıları neredeyse yüz bine ulaşan anonim şirketler ve yedi yüz elli bin civarındaki limited şirket bağımsız denetime tabi hale geldi.
Ancak bahsettiğimiz değişiklik sonrasında bu hüküm değişti ve denetime tabi şirketleri Bakanlar Kurulunca belirleneceği hükme bağlandı.
İşte beklediğimiz belirme tam olarak bu.
Kimine göre cirosu elli milyon lirayı aşanlar bağımsız denetime tabi olacak, kimine göre başka kriterler gelecek.
Her neyse bu kriterlerin bir an önce belirlenmesi lazım.
Her ne kadar bağımsız denetçi ataması Mart 2013 döneminde yapılacak ama eğer şirketler denetime tabi olacaksa 2012 yılı bilançolarını buna uygun kapatmak zorundalar.
Bağımsız denetimin şirketlere yüklediği bir takım sorumluluklar var.
Örneğin mali tablolar bir önceki yıl ile karşılaştırılmalı olarak hazırlanmalı. Bu durumda bağımsız denetime tabi olacak şirketlerin 2012 yılı mali tablolarını da bu standartlara uygun hazırlamaları gerekiyor.
En basitinden 2012 yılı sonunda stok sayımı yapılması lazım. Eğer denetçi bu sayımda bulunmamışsa şartlı rapor vermek zorunda. Sırf bu nedenle bile denetime tabi olacak şirketlerin belki de atayacakları bağımsız denetçiyi önceden tespit etmeleri gerekebilir örneğin.
Zaman daraldı bağımsız denetim kapsamının da bir an önce belirlenmesi gerekiyor.
(Kaynak: Gozlem Gazetesi | 28.09.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.