İşsizlik Ne Kadar Düştü?

 Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,2, ikinci çeyreğinde yüzde 2,9'a gerileyen bir büyüme söz konusu. Ve yılın ilk yarısındaki büyüme yüzde 3,1. Büyümede görülen bu yüksek ivme kaybı, yüzde 4'lük yıl sonu büyüme hedefini de tehlikeye soktu.

 

Bu işin bir yanı. Diğer yanı ise yılın ilk yarısındaki yüzde 3,1'lik büyümenin, milli gelirin yüzde 8,1 oranında cari açık verilerek gerçekleştirilmiş olması. İlginç olansa, bu şartlarda işsizliğin düşüşünü sürdürmesi.

İşsizlikle ilgili detaylara girmeden önce, birkaç kavramın ne anlama geldiğini aktaralım. Önce işsizlik. TÜİK'e göre, "istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son üç ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişiler işsiz nüfusa dahil."

İstihdam edilenler ile işsizlerin oluşturduğu nüfusa ise "işgücü" deniliyor. Bir de, işgücüne katılma oranı var. Bu da, "İşgücünün, çalışma çağındaki nüfus içindeki oranı" demek.

TÜİK'in haziran verilerine göre, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus (15 yaş ve üstü) 54 milyon 680 bin kişi. Arındırılmamış işsizlik oranı yüzde 8,0. Bu oran mayıs ayında yüzde 8,2, geçen yılın haziran ayında ise 9,9 idi.

Mevsim etkilerinden arındırılmış oranlara baktığımızda ise bu yılın nisan ve mayıs aylarında yüzde 9,0 olan mevsim etkilerinden arındırılmış işsizliğin yüzde 8,9'a gerilediği görülüyor. Mayıs ayında 24 milyon 746 bin olan istihdam, haziranda 24 milyon 759 bine çıkmış. Artış, 13 bin. İşsiz sayısı ise aynı dönemde 25 bin azalarak 2 milyon 438 binden 2 milyon 413 bine gerilemiş.

Buradan benim anladığım, işsizlikteki azalma, istihdamdaki artıştan ziyade işsiz tanımına giren kişilerin azalmasından kaynaklanıyor. Bu noktada devreye, işgücüne katılma oranı giriyor.

Ne yazık ki, işgücüne katılma oranında artış yok, aksine düşüş var. 2011 yılı Haziran ayında yüzde 50,1 olan işgücüne katılma oranı bu yılın aynı ayında yüzde 49,7'ye gerilemiş. Mayıstan hazirana da yüzde 49,8'den yüzde 49,7'ye düşmüş. Oysa gelişen bir ekonomide işgücüne katılma oranının artıyor olması gerekir.

Yeri gelmişken, çalışma çağındaki nüfus içinde işgücüne katılma oranının AB ülkelerinde yüzde 70 civarında olduğunu belirtelim.

İşgücüne katılma oranının yüzde 49,7 olması demek, memleketimizde çalışma çağında olan 54,7 milyon insanın sadece yarıya yakını (27, 8 milyon) işgücü piyasasında bulunuyor demek. Bunlar ya çalışıyor ya da işsiz olup iş arıyorlar. Geri kalan 29,9 milyon kişi bu piyasanın dışında. İşgücüne dahil olmama sebepleri ise yüzde 16,2'si için eğitim-öğretim, yüzde 14,3'ü için emeklilik, yüzde 12,5'i için çalışamaz halde olmak, yüzde 44,2 için ev işleriyle meşguliyet, yüzde 6,6 içinse çalışmaya hazır olup iş aramamak. Ve diğer sebepler...

Peki önümüzdeki dönemde ne olur? Ekonomik büyümedeki son gelişmeler, istihdama dönük iyimserliğimizi azaltmış durumda. Ancak benim tahminin şu ki, işgücüne katılma oranındaki azalma devam ederse işsizlikte artış görülmeyebilir, hatta büyümedeki sıkıntıya rağmen düşüş devam edebilir. Çünkü normal şartlarda eski adıyla ilköğretim okulunu bitirdikten sonra çalışma hayatına dahil olan nüfus, bu yıl mecburen liseye, eğitim görenler safına geçecek. Yani iş arayanlar olarak değil, eğitim-öğretim sebebiyle işgücü piyasasının dışında kalanlar olarak değerlendirilecek.

O yüzden istihdamla ilgili verileri değerlendirirken, önceki aylara kıyasla kaç kişiye daha iş imkanı sağlandı ona bakmak lazım.

Görüyoruz, duyuyoruz ABD'de işsizlik verileri ne kadar çok kal'e alınıyor, kamuoyunca didik ediliyor. Ve devletin, merkez bankasının bütün tedbirleri işsizliği azaltmaya, istihdamı artırmaya dönük. Bizim de, en az magazin konularını tartıştığımız kadar işsizliğe kafa yormamız lazım.

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 18.09.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.